Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

The Guardian yazarı Jonathan Liew: Üst düzey atlet de olsan aşı karşıtlığı sınır tanımıyor

The Guardian yazarı Jonathan Liew’in “Anti-vaxx athletes’ stance shows myths cut across boundaries of privilege/Üst düzey atlet de olsan aşı karşılığı sınır tanımıyor” yazısını Medyascope Spor Servisi’nden Kubilayhan Kavrazlı çevirdi.

Kovid şüphecileri (virüse ve aşıya inanmayanlar) uçuk kaçık olabilirler ancak seçkin sporcular vücutlarının tam kontrolünü ellerinde tutacak şekilde yetiştirilirler.

Birkaç yıl önce, İngiltere’nin kriket turlarından birinde, antrenmanları takip etmek için Hindistan’daydım. Delhi’deki Feroz Shah Kotla Stadyumu’nda kavurucu sıcaklığı olan bir gündü ve gözlemci medya için mevcut olan tek bölge, kriket oynayan oyuncuların için dikilmiş küçük bir çadırın yanındaydı. – Gerçekten, kaliteli bir çadır – Burası, kriketçilerin toparlanabilmesi ve dinlenebilmesi için dikilmişti. 

Tam bu noktada oturduğum sırada çadırın diğer tarafında gerçekleşen gerçeküstü bir konuşmanın farkına vardım. “Julian Assange’ı duydunuz mu?” İngiliz oyunculardan biri takım arkadaşlarına soruyordu. “Çılgın bir hikaye. Sabah 4’e kadar okudum. O; ABD hükümeti, savaşlar ve diğer şeyler hakkında tüm bu sırları yayınlayan bir Wikileaks hacker’ı. ABD Hükümeti ne yaptı? Temelde onu tecavüzle suçladılar ve İsveç’ten iadesini sağlamaya çalıştılar. Çılgınca.”

Tabii ki oyuncunun yaptığı saçma sapan açıklamasında, varsayalım ki, internetin resmi kayıttan ziyade tuhaf dünyadaki alternatif gerçeklerine borçlu olan önemli unsurlar vardı. Ama hepsinden önemlisi, bir sporcunun bu tür kara delik mevzuulara karşı ne kadar savunmasız olduğunu anladım: Tuhaf otel odalarında sadece bir telefon, olağandışı bir Wi-Fi bağlantısı ve dinmeyen bir meraktan başka bir şey olmayan o uzun geceler.

Gerçekten de, bir sonraki hedefinizi arayan kötü niyetli bir komplocu olsaydınız; profesyonel sporcudan çok daha kötüsünü yapabilirdiniz: Toplumla nispeten teması az ve saatlerce boş zamanı olan bilgiye ve kendini geliştirmeye susamış son derece kolay etkilenebilen bir genç sporcu… Daha yeni bir spor fenomenini düşündüğümüzde akılda tutulması gereken bir düşünce: Aşı şüphecilerinin sessizce ortaya çıkışı.

Geçen hafta dünyanın 3 numaralı erkek tenisçisi Stefanos Tsitsipas’a Cincinnati Masters turnuvasında aşılar konusundaki tutumu soruldu. “Benim için aşı yeterince test edilmedi, yeni, bazı yan etkileri var” diye yanıtladı. “Benim yaş grubumdaki birinin aşı olması için hiçbir neden göremiyorum. Bence konsept (aşı için) yaşlı insanlara verilmeli. Biz gençler için virüsü geçirmenin iyi olduğunu düşünüyorum çünkü bağışıklık oluşturacağız.”

Oyuncuların sadece %30’u aşılandı

Tsitsipas’ın yorumları Yunan hükümeti tarafından sert bir şekilde kınandı ancak yine de tereddütünde yalnız değil. Dünya 1 numarası Novak Djokovic, geçen yaz koronavirüse yakalanmasına rağmen sıklıkla aşı olmaya karşı olduğunu dile getirdi. En iyi 10 kadın oyuncudan ikisi Elina Svitolina ve Aryna Sabalenka, bu yılın başlarında şüphelerini dile getirdiler: Svitolina’yı arkadaşları aşı olmaya karşı uyardı. Sabalenka ise aşı hakkında ”Çünkü çok hızlı yaptılar, iyi bir tane yapmak için yeterli zamanları yok” dedi. Geçenlerde bir koç Sports Illustrated’a, oyuncuların sadece %30’unun aşılandığını tahmin ettiğini söyledi.

