İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları’nda meslektaşları Mana Alkoy ve Nazife Aksoy’u taciz ettiği iddiasıyla yargılanan oyuncu Uğur Arda Aydın, “sarkıntılık” suçundan iki yıl altı ay hapisle cezalandırıldı. Aydın’a önce üç yıl hapis cezası veren mahkeme, “sanığın yargılama süresindeki davranışları” ve “cezanın geleceği üzerindeki etkisi” gerekçesiyle cezayı iki yıl altı aya indirdi.
İBB Şehir Tiyatroları oyuncusu Uğur Arda Aydın‘ın, meslektaşları Nazife Aksoy ve Mana Alkoy’a farklı zamanlarda cinsel saldırıda bulunduğu iddiası ile yargılandığı davanın altıncı duruşması Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Taraflar ve avukatlarının hazır bulunduğu duruşmaya koronavirüs önlemleri nedeniyle gazeteciler dahil kimse alınmadı.
Şikayetçi Mana Alkoy, halen Şehir Tiyatroları’nda çalıştığını, baskı altında olduğunu, uzun süre işini kaybetme korkusuyla şikayette bulunamadığını belirterek savcının zamanaşımı nedeniyle davanın düşmesi şeklindeki esas hakkındaki mütalaasını kabul etmediğini söyledi.
Şikayetçi Nazife Aksoy da “Hiçbir kadın bu sıkıntıları göze alarak böyle ağır bir şey için buraya gelmek istemez. Ne yaşadığımı ben biliyorum, bana bunu yaşatan da biliyor. Sanığın cezalandırılmasını istiyorum” diye konuştu.
Sanık Uğur Arda Aydın ise beraatını talep ederek, “Burada böyle bir olay nedeniyle savunma yapmaktan utanıyorum” dedi. Aydın, kendisinden şikayetçi olan Mana Alkoy’un “yetkili birimlere uzun süre bildirimde bulunmadığını” söyledi. Aydın, 2019’da genel sanat yönetmenliği için adının geçtiğini, Mana Alkoy’un bunun gerçekleşmesi durumunda işini kaybedeceğini düşünerek kendisine suçlama yönelttiğini öne sürdü.
Sanık Aydın, Nazife Aksoy’un şikayetçi olduğu olaydan sonra da pek çok oyunda beraber oynadıklarını söyleyerek, suçlamanın nedeninin ise “Aksoy’un bir oyuna gelmemesi nedeniyle tutulan raporu etkisiz hale getirmek olduğunu” iddia etti. Sanık avukatları da “müştekilerin suçlamalarının inandırıcı olmadığını” söyleyerek Aydın’ın beraatını istedi.
Mahkemeden ceza indirimi
Kararını açıklayan mahkeme, sanık Uğur Arda Aydın’a, Mana Alkoy’a karşı cinsel saldırı suçundan açılan davada eylemin sarkıntılık maddesi kapsamında kaldığı ve şikayetin süresinden sonra yapıldığı gerekçesiyle davanın düşmesine karar verdi.
Aydın’a, Nazife Aksoy’a yönelik “sarkıntılık” suçlamasından ise üç yıl hapis cezası veren mahkeme, “sanığın yargılama süresindeki davranışları” ve “cezanın geleceği üzerindeki etkisi” gerekçesiyle bu cezayı iki yıl altı aya indirdi.
Mana Alkoy: “Tüm meslektaşlarımız için umut veren örnek bir dava“
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Duruşma sonrası Mana Alkoy, Nezihe Aksoy, avukatları, aileleri ve Susma Bitsin Platformu adliye önünde açıklama yaptı. “Tacizci profildeki insanların genelde birden fazla mağduru oluyor ama insan bu olayın sadece kendisinin başına geldiğini düşünüp yalnız hissediyor ve sesini çıkarmakta zorlanıyor, çoğu zaman çıkaramıyor” diyen Mana Alkoy, şöyle konuştu:
“Ben 2021 yılında sanık tarafından tacize uğramış bir kadın olarak 2019 yılında aynı kişinin tacizine uğrayan Nazife Aksoy ile tanışınca yalnız olmadığımı, sanığın fütursuzca, korkusuzca işyerinde taciz eylemlerine devam ettiğini öğrendiğimde başka insanların da tacize uğramaması için Nazife’den güç alarak şikayetçi olmaya karar verdim. Çünkü artık biliyordum ki şikayetçi olmazsak sanık ‘Nasılsa bana hiçbir şey olmuyor’ diye tacizlerine devam edecekti. Biz iki kadın bir araya gelerek birçok kadının sesi olabilir ve kadına yönelik taciz eylemini normalleştirmeye çalışan eril zihniyete direnç gösterebilirdik.
İBB Şehir Tiyatrosu gibi İstanbul’un en büyük ve saygın kurumunda oyuncu olarak görev yapmaya devam eden ‘Ben kime ne istersem yaparım, kimse bana bir şey yapamaz’ zihniyetiyle, kendisini bizlerden üstün görerek taciz eden sanık Uğur Arda Aydın’ın yaptıklarının cezasız kalmayacağını bugün öğrenmiş bulunuyoruz.
Bu dava gerek sahne üstünde gerek farklı işyerlerinde ya da sokakta kadına istediği gibi davranabileceğini düşünen tüm erkeklere bir uyarı niteliği taşımaktadır. Sahne sanatlarında çalışan, bizim için tacize uğrayıp bunu baskı ile sineye çekmek zorunda bırakılan tüm meslektaşlarımız için umut veren örnek bir davadır. Bu dava sonucunda Uğur Arda Aydın’ın tacizden suçlu bulunduğu gerçeği görmezden gelinemez. Bundan sonraki süreçte 107 yıllık saygın bir tiyatro kurumu olan İBB Şehir Tiyatrosu’nun kurum adını lekeleyen bu kişi hakkında gerekli adımları atacağına inancım tamdır.”
