Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Tayvan’ın koronavirüsle başarılı mücadelesi: Düşük aşılama oranına rağmen günlük vaka sayıları azaltıldı

Oğuz Solak, Tayvan’dan bildiriyor.

Tayvan’ın New Taipei şehrindeki Yonghe Halk Spor Merkezi’nin girişinde, spor yapmak için gelen ziyaretçilerden kapıdaki QR kodunu okutmaları isteniyor ve termal kamera aracılığıyla herkesin ateşi ölçülüyor. Görevliler, bunları ziyaretçilerin kaydını tutmak ve koronavirüse dair belirti gösterenleri tespit etmek için yapıyor. Medyascope’a konuşan müdür Chen You-wei’ye göre “herkes maske takmak zorunda”. Kapalı alanda faaliyet gösteren diğer pek çok kuruluş gibi, Tayvanlılar’ın spor için gittikleri halk spor merkezleri de yaklaşık üç aylık bir kapanmanın ardından yeniden açıldı.

Tayvan, ülkede büyük çoğunluğun henüz aşılanmamasına rağmen, nisan ayında başlayan toplum bağışıklığını kontrol altına alıp, vaka sayılarını düşürmeyi ve önlemleri gevşetmeyi başardı. Buna bağlı olarak ülkedeki pek çok işletme, kapılarını yeniden ziyaretçilere açabildi.

İşletmeler, girişte ziyaretçilerin ateşini ölçüyor. Fotoğraf: Oğuz Solak

“Tüm kaynaklarımızı seferber ettik”

Medyascope’a konuşan Tayvan Ulusal Üniversitesi Hastanesi Salgın Kontrol Merkezi Direktörü Dr. Chen Yee-chun, bu yayılımı birkaç ay içerisinde kontrol altına alabilmenin bir başarı olduğunu söylüyor: “Salgınla mücadele için tüm kaynaklarımızı seferber ettik.”

Tayvan’da salgının başlangıcından 20 Nisan’a kadar geçen sürede, ülke içinde toplam 77 vaka kayda geçirildi. Öte yandan, toplumda yayılımın başladığı 20 Nisan’dan bu yana 14 bini aşkın vaka tespit edilirken, salgının zirve günlerinden biri olan 5 Haziran’da, Tayvan Hastalık Kontrol Merkezi (CDC) bir günde 511 yeni vaka görüldüğünü açıkladı

Alınan önlemlerle beraber, ülkedeki tablo haziran ayından bu yana değişti. Geçen bir haftada günlük ortalama 4,7 oranında yeni vaka tespit edildi. Tayvan, ülkede nüfusun sadece yüzde 3’ünün iki doz aşı olmasına rağmen vaka sayısını düşürmeyi başardı.

Devlet kurumları iyi hazırlanıp, hızlı ve uyum içerisinde hareket edebildi

Ada ülkesi, daha önce salgının yayılmasını önlemek için aldığı önlemler ve virüsün ilk ortaya çıktığı yer olan Çin’e yakınlığına rağmen, düşük tutmayı başardığı vaka sayılarıyla uluslararası kamuoyunun ilgisini çekti. Tayvanlı yetkililer, kendilerine Vuhan’dan ilk bilgilerin gelmesinin ardından, 31 Aralık 2019’da bölgeden gelen kafileleri denetlemeye başladı. Ülkede o günden bu yana, vakalar çok düşük oranda yayıldı ve hayat, geçen nisan ayına kadar normal bir şekilde devam etti.

Dr. Chen, salgından önce devletin, CDC’nin bütçesini ve insan gücünü artırdığını söyledi. Tayvan, daha önce SARS virüsü gibi hastalıklarlardan ders çıkardı ve ülkeyi yönetenler, “işi ciddiye alarak” hazırlanıp, hızlı ve uyum içerisinde hareket edebildi. Dr. Chen bu durumu, “Aksi takdirde salgınla başarılı bir şekilde mücadele etmek çok zor” diyerek değerlendirdi. Dr. Chen ayrıca, ada ülkesi olmanın sınır kontrolünü kolaylaştırdığını ve bunun salgın yönetimi için büyük bir avantaj sağladığını belirtti.

