Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Hilmi Demir ile söyleşi: “Taliban uluslararası meşruiyet aradıkça IŞİD’in propagandası güçleniyor”

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Ortadoğu ve Orta Asya Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Hilmi Demir, Kabil Havalimanı’na saldırılar düzenleyen IŞİD Horasan vilayetinin Afganistan’daki geleceğini Medyascope’a değerlendirdi. Demir Afganistan’daki son durumu, “Taliban’ın meşruiyet arayışı IŞİD’e itici etki yapıyor, daha katı ve silahlı unsurları IŞİD’e doğru itiyor. IŞİD de bu propagandayı kullanarak onları kendine çekiyor. Bundan sonra IŞİD’in işi daha da rahat olacak bu bölgede” diye yorumladı.

Prof. Dr. Hilmi Demir’e göre, hem el-Kaide’den hem de Taliban’dan unsurlar barındıran ve çok fazla yabancı savaşçıya sahip olmayan İslam Devleti Horasan vilayeti, yerel unsurlardan beslendiği ve bölgeye yabancı olmadığı için etkinlik oluşturabildi. Bazı araştırmacıların IŞİD Horasan vilayetini ciddiye almadığını belirten Demir, Horasan vilayetinin Afganistan’ın farklı bölgelerine yayılmayı başarabildiğini söyledi.

Demir, Doha görüşmelerinde Taliban’ın el-Kaide ve IŞİD unsurlarını kendi bölgesinde barındırmama sözü vermiş olabileceğinin altını çizdi ve Doha sonrası dönemde Taliban ile IŞİD Horasan vilayetinin daha sık karşı karşıya geldiğini hatırlattı.  

“Ordu Irak’taki gibi buharlaştı”

Prof. Dr. Hilmi Demir, Kabil Havalimanı’ndaki intihar saldırıları arkasındaki sebepler arasında güvenlik açıkları bulunduğu görüşünde. Ancak Demir, iktidar devrinden kaynaklı güvenlik açıklarına ek olarak Taliban’ın tercihlerinin de bu saldırıya zemin hazırladığını söyledi:

“Bir güvenlik açığı olduğu kesin. Afgan ordusu nereye gitti? Bu ordu Kabil’i Taliban’dan daha iyi tanıyordu. Biz belki Irak’ta Saddam’ın ordusunun dağılması ve IŞİD’e desteğin artması sürecindekilerin benzerini burada yaşayabiliriz. Saddam’ın ordusu dağıldıktan sonra Baas rejimine mensup birçok kişi intikam duygusuyla IŞİD saflarına katıldılar. Burada Afgan ordusunun dağıtılmasıyla birlikte büyük güvenlik açığı oluştu. Bu kişilerin de Horasan vilayetine destek vermiş olması mümkündür. Merkezi ordunun dağıtılması, örneğin Irak’ta yaşandı, Suriye’de ordu merkeze çekildi, bu uygulamalar bu tür örgütlerin muazzam alan kazanmasını sağlıyor.

Cihatçı ideolojinin el kitaplarında yazıyor bunlar. Ebubekir Naci’nin İdaret-ut-Tevahhuş (Vahşetin İdaresi) eserinde, merkezi hükümetlerin girdiği güvensiz ortamların bunlar için nasıl fırsat oluşturacağı uzun uzun anlatılır. Bunların hepsi cihatçı kültürün temel kitaplarında yazan şeyler. O yüzden bugün de aynı şeyleri görüyoruz. Keşke Taliban şöyle yapsaydı, merkezi orduyu dağıtmak yerine kendi ordusuna entegre edebilseydi. Hükümeti yukarıda siyasal bir harekete bırakabilseydi. Kendisi silahlı güçlerini merkezi orduyla birlikte Afganistan devletinin emrine verebilseydi IŞİD’le mücadele daha rahat olacaktı.”

