Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Eski MİT mensupları Enver Altaylı ve Mehmet Barıner’in yargılandığı “FETÖ davası”nda karar duruşması 8 Kasım’da-Altaylı: “Eğer Türkiye hukuk devletiyse beni beraat ettirmeniz gerek”

Eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensupları Enver Altaylı ve Mehmet Barıner’in tutuklu olarak yargılandığı davanın 48. duruşması bugün (7 Ekim) yapıldı. Duruşmada, usul hükümleri gereğince sanıkların esasa ilişkin son sözleri soruldu. Duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılan sanıklardan Enver Altaylı, hakkındaki suçlamalara ilişkin hiçbir hukuki delil olmadığını savunurken “Eğer Türkiye hukuk devleti ise beni beraat ettirmeniz gerek” dedi. Mehmet Barıner ise hakkındaki soruşturmanın MİT Kanunu’na aykırı şekilde açıldığını belirterek beraatını talep etti. Karar duruşması 8 Kasım 2021 tarihinde yapılacak. 

Enver Altaylı: “Eğer Türkiye hukuk devleti ise beni beraat ettirmeniz gerek”

Enver Altaylı sözlerine “Eğer Türkiye hukuk devleti ise beni beraat ettirmeniz gerek” diyerek başladı. Altaylı, mahkûmiyet kararı çıkması durumunda ise daha önce bu davada yargılanan ancak daha sonrası dosyası ayrılan ve yargılaması devam eden, damadı Metin Can Yılmaz ile aynı tutukevinde ve aynı yerde kalmayı talep etti. 

“FETÖ’nün televizyonlarına çıkmadım, imamlarını bilmem”

“Terör örgütü yöneticiliği”, “siyasi ve askeri casusluk” ve “silahlı terör örgütü üyeliği” suçlamalarıyla yargılanan Altaylı, FETÖ ile hiçbir ilgisi olmadığını belirtirken delillerin hepsinin “uydurma” olduğunu söyledi ve “FETÖ’nün televizyonlarına çıkmadım, imamlarını bilmem” dedi. 

Ben nasıl FETÖ yöneticisi olabilirim ?”

Eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn ile Fethullah Gülen’in Türkiye’ye getirilmesi için konuştuğunu anlatan Altaylı mahkeme heyetine, “Ben nasıl FETÖ yöneticisi olabilirim?” diye seslendi. 

“Bu belgeleri iktidara vermem benim Türk casusu, savcının ise Rus savcısı olduğunu gösterir”

Rus İstihbarat Teşkilatı İkinci Başkanı General Sirotkin tarafından FSB (Fedarativ Naya Saloybu Beyezoposthost) Başkanı Brotnikov için hazırlanan ve Türkiye ile ilgili bir eylem planı da barındıran belgenin bilgisayarında bulunması hakkında da konuşan Enver Altaylı, şunları söyledi:

“Sirotkin raporunu iktidara takdim etmeme rağmen casusluk ile suçlanıyorum. Bu belgeleri iktidara vermem benim Türk casusu, savcının ise Rus savcısı olduğunu gösterir. Hakkımdaki FETÖ suçlaması tamamen bir kılıf. Rusya’nın eylem planını Erol Olçok’a verdim, Feridun Bilgin’e teslim ettim. O da başbakana teslim etti. Ahmet Davutoğlu da bu bilgiyi Hakan Fidan’a verdiğini Feridun Bilgin’e söyledi. Çağırın hepsini dinleyin. Rus istihbaratı bunu devlete teslim ettiğimi öğrenir öğrenmez ülkemizdeki ajanlarını harekete geçirip beni tutuklattı. Benim soruşturmam MİT yazısıyla başladı. Bu şekilde gözaltına alındım ve evim arandı.”

“Beni mahkum etmenizi gerektirecek geçerli hiçbir hukuki delil yok”

Altaylı “Beni mahkum etmenizi gerektirecek geçerli hiçbir hukuki delil yok. Vereceğiniz bir mahkûmiyet kararı yurtiçinde ve yurtdışında bu ülkenin hukuk devleti olmadığının kanıtı olacaktır” dedi.

