Gözaltına alınan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin bir avukatı, mermi fotoğrafı ile tehdit edildi. 3 Şubat Çarşamba gecesi öğrenciler için Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelen bir kadın avukat da polis tarafından şiddete maruz bırakıldı.
Boğaziçi Üniversitesi’nde devam eden rektör protestoları nedeniyle 1 Şubat Pazartesi günü gözaltına alınan 51 öğrenci, dün (3 Şubat) İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edilmiş, 51 öğrenciden 30’u adli kontrolle serbest bırakılırken haklarında ev hapsi istenen 12 öğrenci de adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Adliyede öğrencilerin savunmalarına eşlik eden avukatlar, süreç hakkındaki gelişmeleri sosyal medya hesaplarından paylaşırken öğrencileri savunan bir avukat, Instagram üzerinden yaptığı paylaşıma yanıt olarak gelen ve içinde mermi fotoğraflarının bulunduğu mesajlarla tehdit edildi.
Konu hakkında Medyascope’a konuşan avukat Deniz Özen, “Öğrencilerin sorgulamasını takip eden avukata tehdit mesajlarının gelmesi adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs niteliğindedir” dedi.
Hükümet yetkililerinin Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerini “terörist” olarak yaftaladığını belirten Özen, “Bu durum avukatlara da yansımış durumda. Açıklamalar birtakım çevrelerde cesaret oluşturuyor. Bu durum çocukların savunma haklarının ihlali anlamına gelir. İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’nın derhal harekete geçerek, tehditte bulunanların kimliklerini tespit etmesi gerekir” diye konuştu.
Gözaltına alınan öğrencilerin eylemlerinin sanki silahlı eylem düzenliyorlarmış gibi yansıtıldığını vurgulayan Özen şöyle devam etti: “Bu çocuklar hiçbir örgütlü yapıya ait değil. Yalnızca kayyum rektöre karşı çıkarak istifa etmesini isteyen, rektörün seçimle gelmesini isteyen çocuklar. Başka bir talepleri yok.”
Mahkeme salonu önünde polis avukata müdahale etti
Dün akşam (3 Şubat) öğrencilerin yanında olmak için İstanbul Adalet Sarayı’na gelen bir kadın avukatın da sivil polis tarafından şiddete maruz bırakıldığını söyleyen Özen, olayı şöyle anlattı: “Savcılık tarafından haklarında ‘ev hapsi cezası’ istenen öğrencilerin, mahkemede savunma yapması için dilekçe vermeye çalıştığımız sırada polisler mahkeme salonunun kapısına yığılarak içeriye girmemize engel oldular. O esnada sözlü tartışma çıktı. Meslektaşımız avukat Türkan Özdemir, bir polis tarafından sert bir şekilde itildi. Amirlerden iten kişinin kimlik tespitini talep ettik. Polisin yaptığı, görevini yerine getirmesi gereken kamu görevlisinin, görevini yapmasına engeldir. Bu kişiyi mahkemenin arka kapısından kaçırdılar. Suçüstü hali olmasına rağmen, orada bulunan polis amirleri de suça ortak oldu.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.