Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Türkiye’nin en eski film arşivi kapılarını Medyascope’a açtı: “Çürüyen görsel tarihimiz kurtulmak için yardım bekliyor”


Haber: Hazar Dost & Senem Görür

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne (MSGSÜ) bağlı Prof. Dr. Sami Şekeroğlu Sinema-Televizyon Merkezi’nde, Türkiye’nin en eski ve en büyük film arşivi bulunuyor. Merkezin geçmişi 1962 yılına kadar uzanıyor. Uzun senelerdir arşivcilik çalışmalarını sürdüren, kurumun yöneticiliğini de yapmış olan Sami Şekeroğlu ve arkadaşlarının yıllarca deyim yerindeyse sokaktan tek tek topladığı filmler ne yazık ki bakımsızlıktan çürüme tehlikesiyle karşı karşıya.

İstanbul Gayrettepe’de, altı katlı müstakil bir binada bulunan Prof. Dr. Sami Şekeroğlu Sinema-Televizyon Merkezi, kapısından gireni kameralar, tripodlar ve her türden projeksiyon cihazları ile karşılıyor. Merkezi dolaşanlar, Türkiye’nin sinema tarihinde bir yolculuk yapmış kadar oluyor. Fakat merkez bir süredir çalışamıyor, tarihsel görevini yerine getiremiyor. Çünkü merkez, bir yıldır yönetim krizi yaşıyor. Medyascope daha önce, MSGSÜ Rektörü Prof. Dr. Handan İnci’nin eski yöneticiyi görevden alıp kendisini merkez müdürü olarak atadığını, arşivin anahtarlarına da el koyduğunu haberleştirmişti. Bugün arşiv çalışanlarıyla konuştuğumuzda durumun pek de öyle olmadığını gördük.  

Adı 1967 yılında ‘‘Türk Film Arşivi’’ olan, 1969 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Arşivi’ne dönüşen kurum, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından “Sinema-Televizyon Merkezi” oldu. Belge ve görüntü arşivciliği alanında araştırmalar sürdüren merkeze, 2012 yılında, kurucusu olan Prof. Dr. Sami Şekeroğlu’nun adı verildi. Türkiye’nin ilk sinema profesörlerinden olan Şekeroğlu, 1962-2004 yılları arasında kesintisiz olarak bu merkezde çalışmalarını sürdürdü. Şekeroğlu (84), ilerleyen yaşına rağmen merkeze sıklıkla uğruyor. 

Önceki merkez yönetiminin tutumundan yakınan Prof. Dr. Sami Şekeroğlu Sinema-Televizyon Merkezi çalışanları, rektör atandıktan sonra merkeze gelen Prof. Dr. Handan İnci’ye olan bitene ilişkin bir mektup vermiş. Rektör İnci, bu mektup ve diğer şikayetler üzerine zaten görev süresi dolmuş olan yöneticiyi tekrar görevlendirmeyince merkez de Aralık 2020’ye kadar müdürsüz kalmış. Bu süreçte arşivin kilitli kaldığı, o nedenle de bakımının yapılmadığı iddialarını ise çalışanlar ‘‘Arşivin bakımı yıllardır yapılmıyor. Handan Hoca, anahtarları arşiv görevlilerine iletmişti, kimse de kapıları kilitlemedi” diyerek yanıtladı.  

Sinema ve film tarihimiz çürümeye terk edilmiş durumda 

Arşivde, Türkiye’de bir kameranın çektiği ilk görüntüden günümüz filmlerine kadar binlerce görüntü yer alıyor. Beş binden fazla film, yüzlerce yönetmenin ödülleri ve eşyaları, tarihi niteliğe sahip sinema araçları ve daha nicesi bu merkezde. Merkezin müzesi, dev salonları göreni etkilese de alt katlardaki depolarda, merdiven altlarında ve havalandırma boşluklarında ‘‘sinema ve film tarihi’’ çürümeye terk edilmiş durumda. 

Beş bin filmlik arşivde sadece üç kişi çalışıyor

Arşivde Merkez çalışanlarıyla beraber iki saat boyunca hem merkezi hem de arşivi gezdik. Merkezin alt katlarında gördüğümüz manzara, filmlerin arşivlenmekten çok terk edildiği izlenimi yarattı bizde. Filmlerin çuvallar içinde sağa sola atıldığını gördük. Nitratlı filmlerin saklandığı bölümde ise hem kendi adımıza hem de arşiv adına endişe duyduk. Çalışanlar, normalde ortam sıcaklığının en çok dört derece olması gereken bölümde ısıyı en fazla 14 dereceye düşürebildiklerini belirtip, ‘‘Burada en ufak bir kıvılcım tüm merkezi yok edebilir, çevreye de zarar verebilir’’ dedi. Yeni yönetim, arşivin ısı ve nemini kontrol edebilmek için bazı girişimleri olduğunu fakat bunların yetersiz kaldığını söylüyor. 

Arşivde sadece üç kişi çalışıyor. Üç kişi ile bu devasa arşivin bakımlı hale getirilemeyeceği de çok açık. Arşivin en son ne zaman bakımdan geçirildiğini çalışanlar da bilmiyor. Hem merkezde hem de arşivde titiz bir temizlik ve restorasyon için daha çok insan kaynağına ve paraya ihtiyaç var.

Yeni yönetim sinema dünyasının yardımını bekliyor

Merkezin yeni yönetiminin hedefi, arşivi acil olarak kurtararak uluslararası standartlara kavuşturmak. Yeni yönetim, yapılması gereken işler için bir program hazırlamış. Şimdi, başta aktrisi, aktörü ve yönetmeniyle sinemacıların, öğrencilerin, sinemaseverlerin yardımı bekleniyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.