Mehmet Barıner: “Kötü muameleler nedeniyle özgür irade beyanımın aksine ifade vermeye zorlandım”

Hakkında başlatılan soruşturmanın münferit bir tanık beyanına dayandığını ve toplanan delillerin hukuka aykırı olduğunu savunan Mehmet Barıner, gözaltı ve sonrasında yaşadığı tehdit ve kötü muameleler nedeniyle özgür irade beyanının aksine ifade vermeye zorlandığını iddia etti.

“Soruşturma için cumhurbaşkanı izni gerekiyordu”

18 Ağustos 2017 tarihinde tutuklanan Mehmet Barıner, yalnızca bir istihbarati bilgi notu ile tutuklandığını, MİT mensuplarının soruşturulması için 2937 sayılı MİT Kanunu’nun 26. maddesine göre cumhurbaşkanı izni gerekmesine rağmen bu şart yerine getirilmeden hakkında soruşturma başlatıldığını söyledi.

Suçlamalara ilişkin cevaplar

“Silahlı terör örgütü üyeliği” ve “siyasi ve askeri casusluk” suçlarından yargılanan Barıner, hakkındaki FETÖ üyesi olma suçlamasına ilişkin “Benim örgüt üyesi olduğumu gösterir olay ve olguların her türlü şüpheden uzak olduğu söylenemez, işkence altında alınan iddialar kapsamında tam olarak bir resim oluşturulamamıştır” diye konuştu.  

“Taleplerimiz reddedildi”

Askeri ve siyasi casusluk suçlamasına ilişkin ise “Gizli bilgilerin, lehine casusluk yapılan devlet ile nasıl bir anlaşma kapsamında temin edilmiş olduğu belirtilememiştir, nasıl bir casusluk kastı bulunduğu ortaya konulamamıştır” diyen Barıner, birçok tevsii tahkikat taleplerinin reddedildiğini de hatırlattı. Barıner, reddedilen talepleri hakkında ise şunları söyledi: “Benim MİT’te çok kısa süre bir aktif görevde çalıştığımı ve bu sürenin de neredeyse tamamının aday memur olarak hassas ve gizli bilgilere erişim mümkün olmadan geçtiğinin tespiti için MİT’e müzekkere yazılma talebimiz, Reza Zarrab ve Halkbank Davası konularında hiçbir çalışma ve bilgimin olmadığını açıkça ortaya koyacak MİT’e müzekkere yazılma talebimiz mahkeme tarafından reddedilmiştir.”

“Öncelikle beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum”

Konuşmasının sonunda beraat ve tahliyesini talep eden Barıner, mahkemenin aksi yönde bir kanaati olsa bile hükümle birlikte tutukluluğunun sona erdirilerek tahliyesine karar verilmesini istedi.

Karar duruşması 8 Kasım’da

Sanıkların son sözlerinin ardından mahkeme heyeti bir sonraki duruşmanın tarihini açıkladı. Bir sonraki celsenin 8 Kasım 2021 tarihinde yapılacağını belirten mahkeme başkanı, bu duruşmada kararın verileceğini söyledi. 

Savcı iki tutuklu sanık için toplam 77 yıl altı ay hapis cezası istemişti

Savcı, 21 Şubat 2021’deki duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklamış, “terör örgütü yöneticiliği”, “siyasi ve askeri casusluk” ve “silahlı terör örgütü üyeliği” suçlamalarıyla yargılanan Enver Altaylı için 30 yıldan 42 yıl altı aya kadar, “silahlı terör örgütü üyeliği” ve “siyasi ve askeri casusluk” suçlarından yargılanan diğer tutuklu sanık Mehmet Barıner hakkında ise 22 yıl altı aydan 35 yıla kadar hapis cezası istemişti. Savcılık, tutuksuz sanık Seda Chamatzoglou’nun ise beraatını talep etmişti.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.