Nazife Aksoy: “Biz çimenler çoğaldık ve her yeri kaplayacağız ta ki bu ayrıkotları tamamen kaybolana kadar”
İki senedir oyunculuktan uzak olduğunu söyleyen Nazife Aksoy da “Çünkü yaşadığım süreç beni değil ayrı ayrı zamanlarda, mesleğine yeni başlamış iki genç ve oyunculuk hayalleri kuran kadını taciz eden bir şahsın çalıştığı kurum tarafından nasıl sahip çıkıldığı ve arkasında durulduğunu izleyerek geçiyor” dedi.
“Ben bize yapılanlardan dolayı her gün kâbuslar görürken, en sonunda tek kişilik bir oyunla Şehir Tiyatroları tarafından ödüllendirilen aslında çok kişilik bir tiyatro ayıbı izliyorum” diyen Aksoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu ve bunun gibi bir kadının gururunu ve onurunu kıracak eylemi, tam tersi bir onur savaşına dönüştüren başta Mana Alkoy olmak üzere bütün sahne kadınlarına ve başka mesleklerde ayakta kalmaya çalışan kadın erkek herkese destekleri için teşekkür ediyorum. Bir gün sizin de başınıza gelebilir diye değil, bir gün kimsenin başına gelmesin diye nefes aldığım sürece bunun savaşını vereceğime, eşime, oğluma ve aileme söz veriyorum.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanımız, yöneticileri ve onların denetiminde olan İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni’nin kendi bünyelerinde yaşanan yüz kızartıcı bir eylem ve davanın uyandırdığı infial ile ilgili sessizliklerinin, daha doğrusu ses kısıklığının açılması için yapacaklarını merak ediyorum. ‘Biz sizin yanındayız’, ‘Sizi anlıyoruz’ söylemlerine tokuz. Destek de beklemiyoruz, kendimize yetiyoruz Allah’a şükür. Sadece şunu istiyorum, kafamızı kumdan çıkardım kurumumuzda bakın neler oluyormuş, bari diğer çalışanlarımız mağdur olmasınlar. Eğer ara ya da sorar ya da tenezzül ederlerse yaşadığımız olumlu olumsuz deneyimleri onlarla paylaşacağımı ifade etmek isterim.
Bugünden sonra ‘filler tepişir çimenler ezilir’ rafa kalkmıştır. Biz çimenler çoğaldık ve her yeri kaplayacağız ta ki bu ayrıkotları tamamen kaybolana kadar. Gerçekten çok uzunca bir süredir yaşadığımızdan daha çok bize yaşatılanları anlatmak kendimizi ifade etmek kanıtlamakla uğraştık. Umarım bu son olur. Biz biliyoruz ki bu davayı takip eden başka kadınlar var onları buradan öpüyorum onlar konuşamıyor olabilir. Onlara diyorum ki biz kazandık, biz korkmadık, en azından biraz da olsa sizi de rahatlatmışızdır. Susmayın, susulmadığında adaletin gerçek olabileceğini biz bir kez daha gördük.”
“Artık kadınlar susmuyor, susmayacak”
Mana Alkoy ve Nazife Aksoy’un avukatlarından İdil Mahmutoğlu “Karar emsal teşkil ediyor artık kalıpların kırıldığı bir noktadayız” değerlendirmesinde bulundu.
Üst mahkemeye itiraz edeceklerini anlatan Mahmutoğlu, şunları söyledi:
“Biz nitelikli halinden cezalandırma talep ettik. Nüfuzunu kullanması ve kamu görevlisi olmasından ötürü fakat bu kabul edilmedi. Üst mahkemeye gidecek ama sarkıntılıktan dahi ceza verilmesi çok büyük bir adımdır. İki yıl altı ay hapis cezası ile cezalandırıldı. İnşallah bu, artık bunu yapmamaları gerektiğini gösterecek bu potansiyele sahip kişilere. Bizim için önemliydi, üst mahkemeye başvuracağız. Artık kadınlar susmuyor, susmayacak. Biz de her türlü tacize, mobbinge karşı mücadele veren herkesin yanında olmaya devam edeceğiz.“
“Kadınlar susmasın, bu umut olsun”
Avukat İrem Ünal Nizamoğlu da “Sahne önünde ve arkasında yaşanan taciz olayları ile alakalı emsal bir karar aldırabildiğimiz için çok mutluyuz. En sessiz kalan taciz mağdurları sahne önünde ve arkasında yaşanan taciz mağdurları. Kadınlar susmasın, böyle cezalar alınabildiğini görsün, bu umut olsun” diye konuştu.
“Susmayın bitsin”
Susma Bitsin Platformu’ndan Mevlüde Karataş da Şehir Tiyatroları yönetimine şöyle seslendi:
“Şehir Tiyatroları’nın kadınlara karşı duyarsızlığına büyük bir çizgi çekmiş olduk. Susma Bitsin tam da ismiyle müsemma şekilde kadınların dertlerini dinleyen beyanını esas alan bir oluşum. Susmayacağız ki bitecek, söyleyeceğiz ki bitecek. Sadece mağdur olan kişi söylemeyecek daha kalabalığız biz hep birlikte söyleyeceğiz onlara ne yaptıklarını. Kadınlara diyorum, susmayalım ki bitsin.”