Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Alkollü bir sürücünün bisikletine çarpmasıyla hayatını kaybeden Umut Gündüz’ün davasının ilk duruşması yapıldı – Altı yıla kadar hapsi istenen sanık tutuksuz yargılanmaya devam edecek

Başkent Ankara’da, 15 Temmuz 2020 tarihinde saat 23.30 sıralarında bir arkadaşıyla birlikte Eryaman istikametine doğru bisiklet süren 19 yaşındaki Umut Gündüz’ün kullandığı bisiklete alkollü bir sürücü çarpmış ve Gündüz yaşamını yitirmişti. Umut Gündüz’ün bisikletine çarpıp kaçan kişi aynı gece yakalanmıştı. Yaklaşık dört ay tutuklu kalan sanık daha sonra uzun tutukluluk nedeniyle tahliye edilmişti. Sanık Çağdaş Şenyüz’ün yargılandığı davanın ilk duruşması bugün (24 Haziran) Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Mahkeme heyeti müşteki vekillerinin taleplerini reddederken sanığın tutuksuzluk halinin devam etmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma tarihi ise 7 Aralık 2021 olarak belirlendi.

“Bisikletli kişiyi görmemiştim, yol karanlıktı”

Duruşma sanık Çağdaş Şenyüz’ün ifadesi ile başladı. Şenyüz olay gecesi yaşananları şu sözlerle anlattı: “Saat 23.30’da aracımla Batıkent’ten Sincan’a doğru seyir halindeydim. Araçta sadece ben vardım. Hipodrom önündeki ışıklarda durdum, yeşil ışık yanınca kalkış yaptım. Sadece gidiş yolunun olduğu iki şeritli düz bir yoldu. Hızım 50 kilometre civarındaydı. Sağ şeritten sol şerite geçiş yaparken bisikletli kişiye çarptım. Geçiş sırasında sinyal vermiştim. Tam olarak diğer şeride geçmemiştim, geçerken ‘küt’ diye bir ses duydum, 50 metre ileride durdum. Bisikletli kişiyi görmemiştim, yol karanlıktı. Aydınlatmanın olmadığı kısımdaydım. Yanımdan hızla beyaz bir araba geçti. Yanımdan araç geçerken henüz arabadan inmemiştim.”

“Plakamı kırıp olay yerine bıraktım”

Kazaya karışan ikinci bir araç daha olduğunu anlatan Şenyüz, şöyle devam etti: “Bisikletli kişi ön camın üzerine düştü, cam kırıldı. Ne olduğunu anlamamıştım ve yavaşladım. Aracın içerisindeyken sağa çekmiştim, solumdan hızla bir arabanın geçtiğini duydum. Bir fren sesi duydum sonra hızla sol tarafımdan beyaz renkli bir araç geçti. Dikiz aynasını düzeltince yerde yatan bisikletli kişiyi gördüm. Araçtan inip yerdeki kişinin yanına gittim. Başında bir arkadaşı vardı, o daha bisikletten inmemişti. Başına üç dört kişi daha geldi. Benim geldiğimi görmemişlerdi, yerdeki gencin yanına yaklaşamamıştım. İleride durduğum için başındaki kişiler çarpanın ben olduğumu görmemişlerdi. İki bira içmiştim, az miktarda alkollüydüm. Arabanın başına tekrar geldim, plakamı kırıp olay yerine bıraktım. Yanına gittiğimde bir arkadaşı onu konuşturmaya çalışıyordu. Pişmanım, keşke olmasaydı. Allah aileye sabırlar versin.”

Çağdaş Şenyüz’den sonra söz alan sanık müdafii ise kaza yerindeki yolun Bisiklet Federasyonu tarafından “bisiklet yolu” olarak belirtilip belirtilmediğinin tespit edilmesini isterken yolda yaya kaldırımı, uyarıcı bisiklet levhası ve aydınlatma olmadığını da ekledi. Ayrıca kaza yeri ile trafik lambaları arasında 200 metre olduğunu belirterek bu mesafede iddia edilen hıza ulaşılmasının mümkün olmayacağını söyledi.

Söz alan Umut Gündüz ailesinin avukatı Dursun Yılmaz, sanığa neden kazadan sonra durmadığını ve güvenlik önlemi alınmasını sağlamadığını sordu. Sanık Çağdaş Şenyüz, kaza mahallinde birden fazla kişiyi gördüğünü, birisinin de kendisine küfür ettiğini duyduğu için korkarak evine gittiğini ve kendisine haber verilmesi için de plakasını yola bıraktığını söyleyerek yanıt verdi.