Tayvan’da bir seneyi aşkın sürenin ardından salgın büyük çapta yayıldı. Bu, bazılarına göre “aşırı özgüven”in ve rehavete kapılmanın bir sonucuydu. Havayolu personeli için gerekli olan karantina süresinin üç güne düşürülmesinin ardından 20 Nisan’da, düzenlemelere aykırı bir şekilde hem kabin ekiplerini hem de yerli turistleri ağırlayan bir otelde yeni bir yayılma tespit edildi. CDC, kabin ekiplerinin yanı sıra otel personeli ve diğer konukların da enfekte olduğunu fark ettiğinde artık çok geçti.

Yetkililer halkı düzenli olarak bilgilendirdi

Tespit edilen vakaların sayısı arttıkça devlet, kamuoyunu bilgilendirmeye devam etti. CDC, her gün öğleden sonra saat 14.00’te toplantılar düzenleyerek, günlük kaç vakanın tespit edildiği, bunların kaç yaşında olduğu, cinsiyetleri, semptomları ve hangi tarihlerde nereleri ziyaret ettikleri gibi bilgileri detaylı bir şekilde kamuoyu ile paylaştı. Öte yandan, günde yüzlerce kişinin enfekte olmasıyla beraber, tek bir kaynaktan her vakayla ilgili bilgi paylaşmak imkansız bir hal aldı.

Dr. Chen konuyla ilgili, “Bu sefer temas takip sistemi çöktü. Hastalık gizlice yayıldı ve fark edilemedi. Bir kere yayılınca da boyutları ‘tespit, test ve takip’ kapasitesini aştı” dedi. Çok fazla vaka olması dolayısıyla etkili soruşturmalar yürütmek zorlaştı, böylece hükümet alarm seviyesini yükseltip, halka toplu test uygulamaya başladı.

14 Mayıs’ta Tayvan Sosyal Mesafe isimli telefon uygulaması hayata geçirildi. Bu uygulama ile telefonların “bluetooth” fonksiyonu kullanılarak kullanıcıların kimlerle yakın temasa geçtiği tespit ediliyor ve karşılaşılan bir kişinin daha sonra enfekte olduğu anlaşılırsa, kullanıcılara uyarı mesajı gönderiliyor. 

Maske takmak ve kapalı alanlara girişlerde QR kodu okutmak zorunlu

15 Mayıs’ta Merkezi Salgın Yönetimi Merkezi (CECC), Taipei ve New Taipei şehirleri için alarm seviyesini üçe çıkardı. Bunun sonucunda pek çok işyeri evden çalışmaya başlarken ev dışında maske takılmasının zorunlu olması, eğlence yerlerinin kapatılması, kapalı alanlarda beş, açık alanlarda ise ondan fazla kişinin bir araya gelmesinin yasaklanması gibi bazı tedbirler hayata geçirildi. Ardından restoranlarda sadece paket servise izin verildi, açık veya kapalı alanda faaliyet gösteren pek çok işletme ve kurum, ziyaretçilere girişlerde telefonlarına QR kodu okutma zorunluluğu getirildi. Tayvan’da QR kodu, kişilerin telefon numaralarını kaydetmek için kullanılıyor ve enfekte birisinin aynı yeri ziyaret etmesi durumunda temas etmiş olması muhtemel kişilere uyarı mesajı yollanıyor. Bütün veriler otomatik olarak devlete iletilirken, kayıtlar 28 günün sonunda veritabanından siliniyor.  

QR koduyla işletmelerin ziyaretçi kaydı tutuluyor. Fotoğraf: Oğuz Solak

Hükümet ilerleyen günlerde yerel yönetimlere, enfekte kişilerin ziyaret ettiği yer bilgisini açıklama yetkisi vermek, oturum izni olmayan yabancıların ülkeye girişini engellemek ve ülkeye giren herkese 14 gün boyunca, devletin belirlediği bir tesiste ücretini ödeyerek karantinada kalma zorunluluğu getirmek gibi yeni uygulamaları hayata geçirdi. Bu sırada, saat 14.00’te düzenli olarak kamuoyuna yapılan açıklamaları da devam ettirdi. Sonuç olarak, haziran ve temmuz ayları boyunca vaka sayılarında istikrarlı bir düşüş kaydedildi.

