Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, yüz yüze eğitime eylül ayında başlanması için gerekli çalışmaların yapılacağını açıkladı. Özer’in açıklamasının ardından Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu, 2021-2022 eğitim ve öğretim yılının başlamasından önce aşı yaşının 12-15 yaşa kadar indirilmesi tavsiyesinde bulundu. Bilim Kurulu’nun tavsiyesi ile yüz yüze eğitime geçmeden öğrencilerin aşılanması gündeme geldi. Peki ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri aşılanacak mı? Medyascope muhabiri Meryem Zelal Direkçi’ye konuşan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Şenol ve pediatri uzmanı Sabina Sharifova, koronavirüs aşılarının çocuklar için güvenli olduğunu belirterek yüz yüze eğitime geçilmeden önce çocukların aşılanması gerektiğini söyledi.
“Okullar açıldığında çocuklar aşılanmamış olursa vaka sayılarında artış yaşanabilir”
Pediatri uzmanı Sabina Sharifova, geçmişten günümüze bütün salgın hastalıkların aşı ile kontrol altına alındığını ve çocukların eğitimlerine devam etmeleri için aşının önemli bir rol oynadığını belirterek, 12-15 yaş aralığındaki çocukların aşılanmaları gerektiğini söyledi. Sharifova, “Tarihe dönüp baktığınız zaman salgın hastalıkların hepsi aşı ile yok oldular. Yine çocukluk dönemi hastalıklarının birçoğu aşı ile kontrol altına alınıyor. Şu an yaşadığımız koronavirüs salgını ise gelmiş geçmiş en bulaşıcı hastalık olarak değerlendiriliyor. Son dönemde tedbirlerin kaldırılmasından dolayı vaka sayılarında zaten ciddi bir artış yaşandı. Eğer çocukları aşılamadan okulları açarsak vaka sayılarında daha fazla artış görülecek” dedi.
“Delta varyantı çocuklarda çok ciddi yan etkilere neden oluyor”
Delta varyantının çocuklarda ciddi sorunlara yol açtığına dikkat çeken Sharifova, “Salgının ilk başlarında, çocuklarda vaka oranları oldukça düşüktü. Ancak şu anda yeni varyantlar çocuklarda Multisistem Inflamatuar (MIS-C) sendromuna yani organ yetmezliğine neden oluyor. Bu nedenle son dönemde yoğun bakım oranları çocuklarda da arttı. Aşılanma şart çünkü aşı ile sadece kendimizi değil binlerce insanı koruyabiliyoruz. Elimizde olan en iyi çözüm aşılama. Artık koronavirüs tedavisinde kullanılan ilaçlar bir işe yaramıyor. Hastalığı hafif geçirenlerde ciddi hasarlar bırakıyor. Bu nedenle ben herkesin aşılanması gerektiğini söylüyorum” diye konuştu.
“Yetişkinleri, çocukları koruyacak kadar aşılama şansımız olmadı”
Prof. Dr. Esin Şenol da koronavirüs aşılarının çocuklar için güvenli olduğunu ve bu aşamada çocukların güvenliğinin çok daha önemli olduğunu belirterek şunları söyledi: “12- 15 yaş aralığı için aşı güvenli. Bu yaş aralığındaki çocukların aşılanmaları gerekiyor. Çocuklar virüsü hafif geçiriyor ancak bizim için bu yaş grubunda güvenlik çok daha önemli. Çünkü maalesef yetişkinleri, çocukları koruyacak kadar aşılama şansımız olamadı ve olamayacak gibi duruyor.”
“Koronavirüs aşısı çocuklar için güvenli”
Çocuklarda artan hastaneye yatış oranlarının önüne geçilmesi gerektiğini belirten Şenol, “Çocuklar arasında 200 vakada bir de olsa hastaneye yatış gerçekleşiyor ve bunu engellemek gerekiyor. 12 ile 17 yaş aralığına ilişkin ABD Hastalık Koruma ve Önleme Merkezi’nin (CDC) sayfasında İsrail ve Amerika’da yapılmış çok sayıda veri bulunuyor. Şunu çok net belirtmek lazım, ‘güvenli’ demek herhangi bir sorun yok demek değil. ‘Güvenli’ demek ölümcül, yönetilemeyen bir sorun yok ve minimal yan etkiler var demek. Çocukların aşılanmasında herhangi bir sorun yok” dedi.
“Sinovac aşısının 3 ile 17 yaş aralığındaki çocuklardaki antikor yanıtları yetişkinlere göre daha yüksek”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Birçok ülkede Moderna ve BioNTech aşılarının 12 yaş üstü çocuklarda acil kullanım onayı aldığını ve Türkiye’de de çocuklar üzerinde klinik çalışmalar yapan bir grup olduğunu ancak verilerin henüz paylaşılmadığını belirten TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut da okullar açılmadan çocukların aşılanmaları gerektiğini söyledi. Yakın dönemde Türkiye’nin de 5-12 yaş aralığındaki çocuklar için koronavirüs aşılarına acil kullanım onayı vereceğini belirten Bulut şöyle devam etti: “Sinovac aşısı 3 ile 17 yaş aralığındaki çalışmalarını yakın zamanda yayınladı ve çalışma sonuçlarına göre çocuklardaki antikor yanıtları yetişkinlere göre daha yüksek olduğu görüldü. Türkiye’de çocuklar üzerinde klinik çalışmalar yapan bir grup var ancak henüz çalışmaya dair bir veri paylaşımı olmadı. Bu konuda Türkiye’de çalışmaların yapılmış olmasına gerek yok. Avrupa ve Uzakdoğu ülkelerinde yapılmış olan çalışmalara da biz güveniyoruz. Onlar da güven sağlayıcıdır.”
“Salgın döneminde çocuklar eğitimden uzak kaldılar, bu da ileriye yönelik sınıfsal eşitsizliği ve sağlık eşitsizliği yaratabilir”
12-15 yaş aralığındaki çocukların aşılanması tamamlandığı zaman vaka oranlarının azalacağınu belirten Bulut, koronavirüs salgının eğitimdeki eşitsizliği artırdığını vurguladı. Yüz yüze eğitime geçilmemesi halinde ileriye dönük sağlık ve eğitim eşitsizliğinin artacağını belirten Bulut şunları söyledi.
“Eğitimdeki eşitsizliğin geleceğe yönelik getireceği sağlık sorunları çok fazla. Bir buçuk yılı aşkın süredir devam eden bir salgından bahsediyoruz. Türkiye’de çok az sayıda aile çocuklarına özel, on kişilik sınıflarda eğitim aldırabildi ama geri kalan her üç çocuktan ikisi uzaktan eğitime ulaşamadı. Çocuklar bu süreçte eğitimden zaten uzak kaldılar. Çocukların aşılanması eğitim için oldukça önemli. Çocukların aşılanmaması halinde eğitimimiz normalleşemeyecek ve bununla ilgili ciddi sorunlar yaşayacağız. Tüm bu nedenlerle bağışıklamanın hiçbir endişe olmadan yapılması gerekiyor. Yan etkililerle ilgili bilgi kirliliğinden yurttaşların korunmaları gerekiyor. mRNA aşıları bizim DNA’mıza entegre olmuyor. Bu aşılar genetiğimizi değiştirmiyor. Aşılar belli bir süre antijenini üretip daha sonra yok oluyor. Onun da bir yarı ömrü var.”
