Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına tepkiler büyüyor: Binlerce kadın Kadıköy’de eylemdeydi

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Resmî Gazete’de yayımlanan kararıyla Türkiye dün (19 Mart’ı 20 Mart’a bağlayan gece) İstanbul Sözleşmesi‘nden çekildi. Bunun üzerine kadınlar İstanbul-Kadıköy’de düzenlenen iki eylemde bir araya geldi, kararı protesto etti.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu saat 15.00’te Kadıköy’deki Beşiktaş İskelesi Meydanı’nda toplanılacağına ilişkin bir mesaj yayınladı. Ardından yüzlerce kadın saat 15.00’te Kadıköy’de bir araya geldi. Alanda toplanan yüzlerce kadın, “Kararı geri çek sözleşmeyi uygula”, Kadın cinayetleri politiktir”, “Hayır, kabul etmiyoruz” ve “Kadın düşmanlarından hesap soracağız” sloganlarıyla karara tepki gösterdi.

Medyascope‘a konuşan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) Genel Sekreteri Fidan Ataselim, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının kadınlar açısından yok hükmünde olduğunu söyledi:

“İstanbul Sözleşmesi ile ilgili Cumhurbaşkanı’nın aldığı karar, toplum ve kadınlar nezdinde yok hükmündedir. Bir lafla o sözleşme imzalanmadı, nice kadının kanı üzerine o sözleşme ortaya çıktı, kadınlar bütün imkanlarıyla buna sahip çıkmaya devam edecek ve uygulatmak için elimizden geleni yapacağız. Şahsın verdiği kararlarla ülke yönetilemez. Bu kararı alanlar bütün topluma ve bütün kadınlara hesap vermek zorundalar. Her kadın cinayetinin ardında, her cinsel saldırının ardında, her çocuk istismarının ardında, kadınları evlere kapatmaya çalışmalarının ardında işte bu kararların olduğunun altını çizmeye devam edeceğiz. O yüzden bütün kadınlar, o karar vericilerin, bunu tartışmaya açanların yanında birinci derece olan kadınlar da bunun hesabını soracak.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil de eyleme destek veren kadınlar arasındaydı. Kadıgil, Sözleşme’nin feshini sert sözlerle eleştirdi:

“’Sözün bittiği yerdeyiz’, benim hiç sevmediğim bir kalıp. Çünkü Türkiye’de 18 yıldır bütün siyasetçiler olarak bu lafı söylüyoruz ama bir değişiklik olmuyor hayatımızda. Gerçekten son 72 saatte yaşadıklarımıza baktığımda benim hissettiğim tek şey bu, sözün bittiği yerdeyiz. Avukat olarak, milletvekili olarak, kadın olarak hissettiğim bu. Yani bir gece yarısı ansızın insan haklarını düzenleyen bir sözleşmeden Avrupa Konseyi sözleşmesinden ‘Ben yaptım oldu’ anlayışıyla çıkabileceğini düşünen bir iktidar tarafından yönetilmenin acısını yaşıyorum, gerçekten sinirini yaşıyorum. Çünkü bu halkın neredeyse yüzde yüzünü temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi var gelmiş onaylamış oy birliğiyle bunu geçirmiş, daha sonra halkın yüzde elli ikisini almış bir tek kişi bir imzayla bu sözleşmeden çıkabileceğini düşünüyor. Ondan sonra da biz işte bunun bir dünya liderliği olduğunu, dünyanın bizi kıskandığını falan tartışmaya devam ediyoruz. Kesinlikle kabul edilemez buluyorum bu yüzden buradayım, Kadıköy’deyim.”

Eyleme katılan bir kadın, sözleşmeden çekilme kararına şu sözlerle tepki gösterdi: “İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi kabul edilemez. Kadınlar olarak zaten her gün belli bir baskıyı üzerimizde hissediyoruz, tehdit altında hissediyoruz. Biz bu ülkede eğer kendimizi güvende hissedemeyeceksek, güvende hissetmemiz için oluşturulmuş bir sözleşme ülkemizde kabul edilmeyecekse bizim buradaki varlığımızın hiçbir önemi kalmamış demektir. Biz bunu kabul etmiyoruz.”

