Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Çorlu tren kazasında hayatını kaybeden Serhat Şahin’in babası Hüseyin Şahin: “Suçlular ceza aldığında ben rahatlayacak mıyım? Evladımın yanına gömüldüğüm zaman belki rahatlarım”

Tekirdağ’ın Çorlu İlçesinin Sarılar Köyü yakınlarında 8 Temmuz 2018 tarihinde meydana gelen tren kazasında yedisi çocuk 25 kişi yaşamını yitirdi, en az 300 kişi yaralandı. Kazada oğlu Serhat Şahin’i kaybeden Hüseyin Şahin, yaşadıklarını ve adalet mücadelesini Medyascope’a anlattı.

Çorlu tren kazasında yaşamı yitiren 18 yaşındaki Serhat Şahin, lise öğrencisiydi.  

Serhat Şahin, annesi Fatma ve ablası Selen Şahin’le birlikte Edirne Uzunköprü İlçesi’ndeki halasını ziyarete gitti. 8 Temmuz 2018’de İstanbuldaki evlerine dönmek üzere trene bindiler. Çorlu İlçesi’nin Sarılar Köyü yakınlarında meydana gelen kazada Fatma Şahin ve Selen Şahin kazadan yaralı kurtulurken Serhat Şahin hayatını kaybetti. 

“Keşke bizler ölseydik onlar yaşasaydı diyorum ama olmuyor” 

Serhat’ın her zaman iyi bir evlat ve çalışkan bir öğrenci olduğunu anlatan Hüseyin Şahin, “Oğlumun hayali doktor olmaktı. Onu okutmak için elimizden geleni yaptık. Her anımızda o var” dedi. Oğlu hakkında söyleyecek çok fazla sözü olduğunu dile getiren Şahin, “Ama onun ismini söyleyince doluyorum, keşke bizler ölseydik onlar yaşasaydı diyorum ama olmuyor” diye devam etti.

“Kazada ölen 25 kişinin aileleriyle aile olduk”

Tek tesellilerinin oğullarının mezarını ziyarete gitmek olduğunu söyleyen Şahin “Mezarlığa gittik mi rahatlıyoruz. İyi ki oğlumuzu köyümüze götürüp gömmemişiz. Konuşuyoruz onunla, ferahlıyoruz” diyerek özlemini dile getirdi. Kızının, eşinin ve kendisinin oğullarını kaybettikten sonra içlerine kapandıklarını söyleyen Şahin, kazada hayatını kaybeden 25 kişinin ailelerinin artık kendi aileleri gibi olduğunu, onların yanında huzur bulduklarını, herkesin birbirine kaybettikleri çocuklarını anlattıklarını ifade etti.

“Oğlum yaşasaydı nasıl bir sevinçle karşımızda duracaktı?”

“Hayatımız artık hep hüzün” diyen Şahin, şöyle devam etti: “Dışarıda oğlumun yaşlarında çocukları gördüğüm zaman çok zoruma gidiyor. Acaba oğlum yaşasaydı nasıl bir sevinçle karşımızda duracaktı diye düşünüyorum. Sanki oğlumu görmüş gibi oluyorum.”

Evine, TCDD’den kimsenin gelip başsağlığı dilemediğini söyleyen Şahin, “Kurum çocuklarımızı öldürüyor, bir başsağlığı dilemeye acizler mi bu kadar? Gelseler ben onlara ne yapabilirim? Ben sadece sorarım, ‘Neden oldu?’ diye. Bizim tek isteğimiz suçluların ceza alması, başka bir şey istemiyoruz. Onlar ceza aldığında ben rahatlayacak mıyım? Rahatlamayacağım. Benim kalbim yandı artık, ben ölünceye kadar yanacak. Evladımın yanına gömüldüğüm zaman belki rahatlarım” diye devam etti.

“Kaza alanına kurtarma ekiplerinden önce vardım”

Kaza gecesi oğlunu trenin altından gördüğü anı Hüseyin Şahin şu cümlelerle anlattı: “Benim canım öyle bir yandı ki. Oğlumu trenin altından çekemiyordum. Eşim yaralı oğlumun başında. Ben kazayı duyunca İstanbul’dan can havli ile gittim. Kurtarma ekiplerinden önce vardım kaza alanına. Düşünebiliyor musunuz? Yolda 112 Acil Servis’i aradık, kazadan haberleri yoktu.

Yaşadıkları evin her yerine oğulları Serhat’ın fotoğraflarını asan Şahin ailesi, Serhat’ın arkadaşlarıyla görüşmeye devam ettiklerini anlattı: “Serhat’ımın arkadaşları, yaş gününde, bayramda sağ olsunlar bizi ziyarete geliyorlar. Bizde önce oğlumun mezarı başında olduklarını gördüm. Onları evladımız yerinde görüyoruz. Allah onlardan razı olsun.”

Sekizinci duruşma 7 Eylül’de 

16 Mart 2021’de görülen tren kazası davasının yedinci duruşmasında konuşan Hüseyin Şahin “Üç yıl oldu, adalet bekledik. Ben bugün bilirkişi raporlarından sonra gerçek sorumluları karşımıza dikmenizi beklerdim. İsa Apaydın, Mümin Karasu gibi kişilerin buraya gelmelerini isterdim. Sizlere sonsuz güvenim var, görevlerinizi doğru yapacağınıza inanıyorum. Cumhuriyetin savcıları ve hakimleri olduğunuzu hatırlatmak istiyorum” dedi. Dava 7 Eylül 2021’e ertelenirken, mahkeme heyeti TCDD üst yönetimi dahil tüm sorumluların yargılanmasına yönelik talep dilekçesini kabul etti. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.