Umut Gündüz’ün babası Menderes Gündüz: “Umut lisanslı bir sporcu, koruyucu ve uyarıcı bütün ekipmanı vardır”

Umut Gündüz’ün babası Menderes Gündüz ise olay akşamını şöyle anlattı: “Saat 23.40 civarında yanındaki arkadaşı Alican beni arayıp Umut’un kaza yaptığını ve hastaneye geçeceklerini söyledi. Umut lisanslı bir sporcu, koruyucu ve uyarıcı bütün ekipmanı vardır. Ben olay yerine arabayla defalarca gittim, 50 kilometre hızla araba kullandım. Orada değil bir sporcuyu kediyi görseniz bile durursunuz. Hastaneye gittiğimizde oğlumuz vefat etmişti, olay yerinde vefat ettiği söylendi.”

Menderes Gündüz ifadesini tamamladıktan sonra sanığa dönerek, “Seni affetmiyorum, oğlumu öldürdün, oğluma çarpıp kaçtın” dedi.

“50 kilometre hızla çarpan biri, hiç kimseyi 40 metre uçuramaz”

Menderes Gündüz’ün ardından konuşan avukat Dursun Yılmaz ise sanığın sözlerindeki çelişkilere dikkat çekerek, Şenyüz’ün olay yerini terk etmesinin bunun bir kaza değil cinayet olduğunu gösterdiğini belirtti: “Eğer sanık dursaydı, kaçmasaydı belki ölüm yaşanmayacaktı. 50 kilometre hızla çarpan biri hiç kimseyi 40 metre uçuramaz. Adli tıp raporuna göre Umut’un neredeyse bütün kemikleri kırılmış. Sanık ıslah olacağından değil, ailenin acısı dinsin diye içeride olmalı bu sanık. Sanığın çarpıp gitmesi cinayettir. Ayrıca sanık 1,53 promil alkollü tespit edilmiştir, iki bira değil zilzurna sarhoştur.”

Umut Gündüz’ün arkadaşı: “Kaza olduğunu anlayıp yukarı baktım ve Umut ile bisikletini havada gördüm”

Avukatların ardından tanıkların dinlenmesine geçildi. Olay anında Umut’un yanında olan arkadaşı Alican Aydın, duruşmada tanık sıfatıyla dinlenirken kazada iki aracın bulunduğunu ve Umut ile birlikte emniyet şeridinde ilerlediklerini anlattı: “Umut ile birlikte emniyet şeridinde bisiklet sürüyorduk. Birden gürültü koptu. Lastik patladı zannettim, yanıma baktığımda arkadaşım yoktu. Kaza olduğunu anlayıp yukarı baktım ve Umut ile bisikletini havada gördüm. Sonra bisiklet ve Umut havada ikiye ayrıldı. Sanığın kullandığı aracı görmedik, araç arkamızdan geliyordu. İkinci aracı gördüm. Küçük beyaz bir arabaydı. İkinci araba çok hızlı değildi, frene bastı duramadı. İkinci araç arkadaşımı öne doğru sürükledi, üzerinden geçmedi. Umut ikinci aracın lastiği ve tamponunun arasında kaldı. İlk çarpan aracı hiç görmedim. İkinci aracın sürücüsü arabadan indi, arka lastiğe doğru baktı. Umut’un önde olduğunu görünce arabaya tekrar bindi geri geri çıkıp orada beklemeye başladı. O anda çok sayıda araç durdu yolda, etraf kalabalıklaştı.”

“Birinci araba vurduktan sonra Umut’u tahminimce 10-15 saniye kadar havada gördüm”

Kaza anında Umut’un yanında olan birinci tanık Aydın sözlerini şöyle tamamladı: “Birisini gördüm, Umut ile o ilgileniyordu. O bana numarasını verdi ve her şeyi gördüğünü söyledi. Ben Umut ile konuşmaya cesaret edemedim. Birinci araba Umut’a vurduktan sonra Umut’u tahminimce 10-15 saniye kadar havada gördüm. İkimiz de emniyet şeridindeydik. Benim orada değil birisine küfür etmek, konuşacak halim bile yoktu. Birinci araç çarptıktan sonra yolda güvenlik önlemi alınmadı. Arkadaşımın kafasında kırmızı ışık ve bisiklet koltuğunun altında da iki tane çakar vardı. Bilmediğim bir kişi, Umut’a çarpan aracın plakası olduğunu belirterek polise vermem için bana bir plaka teslim etti. Ben de plakayı polise ilettim.”