Eyleme katılan bir başka kadın ise “Burada ne kadar çok insan olduğunu görmek aslında İstanbul Sözleşmesi’ne ne kadar ihtiyaç duyduğumuzu ve bu sözleşmenin bizim için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Biz eğer mutlu, huzurlu ve özgür olmak istiyorsak bence bu bize çok görülmemeli. İstanbul Sözleşmesi yaşatır” dedi.

Saat 17.00’de ikinci eylem başladı

İlk eylemin sona ermesinin ardından İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubu’nun çağrısıyla toplananlar da katılımcılara eklendi ve bini aşkın kişi ile ikinci eylem başladı.

İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubu karara bir yazılı açıklama ile tepki gösterdi:

“İstanbul Sözleşmesi’ne karşı yürütülen kadın düşmanı, dinci ve muhafazakar kampanyalar sonucu olarak dün gece yarısı Cumhurbaşkanı kararı ile İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığı ilan edildi. 2011 yılında Meclis’te onaylanan tüm kadınları ilgilendiren sözleşme, kadınları şiddete mahkum etmeyi kafasına koymuş kadın düşmanlarının sözünü onaylayan tek bir adam tarafından kaldırıldı. İstanbul Sözleşmesi’ni tartışıp duruyorlar, çünkü kadınların şiddete mahkum olmasını istiyorlar. Kadınlar hayır diyemesin, kadınlar şiddete ses çıkaramasın, kendi hayatları hakkında karar alamasın istiyorlar. Kadınları korumakla yükümlü olan devlet ise erkek devlet olduğunu bir kez daha gösterip kadınların haklarını, can güvenliğini hiçe sayıyor. ‘Aile yapısı bozuluyor, toplum değerleri parçalanıyor’ diyerek kadın düşmanlığına çağrı yapanlar, kadınların ve çocukların her türlü şiddete maruz kaldığı toplum ve aile düzenini savunuyor. Kadınların özgürleşmesinden korkuyorlar. Kadınlar üstündeki egemenliklerini kaybetmemek için çırpınıyorlar.

İstanbul Sözleşmesi’nden nefret ediyorlar çünkü toplumsal cinsiyet eşitsizliği lafını dahi duymak istemiyorlar. Eşitsizliği doğallaştırmak, kadınları erkeklere tabi kılmak için fıtrattan, adaletten dem vuruyorlar. Bizler ise biliyoruz ki eşitlik olmadan adalet olmaz! Kadınlara yönelik  şiddeti önleyen, koruyan, kadınları güçlendirecek destek mekanizmalarını oluşturan ve failleri cezalandırma yükümlülüğü veren bir sözleşmeden çekilmek, devletin bu yükümlülüklerden kaçması anlamına gelir. Kadın cinayetlerine karşı, kadına yönelik şiddeti önlemek için sorumluluk almayı reddettiği anlamına gelir. Bu devletin kadınlara karşı olduğu anlamına gelir.

Bilinsin ki sonuna kadar mücadele edeceğiz, birleşeceğiz ve haklarımızı geri alacağız. Kadınların öldürülmediği, çocukların istismara, LGBTİ+ların sistematik şiddet ve ayrımcılığa maruz bırakılmadığı bir ülkede yaşamak isteyen her bir bireye sesleniyoruz! Susmayın! Bu ülkede eşitlik isteyen herkesi direnmeye çağırıyoruz. Bu ülkeye demokrasiyi getirme iddiasında bulunan tüm partileri ve siyasileri işlerini yapmaya çağırıyoruz!”

Eylemin ardından katılımcılar Kadıköy’deki Beşiktaş İskele Meydanı’ndan Moda’ya kadar sloganlar eşliğinde yürüdü.

Mehmet Ayvalıtaş Parkı’nda yürüyüşü sonlandıran kadınlar, polis anonsları ile dağıldı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.

İlgili içerikler