Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

BeşiBirYerde (45): Hükümetlerin Türkiye’de tutuklanan vatandaşlarını kurtardığı beş olay

İstanbul-Üsküdar’daki Çamlıca Kulesi’nden AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Üsküdar’daki evini fotoğrafladıkları gerekçesiyle “siyasi veya askeri casusluk” suçlamasıyla tutuklanan İsrailli çift Natali ve Mordi Oaknin bugün (18 Kasım) serbest bırakıldı. “BeşiBirYerde” serimizin 45. bölümünde, hükümetlerin Türkiye’de tutuklanan vatandaşlarını kurtardığı beş olayı sizin için derledik.

1) İsrailli çift Natalie ve Mordi Oaknin

İsrailli çift Natalie ve Mordi Oaknin, İstanbul-Üsküdar’daki Çamlıca Kulesi’nden AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Üsküdar’daki evini fotoğrafladıkları gerekçesiyle “siyasi veya askeri casusluk” suçlamasıyla 13 Kasım’da tutuklandı. Tutuklamanın ardından İsrail Başbakanı Naftali Bennett, “Kazara kendilerini karmaşık bir durumun içinde bulan iki masum İsrail vatandaşının serbest bırakılması için gerekli girişimlerde bulunuyoruz” dedi. 

15 Kasım’da İsrailli yetkililerin çifti ziyaret etmesine izin verildi. İsrail Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk Dairesi Başkanı Rina Djerassi, tutuklu Oaknin çiftinin hukuki süreci ile ilgilenen İsrail’in Türkiye’deki diplomatlarına yardım etmek için İstanbul’a geldi. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise 16 Kasım Salı günü, İsrailli çiftle ilgili “Sayın Cumhurbaşkanımızın konutunu, ikametini çekmişler. Bununla da yetinmemişler aynı zamanda buraya yoğunlaşmışlar” dedi. Soylu, tutuklanan çiftle ilgili “casusluk” değerlendirmesi olduğunu belirterek “Mahkemeler ilerleyen süreçte kendi kararlarını vereceklerdir” ifadelerini kullandı.

İki İsrail vatandaşı, bugün (18 Kasım) serbest bırakıldı ve özel bir uçakla İsrail’e döndü. İsrail Başbakanı Naftali Bennett ve Dışişleri Bakanı Yair Lapid, “Türkiye Cumhurbaşkanı ve hükümetine işbirliği için teşekkür ediyor, Oaknin çiftine hoş geldiniz diyoruz” açıklamasını yaptı. Açıklamada, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’a da çifti eve geri getirme çabalarına iştirak ettiği için özel teşekkür edildi.

2) Loup Bureau

27 yaşındaki Fransız gazeteci Loup Bureau, 26 Temmuz 2017’de Irak’tan Şırnak’a geçerken üzerinde YPG’lilerle çekilmiş fotoğrafların bulunması gerekçe gösterilerek gözaltına alındı ve ardından tutuklandı. Bureau, 15 Eylül’de yapılan ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.

Bureau’nun serbest bırakılması için Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefonda görüşen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Erdoğan’a “endişeli” olduğunu ileterek Bureau’nun bir an önce ülkesine dönmesi talebini iletti.

Eski Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ise “Loup Bureau’nun serbest kalması için tanıdığım kanalları harekete geçirdim” dedi ve Türkiye hükümetine yakın, tanıdık çevrelerini konu için uyardığını açıkladı.

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) de Fransız meslektaşlarının serbest bırakılması için Fransa’nın başkenti Paris’te eylem düzenledi.

3) Meşale Tolu

Almanya vatandaşı gazeteci ve çevirmen Meşale Tolu, Türkiye’de 30 Nisan 2017’de gözaltına alındı ve yaklaşık sekiz ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi. Etkin Haber Ajansı’na (ETHA) çalışan Tolu, Marksist-Leninist Komünist Parti (MLKP) üyeliği ve propagandası ile suçlandı. 18 Aralık 2017’de adli kontrol ve yurtdışına çıkış yasağı ile tahliye edilen Tolu, 20 Ağustos 2018’de yurtdışına çıkış yasağının kaldırılmasının ardından Almanya’ya döndü. 

Tolu’nun tutuklandığının ortaya çıkmasının ardından Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schafer, Tolu ile şimdiye dek kişisel bir temas kuramadıklarını ve bunun için çabaladıklarını söyledi. Hükümetin konudan Türk makamları yoluyla değil, üçüncü kişiler üzerinden haberdar olduğunu dile getiren Schafer, bu durumun Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi’nin ihlali anlamına geldiğini belirtti.

16 Eylül 2021’de esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, “kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği” gerekçesiyle Tolu ve birlikte yargılandığı 11 sanığın beraatını talep etti.

4) Deniz Yücel

Eski Die Welt Gazetesi Türkiye Temsilcisi Deniz Yücel, “terör örgütü propagandası yapmak” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında 14 Şubat 2017’de gözaltına alındı ve 27 Şubat 2017’de çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. 

