Gazeteci Murat Yetkin, YetkinReport‘ta yayımlanan yazısında, ilk olarak iktidarın konuşmamızı istediği ve istemediği konular olduğunu dile getirmesinin ardından, gazeteci Pınar Öğünç‘ün koronavirüs salgını sırasında konuştuğu 35 kişiden edindikleriyle kaleme aldığı “Pandemi Zayiatı – Bir Yıldan 35 Hayat Hikayesi” başlıklı kitaptan bahsetti.
“Ama [Öğünç] kimlerle konuşmuş? Çalışanların sadece mesai saatlerini değil, 24 saatlerini uzaktan kumandayla ele alıp ‘Bugün dört zoom toplantım vardı’ diye yakınanlarla değil. Evden çalışma sisteminden memnun ama canı çok sıkılanlarla, ilk fırsatta kendisini tatil yerlerine atabilenlerle değil. Bırakın tatili, bir sonraki ay kirasını ödeyemeyecek olanlarla. Bir defa olsun bir yere oturup bir kahve içmeye imrenenlerle. Mutfağından kısmak zorunda kalanlarla, fabrikada yeni bir giysi alamadıkları çocuklarının kıyafetlerini değiştirmek zorunda kalanlarla. Hükümet ‘temizlik-maske-mesafe’ derken maske için, el dezenfektanı için işverenin karşısına çıkmak zorunda kalan, bu yüzden işini kaybeden emekçilerle konuşmuş. İşyerindeki sağlık önlemleri konusunda, aynı şirketin dış merkezinde alınan önlemleri alkışladığı için işten kovulan mühendisle konuşmuş. Kapıya beş dakika geç geldi diye işten attırılan kuryelerle. Depo işçileriyle. 52 yaşındaki ‘travesti seks işçisiyle’. “Gençliğimi sömürdüler benim, yazın bunları” diyen TV dizisi çalışanıyla. Diyarbakır’daki bir köy öğretmeniyle. Samsun’da yerel gazete çıkarmaya çalışan meslektaşımızla. Pandemi hastanesinde ‘herkesin patladığı’ güvenlik görevlisiyle konuşmuş” diyen Murat Yetkin‘in yazsının tamamını okumak için tıklayınız.