Ankara Gündemi’nin 98. bölümünde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Murat Emir, Özgür Özdemir’in sorularını yanıtladı. Programda koronavirüs salgınıyla mücadele için Türkiye genelinde ilan edilen ve 17 Mayıs’ta sona erecek olan tam kapanma süreci, normalleşme ve aşı tedarikinde yaşanan sorunlar konuşuldu.
Tam kapanma sürecinde toplumsal hareketliliğin azalmadığını belirten Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Murat Emir, sürece dair şu eleştirileri yaptı: “Salgını önlemek için toplumsal hareketliliği gerçekten azalttığımız bir kapanma olmadı. Turizm sezonu için alınmış bir karardı. Evinde tutulan vatandaşımız yaşamsal ihtiyaçlarının devlet tarafından karşılandığı bir kapanma talep ederken, kapanmış gibi durumla karşılaştık. Hukuk ve vicdan dışı kısıtlamaların ve serbestliklerin yaşandığı bir süreçte salgın, ihtiyaç duyulan bir şekilde azaltıldı mı şüpheliyim.”
Emir, Türkiye’nin aşılama politikası ve aşılamada önceliğin turizm bölgelerindeki çalışanlara verilmesi hakkında şöyle konuştu: “Bir nesli kaybetmek üzere olan bir devlet, üretim ve turizm sektörünü ayakta tutmak için elinden geleni yapıyor. Oysa önceliğimiz eğitim olmalıydı. Kademeli normalleşme sürecinde ve aşı sürecinde buna öncelik verilmeliydi. Acilen aşılanması gereken riskli vatandaşları bir kenara bıraktılar. Turizm Bakanı ve bir avuç zenginin oteli kazansın diye ‘turistin göreceklerini’ aşılama derdine düştüler. Turizm bölgelerinde aşıladığınız her 18 yaşındaki delikanlı, 49 yaşındaki bir kronik hastalığı olan vatandaşın hakkından alınıp aşılanıyor. Para için haksızlık ve vicdansızlık yapılıyor.”
Türkiye’nin aşı tedarikinde yaşadığı sorunlar üzerinden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı eleştiren Emir, “Sağlık Bakanı’nın söylediği hiçbir şey doğru çıkmadı. Ona inansaydık Türkiye’nin 200 milyon doz aşısı olmalıydı. İlk günden beri sadece Sinovac aşısı almak için her şeyi yaptılar, bunu anlamıyoruz. BioNTech aşısını aylarca kapıda teminat vermediği gerekçesiyle beklettiler. Aşı da Allah’a emanetiz” dedi.