Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Cumartesi Anneleri 860. haftasında, Diyarbakır-Bağlar’da kaybedilen Mehmet Zafer Demirkıran için adalet istedi

Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasının 161. haftasında, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medya hesabından açıklamada bulundu. 860. haftanın moderatörlüğünü Maside Ocak yaptı. Bu haftaki açıklamada, 12 Eylül 1995 tarihinde Diyarbakır-Bağlar’daki evinden gözaltına alınarak kaybedilen Mehmet Zafer Demirkıran için adalet istendi.

“Bütün karakolları aramamıza rağmen hiçbir karakolda kardeşimin izine rastlayamadık”

Mehmet Zafer Demirkıran’ın abisi Sabahattin Demirkıran, “1995’te Diyarbakır-Bağlar’ın Fatih Mahallesi’nde polis olduklarını söyleyen altı-yedi kişilik bir grup tarafından, annemle yaşayan Mehmet Zafer Demirkıran adlı kardeşim gözaltına alındı ve kaybedildi. Süreç içinde ciddi arayışlarımız olmuştu. Kardeşim gözaltına alınırken evdeki polisler birbirlerine ‘eleman’ diye hitap etmekteydiler. Silahlı ve maskeli bu insanların bir kısmı evdeki telefon kablosunu da kesip kopararak, babamın eve geldiğinde karakola gelmesini talep ettiler. Bütün karakolları aramamıza rağmen hiçbir karakolda kardeşimin izine rastlayamadık” dedi.

“Mehmet Zafer Demirkıran’ın akibeti açıklansın, failleri yargılansın!”

860. haftanın açıklamasını Cumartesi İnsanları’ndan Cihan Kaplan okudu. Kaplan açıklamada şunları kaydetti:

“Mehmet Zafer Demirkıran’ın akıbeti açıklansın, failleri yargılansın! Gözaltında kaybedilen insanlarımız için sürdürdüğümüz hakikat ve adalet arayışımızın 860. haftasındayız. 860 haftadır haykırıyoruz: Türkiye’de yasama, yürütme ve yargı organlarının yurttaşı değil, her durumda devleti koruma pratiği sonucunda kayıplarımıza, hakikate ve adalete ulaşamıyoruz. Anayasal organların fail ve sorumluları koruma konusunda yaklaşım birliği içinde olmaları tüm girişimlerimizi sonuçsuz bırakıyor. 860. haftamızda tanıkların, delillerin yok sayıldığı, bilinen şüphelilerin korunduğu Mehmet Zafer Demirkıran dosyası ile kamuoyu karşısındayız.”

Mehmet Zafer Demirkıran’ın evinin 12 Eylül 1995 tarihinde saat 22:00 sıralarında kendilerini polis olarak tanıtan altı-yedi kişi tarafından basıldığını ve “İfadesi alınıp bırakılacak” denildiğini aktaran Kaplan, şöyle devam etti: “Hemen karakola giden aile ‘Bizde yok’ cevabını alınca Diyarbakır’daki bütün karakol noktalarına giderek oğullarını sordu. Aldıkları cevap hep aynıydı: ‘Bizde yok!’ OHAL Valiliği, DGM Savcılığı, Jandarma ve Emniyet’e yaptıkları başvurular da sonuçsuz bırakıldı. Aile Mehmet Zafer’in Saraykapı’daki JİTEM Merkezi’ne götürüldüğü duyumunu aldı. Bunun üzerine anne Behiye Demirkıran, sürekli  JİTEM merkezinin bulunduğu Jandarma Merkez Komutanlığı’na giderek oğlunu sordu. Annenin ısrarlı soruları üzerine kapıdaki nöbetçi asker, ona oğlunun tarifine uyan birinin oraya getirildiğini söyledi.”

Başvuruları sonuçsuz kalan ailenin İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’ne başvurduğunu, İHD Genel Merkezi ve Uluslararası Af Örgütü ile de temasa geçtiğini belirten Kaplan, “Ailenin, İHD’nin ve Uluslararası Af Örgütü’nün girişimleri sonuçsuz bırakıldı. 26 yıldır Mehmet’i arayan ailesi inkâr ve cezasızlıkla karşılaştı. Baba Demirkıran, oğlunun akıbetine ve adalete ulaşamadan 2001 yılında aramızdan ayrıldı. 86 yaşındaki anne Behiye Demirkıran ise hâlâ oğluna ve adalete ulaşmak için mücadele ediyor” dedi.

“Kaç yıl geçerse geçsin, Mehmet Zafer Demirkıran için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz”

“Kaç yıl geçerse geçsin; Mehmet Zafer Demirkıran için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 161 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” diyen Cumartesi Anneleri, yargı makamlarını Demirkıran’ın akıbetini aydınlatacak girişimlerde bulunmaya çağırdı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.