Aşı kampanyasının çok başarılı olduğu bu ülkede (İngiltere), kamuoyunda şüphecilik daha nadir görülüyor. Ama hala dışarıda varlar. Mayıs ayında Exeter Chiefs pivotu Henry Slade, “Güvenebileceğinizi sanmıyorum” diyerek aşıyı kabul etmeyeceğini açıklamıştı. Geçen ay Everton orta saha oyuncusu Fabian Delph aşı karşıtı bir Instagram gönderisi paylaştı. Ve muhtemelen bu konuda gerçekçi olmalıyız: Konuyla ilgili halkın hassasiyetleri göz önüne alındığında, gördüğümüz şey kesinlikle buzdağının görünen kısmı.

Aralıklarla artan Covid 19 salgınına rağmen İngiliz futbolundaki aşı kapsamı düzensiz olmaya devam ediyor. Newcastle menajeri Steve Bruce, geçen hafta birçok oyuncusunun “komplo teorilerini” öne sürerek aşıyı reddettiğini söyledi. Ole Gunnar Solskjær, Manchester United ekibinin birçoğunun aşısız kaldığını açıkladı. Ve bu bilgiler ışığında, aşı alımının birçok kulüpte büyük bir sorun olmaya devam ettiğini gösteriyor.

Aşı karşıtı hareket üzerine yapılan araştırmaların çoğu, devletler ile vatandaşları arasındaki yıpranan güven bağından kaynaklı siyasi sonuçlara odaklandı. Batılı bir prototip aşı karşıtı, genel düşünceye göre, bir tür uçsuz bucaksız bir deli, bir köyün aptalı ve hatta aşırı uç görüşleri olan birisi. Ancak profesyonel sporun aşı şüphecileri, radikal düşüncelerin ayrıcalık ve sosyoekonomi sınırlarını aştığını hatırlatıyor.

Komplo teorileri, birçok sporcuyu sahte tıp ve dezenformasyonun içine sürüklüyor

Ayrışmanın kısmen nesiller arasında olduğunu görüyorsunuz: Çoğu ülkede aşı tereddütü gençler arasında daha yaygın. Ama burada da spora özgü sorunlar var. Profesyonel bir atlet olmak çoğu zaman kişinin kendi bedeniyle etkileyici bir şekilde yoğun ve adanmış bir ilişki geliştirmesini gerektirir. Sıklıkla, kişinin kendi fiziksel dayanıklılığına irrasyonel, neredeyse insanüstü bir inanç gerektirir. Sonuç olarak, birçok sporcu hem vücutlarına koydukları şeyler konusunda takıntılı hem de onu geliştirme ve sürdürme arayışlarında açgözlüdür; bu durum, birçok sporcuyu sahte tıp ve dezenformasyonun içine sürüklüyor. Juventus savunucusu Matthijs de Ligt bu yılın başlarında, daha sonra sözünü geri aldı, “Vücudunuzun patronu olmanız gerektiğini hissediyorum ve aşılardan birinin size hastalık bulaştırabileceğini duydum” dedi.

Yetkililerin aşı konusunda isteksiz olanlarla nasıl başa çıktığı elbette tamamen başka bir soru. Şu ana kadar, genelde teşvik, açıklama ve yönlendirme karışımını tercih ederek, çok az spor kuruluşu zorunlu aşı yolunu tercih etti. Yarışmadan veya yurtdışına seyahatten men edilme olasılığı, kuşkusuz aşılanmamış birçok sporcuyu, başka hiçbir şey olmasa bile kendi kariyerleri için aşı olmayı teşvik edecektir. Ancak uzun vadede şüphecilik devam ederse sporun kendi aşı karşıtı mesajını oluşturmada aktif olması gerekecektir. Ne de olsa yalanın tek çaresi gerçektir.

Yazar: Jonathan Liew

Çeviren: Kubilayhan Kavrazlı

Yazının bağlantısı: https://www.theguardian.com/sport/blog/2021/aug/23/anti-vaxx-athletes-stance-show-myths-cut-across-boundaries-privilege-covid

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.