Dönemin başbakanı Binali Yıldırım’ın 15 Şubat 2018’de Almanya ziyaretinde Şansölye Angela Merkel, bir yıldır Türkiye’de cezaevinde tutuklu bulunan Deniz Yücel’in durumuna dikkat çekti. Merkel, Yıldırım ile görüşmesinde, bu vakanın ivedilik gerektirdiğini tekrarladığını ve hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde çözülmesini dilediklerini belirtti. Merkel’in, Almanya-Türkiye ilişkilerinin normale döndürülmesi konusundaki açıklamaları sonrasında 16 Şubat 2018’de Deniz Yücel için “örgüt propagandası yapma” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” gerekçeleriyle dört yıldan 18 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı ve Yücel, aynı gün tahliye edildi.

Yargılaması devam eden Yücel, 16 Temmuz 2020 tarihinde İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” ile “FETÖ/PDY silahlı terör örgütü propagandası yapmak” suçlamalarından beraat ederken, “PKK terör örgütünün propagandasını yapmak” suçlamasından iki yıl dokuz ay 22 gün hapis cezasına çarptırıldı.

12 Mayıs 2021’de Deniz Yücel hakkında yeni bir dava açıldı. Başsavcılık tarafından hazırlanan iddianamede, Yücel’in “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılama” suçundan altı aydan iki yıla kadar hapsi istendi.

5) Rahip Brunson

Amerika Birleşik Devletleri (ABD)-Türkiye ilişkilerinde tarihinin en gergin günlerinin geçmesine neden olan ve iki ülke arasında yaptırımları gündeme getiren Rahip Andrew Brunson krizi, misyoner din adamının 12 Ekim 2018’de serbest bırakılmasıyla çözüldü. 

Süreç, Brunson’ın “milli güvenliği tehdit eden faaliyetlerde bulunduğu” iddiasıyla, Eylül 2016’da eşi Norine Lyn Brunson ile birlikte sınır dışı edilmesine karar verilmesinin ardından başladı. Sınır dışı işlemleri devam ederken 15 Temmuz soruşturmasında bir “gizli tanık” Brunson aleyhine savcılıkta ifade verdi ve Brunson, FETÖ/PDY ve PKK bağlantılı olduğu gerekçesiyle tutuklandı.

Brunson’un tahliyesi ilk kez Vaşington’daki Trump-Erdoğan görüşmesinde 16 Mayıs 2017’de ele alındı.  

Erdoğan, 28 Temmuz 2017’de Brunson’un iadesi taleplerine karşılık ABD’ye “takas” teklif ederek, “Diyorlar ki, papazı bize verin. Bir papaz da sizde var. Siz onu bize verin, biz de onu yapalım, yargıda gereğini size verelim” dedi. 

16 ay tutuklu kalan Brunson’ın iddianamesi 13 Mart 2018’de açıklandı. Rahip Brunson hakkında “FETÖ/PDY üyeliği ve yöneticiliğinden” ömür boyu hapsi istendi ve 35 yılla yargılanması talep edildi.

İlk duruşmanın ardından Brunson’la ilgili açıklamada bulunan ABD Başkanı Donald Trump, “Papaz Brunson Türkiye’de zulme uğruyor” diye konuştu. Trump’ın açıklamalarının ardından ABD’den ilk yaptırım uyarısı geldi. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wess Mitchell, “Brunson’ın serbest bırakılmamasının Türkiye için sonuçları olabilir” dedi.

20 Nisan 2018’de ise 100 sandalyeli ABD Senatosu’nun 66 üyesi bir mektup yazarak, Brunson’ın tutukluluğuna son verilmesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulunuldu.

Bu tarihten sonra ABD’de F-35 savaş uçaklarına ilişkin tartışmalar, Brunson’ın davası ile birlikte anılmaya başlandı.

25 Temmuz 2018’de Brunson’ın tutukluluğu “sağlık sorunları” dikkate alınarak ev hapsine çevrildi. ABD bu adımı yeterli bulmadı. Bir gün sonra, 26 Temmuz 2018’de Trump ve yardımcısı Mike Pence peş peşe açıklamalar yaparak, bir kez daha Brunson’ın serbest bırakılmaması halinde Türkiye’ye yaptırım uygulanacağını belirtti. 1 Ağustos’ta ise ABD, Brunson’ın serbest bırakılmamasında payları bulunduğu gerekçesiyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e yaptırım uygulama kararı aldı.

12 Ekim 2018’de yapılan duruşmada “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek” suçlamasıyla 20, toplam 35 yıla kadar hapsi istenen Brunson’a üç yıl bir ay 15 gün hapis cezası verildi. Serbest bırakılan Brunson, ev hapsi ve yurtdışı yasağının kaldırılmasının ardından Türkiye’den ayrıldı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.