Taliban’ın meşruiyet arayışı IŞİD’e yarıyor

Prof. Dr. Hilmi Demir, Taliban’ın meşruiyet arayışının IŞİD Horasan cilayetinin işine yarayacağını ve ilerleyen dönemde Horasan vilayetinin daha kolay taban bulabileceğini belirtti:

“Suriye tecrübesinde de IŞİD el-Kaide’yle rekabet ederek kendine alan açmıştı. Hiçbir zaman Esad ordusuyla karşı karşıya gelmek istemedi. Şiilerle rekabet etti, bir de ÖSO gibi unsurları Haçlıların müttefikleri diye kodladı. Bu da IŞİD’in işini kolaylaştırdı. IŞİD gibi örgütlerin sahada rekabet edebilmesi için mutlaka Batı müttefikleri olan İslami unsurların var olması lazım. Sadece Batıya saldırmak ve onu şeytanlaştırmak, IŞİD gibi yapıların eleman devşirmesini mümkün kılmıyor. Ortada ılımlı bir İslamcı yapı varsa mesela… Dabıq, Konstantiniyye, Rumiyye dergilerindeki yayınları hatırlayın. Orada muhatapları kimdi IŞİD’in? Müslüman Kardeşler, Türkiye, Türkiye’deki İslami yapılar… IŞİD karşıdaki bloku Batı müttefiki Müslümanlarla birlikte inşa ediyor.

Cihat endüstrisi olarak düşünün. Bu cihat endüstrisi içinde en sert olan öne çıkıyor. Afganistan coğrafyasında daha önce IŞİD’in böyle bir imkanı yoktu. Sertliğini öne çıkaramıyordu. el-Kaide oradaydı, Taliban da Batıyla savaşıyordu. IŞİD hangi sertlik unsuruyla bu iki örgütün önüne çıkacaktı? Şimdi IŞİD böyle bir pozisyon kazandı. Bu pozisyon Suriye’dekine benziyor. Taliban’a artık muhalefet edebilir. Taliban çünkü Batı ittifakının yanında gözüküyor IŞİD açısından. en-Naba’da aynısını söyledi. Daha önce de Horasan vilayetinin Taliban’a aynı eleştirisi vardı. ‘Bunların derdi İslam değil, şeriat değil, aslında Peştun milliyetçi, ulusal bir devlet kurmak. Gördünüz mü? Şimdi Peştun milliyetçi ulusal devleti ABD ve Çin’le birlikte inşa ediyor.’ O zaman İslam’ı temsil etme yetkisi Taliban’ın elinden gidiyor. Bu takdirde o şeriat devletini kim temsil edebilecek? ‘En iyi benim. Artık ben varım’ diyor IŞİD ve buna imkan kazanıyor. Bu olan biten IŞİD’in propagandasını güçlendiriyor. Bu yüzden IŞİD daha kolay eleman devşirebilecek.

Horasan vilayetini ciddiye alın. Bundan sonra takip edin çünkü Afganistan coğrafyasında ve Horasan vilayeti bölgesinde etkinliklerini gitgide artırdıklarını göreceksiniz. Taliban Batıya yaklaştıkça ve meşruiyet kazanmak için yeni açılımlar yaptıkça bu yapı kendine alan kazanmış olacak. Suriye’de de bunlar yaşandı. Taliban Batıya yaklaştıkça, diyelim ki burkadan taviz verdikçe, kadınlarla ilgili uygulamalardan taviz verirse, belki ABD’ye kendi ülkesinde IŞİD’e operasyon hakkı tanıyacak. Bunlar ciddi anlamda IŞİD propagandasını daha güçlendirecek ve sıkılaştıracak. Sıkılaştırdıkça eleman devşirmesi daha da mümkün hale gelecek. Taliban için daha da zor bir süreç başlıyor.

Taliban’ın bir çıkmazı var. Elinde silah var, ‘Devlet benim, ben devleti yöneteceğim’ diyor. Ama tüm bunları yaparken bundan önceki söylemlerinin birçoğunu terk ederek ‘Batıyla ve küresel dünyayla da entegre olacağım’ diyor. Tam da IŞİD’in eleştirdikleri oluyor yani. IŞİD ne diyor? ‘Siz milli bir devlet kuruyorsunuz, zaten Peştun milliyetçisisiniz. Sizin cihatla da İslam şeriatını uygulamakla da ilgili herhangi bir derdiniz yok.’ Taliban’ın meşruiyet arayışı IŞİD’e itici etki yapıyor. Daha katı ve silahlı unsurları IŞİD’e doğru itiyor. IŞİD de bu propagandayı kullanarak onları kendine çekiyor. Bundan sonra IŞİD’in işi daha da rahat olacak bu bölgede.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.