“Yanımdan uçuk mavi renkli eski model bir araç geçti, hızı 80/90 kilometre civarında vardı”

Kaza anında olay yerinde olduğunu ve ne yaşandığını kısmen görebildiğini belirten bir başka kişi ise duruşmada ikinci tanık olarak dinlendi. Kazayı gördükten sonra Umut’un yanına gittiğini belirten tanık sözlerini şöyle sürdürdü: “Olay anında sol şeritte ilerliyordum. Işıkları geçtiğim anda yanımdan uçuk mavi renkli eski model bir araç geçti. Hızı 80-90 kilometre civarında vardı. Ben arkada kaldım. 300 metre önümden patlama sesi geldi. Yol çok karanlıktı ve hiçbir ışıklandırma yoktu. Öndeki aracın bir şeye vurduğunu anladım. Sağda bisikletli birini gördüm. Devamında da bir fren sesi duydum. Olay yerindeyken şahsın yaralı şekilde yerde yattığını gördüm. Yanına gittim ve adını sordum. Durumu ağırdı, sadece nefes almaya çalışıyordu. Yerde yattığı esnada başında kask olup olmadığından emin değilim. Ambulansı aradık. Sanığı olay yerinde görmedim. Camı patlak olan aracın içi boştu ama şoför yoktu. Yolun bir tarafı tarla ve tel örgülerle çevrilmiş durumdaydı. Bu yüzden emniyet şeridi bazı taraflarda geniş bazı taraflarda dardı.”

Sanık tutuksuz yargılanmaya devam edecek, ikinci duruşma 7 Aralık’ta yapılacak

Gündüz ailesinin avukatları, sanığın tutuklanması talebini yinelerken bir sonraki celsenin büyük bir salonda yapılmasını istedi. Mahkeme heyeti ise müşteki vekillerinin “görevsizlik” ve “tutuklu yargılama” taleplerini reddederken gerekli raporların hazırlanmasının ardından kaza yerinde keşif yapılmasına, varsa kamera kayıtlarına ulaşılmasına, Yenimahalle İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden kaza tespit tutanağı ve olay yerinde bulunduğu iddia edilen trafik ışıklarının durumunun öğrenilmesine ve sanık müdafiine yazılı savunma için ek süre tanınmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma tarihi ise 7 Aralık 2021 olarak belirlendi.

Umut Gündüz’ün ailesi karara tepki gösterdi: “Hâkim görevini yapmadı, bir kez daha adaletin kurbanı acılı aileler oldu”

Sanığın tutuksuz yargılanmasına duruşma salonu önünde davayı takip eden kalabalık büyük tepki gösterdi. Umut Gündüz’ün ailesi ve arkadaşları sloganlar atarak bina dışına çıktı. Adliye önünde açıklama yapan avukat Dursun Yılmaz, “Savunmamızı yaptık ancak beklediğimizi alamadık, sanık ifadelerinde gerçeğe aykırı beyanlarda bulundu” derken baba Menderes Gündüz, “Hâkim görevini yapmadı, savcı ona yardım etti. Buradan bir şey çıkmayacak. Bir kez daha adaletin kurbanı biz, acılı aileler olduk. Şu saatten itibaren mücadelemiz daha da büyük. Biz uyku uyumuyorsak onlara da uyku uyutmayacağız” diye konuştu. 

Ne olmuştu?

19 yaşındaki Umut Gündüz, 15 Temmuz 2020 günü Ankara’nın Yenimahalle ilçesindeki 75. Yıl Şehir Hipodromu’nun yanındaki emniyet yolunda bisiklet sürerken bir arabanın kendisine çarpması sonucu hayatını kaybetti. Gündüz’e çarpan sürücü Çağdaş Şenyüz hakkında “bilinçli taksirle insan öldürme” suçundan iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ancak sanık en yüksek cezayı alsa bile daha önce tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak cezaevine girmeyebilir. Gündüz ailesi ise sanığın “olası kast ile insan öldürme” suçundan yargılanmasını talep ediyor. Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın ikinci duruşması 7 Aralık 2021 tarihinde saat 09.40’ta yapılacak.  

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.