İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü (IstanPol), “Türkiye İçin Yeni Bir Sistem Önerisi: Hükümet Sistemi Kaynaklı Sorunlar ve Çözüm Önerisi” raporunu yayınladı. Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz ve Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Berk Esen‘in yazdığı, Edgar Şar ve Uğur Tabak’ın koordine ettiği rapor, alanında uzman anayasa hukukçuları ve siyasetbilimciler ile yapılan toplantı sonucunda hazırlandı. Raporda, Türkiye’de demokratikleşmenin önünün açılması için en uygun hükümet sisteminin güçlendirilmiş parlamenter sistem olduğuvurgulandı.
“Yeniden Sistem Tartışmaları” isimli projenin bir ayağı olarak yasama ve yürütme arasındaki ilişkiye odaklanılan raporda, Türkiye’nin hükümet sisteminden kaynaklanan sorunlarına çözüm önerileri sunuldu.
Raporda, Türkiye’de otoriter yönetimlerin başa gelmesinin önüne ancak “güçlü denge ve denetleme kurumlarına sahip geniş kapsamlı toplumsal uzlaşmaya dayanan demokratik bir hükümet sisteminin” tesisiyle geçilebileceği belirtildi.
Türkiye demokrasisinin iyileştirilebilmesi için önerilen yeni hükümet sisteminin temel araçları ise raporda şöyle özetlendi:
“Tarafsız, sembolik, partiler üstü bir cumhurbaşkanlığı kurumu tesis edilmeli”
“Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından seçilmesi öngörülen cumhurbaşkanının tek taraflı kullanabileceği, önemli siyasi etkileri olabilecek tüm yetkileri kaldırılmalıdır. Bunun yanı sıra cumhurbaşkanının partisiz olması anayasa ile düzenlenmelidir.”
“Başbakanlık ve bakanlar kurulu yeniden oluşturulmalı”
“Hükümetin başı olarak başbakanın TBMM tarafından seçilmesi, hükümetlerin kurulmasının kolaylaştırılıp, düşürülmesinin zorlaştırılması önerilmektedir. Güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisinde yürütme cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlar kurulundan oluşmaktadır.”
“Kurucu güvensizlik oyu mekanizması getirilmeli”
“Politika raporunda çok parti sistemine sahip parlamenter sistemlerde hükümetsiz kalma hallerini engelleyecek kurumsal çözümlerin düşünülmesi gerektiği belirtiliyor. Buradan hareketle bakanlar kurulunun oluşmasında anayasal olarak kolaylaştırıcı, düşürülmesinde ise zorlaştırıcı olacak formüllerin getirilmesi öneriliyor.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“ TBMM tekrar güçlendirilmeli ve yürütme erki karşısında denge-denetleme işlevi yeniden kazandırılmalı”
“Yasama ve yürütme erkleri arasındaki denge ve denetleme mekanizmalarının işlerliği siyasal sistemin demokratikliğinin en temel garantilerindendir. Raporda yasama organı olarak TBMM’nin yürütme organı karşısındaki denge ve denetleme görevini yerine getirebilmesi için gücünün arttırılmasının çeşitli mekanizmalarına yer veriliyor. TBMM İçtüzüğü’nde meclis içinde muhalefet milletvekilleri ve parti gruplarının yetki ve haklarının arttırılmasına yönelik değişiklikler bu mekanizmalardan biridir. Raporda TBMM’nin güçlendirilmesi adına ayrıca parti grubunun istemiyle mecliste genel görüşme açılabilmesi, başbakan ya da ilgili bakanlarca makul bir sürede yanıtlanması zorunluluğu ile sözlü soru yönteminin geri gelmesi, Sayıştay denetiminin güçlendirilmesi ve torba yasa usulünün kaldırılması önerileri de yapılıyor.”
“Bütçe yapımı sürecindeki yetkileri TBMM’ye geri verilmeli”
“Demokratik rejimlerde parlamentoların en önemli yetkilerinden biri olarak nitelendirilen bütçe yapımı ve denetlenmesi sürecinde yetkilerin TBMM’ye geri verilmesi de kritik bir öneri olarak raporda yerini alıyor.”
“Adil ve özgür seçim sürecini garanti altına almak ve temsilde adaleti sağlamak için seçim hukuku bütünüyle revize edilmeli”
“Genel ülke barajı hükmünün yüzde 5 gibi makul bir düzeye çekilmesinin önerildiği raporda, partiler arası ittifak durumunda söz konusu seçim barajının ittifakın geneli için geçerli olması gerektiği belirtiliyor. Rapora göre ayrıca, temsil adaletini esas alarak seçim sistemi nispi temsil olarak muhafaza edilmeli, adil bir seçim kanunu düzenlemesi yapılmalı, seçimlere bir yıl kala seçim kanunlarında değişiklik yapılamaması kuralı muhafaza edilmeli, kamu görevlilerinin hiçbir koşulda seçim kampanyalarına katılmamalarını sağlamak için yasal engeller getirilmeli ve kamu kaynakları kullanılarak kampanya yapılmamalı.”
“Siyasi partilerin iç mekanizmalarının güçlü ve demokratik hale gelmeleri sağlanmalı”
“Rapordaki önerilere göre parti içi demokrasinin güçlendirilmesinin olmazsa olmaz koşulu Siyasi Partiler Kanunu’nda yapılacak değişiklikle parti liderlerinin parti örgütlerindeki hâkimiyetlerinin engellenmesidir.”
Raporun tamamını okumak için tıklayınız.