CECC’nin 27 Temmuz’da alarm seviyesini ikinci seviyeye düşürmesinin ardından restoranlar ve pek çok diğer işletme, salgın tedbirlerine uymak koşuluyla faaliyetlerine devam etti. İşletmelere giriş kayıtları, temas takibini sağlamak için toplanmaya devam ederken, kapalı alanlara sadece sınırlı sayıda kişinin girişine sosyal mesafe kuralına uymak şartıyla izin verildi. Halkın yemek yediği zamanlar haricinde maske takma zorunluluğu devam ediyor. Maske takmayı reddedenler, 3 bin NTD (906 TL) ve 15 bin NTD (4 bin 531 TL) arasında değişen cezalarla karşı karşıya.

Müdür Chen You-wei’nin aktardığını göre, Yonghe Halk Spor Merkezi de 88 gün kapalı kalmasının ardından, 9 Ağustos günü yeniden açıldı. Görevlilerin içeriye kaç kişinin girdiğini takip etmesi, konukların ateşini ölçmesi, içeride sosyal mesafe kuralına uyulması ve herkesin QR kodunu okuttuğundan emin olması gerekiyor. Chen, bir vaka görülmesi durumunda devletin, spor merkezini anında kapatacağını söylüyor. 

“Tayvanlılar virüs konusunda aşırı derecede dikkatli”

Medyascope’a konuşan 29 yaşındaki Tsai Shung-che, bir spor merkezine gittiğinde kendini güvende hissettiğini belirtti. Ona göre pek çok Tayvanlı kurallara uyuyor ve uyum içerisinde hareket ediyor: “Görüyorsunuz, burada herkes maske takıyor. Bence Tayvan’daki durum nispeten iyi”. 

Lin Yi-ju (29) de kalabalık bir yere gitmediği sürece yeniden dışarı çıkmanın güvenli olduğunu düşünüyor: “Geçen haftalara kıyasla kendimi daha güvende hissediyorum çünkü günlük vaka sayımız daha az ve insanlar kurallara uyuyor. Tayvanlılar virüs konusunda aşırı derecede dikkatli.”

Tsai, hükümetin halkı bilgilendirmede başarılı olduğunu düşünse de dışarıdan aşı temin etme ve halkın yerli aşı Medigen’e olan güvenini artırma konularında “daha iyi bir iş çıkarabileceği” kanısında: “Bence hükümet daha fazla insanı aşı olmaya teşvik etmeli. Tayvanlılar’ın kendi aşımıza dair endişeleri olduğunu biliyorum.” 

Tayvan, dışarıdan yeterli sayıda aşı temin etme konusunda sorunlar yaşıyor ve ada halkının şu ana kadar sadece yüzde 3’ü iki doz aşı olabildi. Devlet Başkanı Tsai Ing-wen, dün sabah (23 Ağustos) kameralar önünde Tayvan’ın geliştirdiği Medigen aşısını oldu ve yeni bir kampanya başlattı. Başkan Tsai, yerli aşıya şüpheyle yaklaşan halkı bu şekilde teşvik edebilmeyi umuyor. Ada ülkesi kendi aşısını üretmesiyle beraber nihayet aşılamayı hızlandırabilir.

Devlet Başkanı Tsai Ing-wen

Toplu aşılama olmazsa gelecekte yeni artışlar “oldukça muhtemel”

Dr. Chen, toplu aşılamanın çok kritik olduğunu ve bunun başarılamadığı takdirde, yeni artışların “kuvvetle muhtemel” olduğunu düşünüyor. Aşı dışındaki önlemlerin aylar boyunca etkili olabildiğini ancak bunların “sürdürülebilir olmadığını” belirten Dr. Chen, uzun süreli sınır kontrolünün zahmetli olduğunu ve dışarıda yemek yemek ya da insanlarla bir araya gelmek gibi faaliyetlerin sonsuza kadar yasaklanamayacağını belirtiyor: “Bu insani değil. İnsanlar bu şekilde yaşamaya uzun bir süre tahammül edemezler.” 

Aşılamanın hızlanmasını isteyen bir diğer kişi de Lin Yi-ju. Lin, devletin yakında olabildiğince fazla insanı aşılamasını umduğunu belirtiyor ve “İnsanlar aşı olmak istiyor ancak olamıyorlar çünkü bekleme listesindeler” diye ekliyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.