Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) tarafından hazırlanan ve yönetmenliğini Yusuf Kenan Beysülen’in üstlendiği “İnsanlığa Gönderilmiş Mektuplar” belgeselinin galası yapıldı. Yönetmen Yusuf Kenan Beysülen, belgesele dair Medyascope‘a konuştu.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) tarafından hazırlanan “İnsanlığa Gönderilmiş Mektuplar” belgeselinin galası 29 Kasım Pazartesi günü İstanbul’daki Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda yapıldı.
Belgeselin “İnsanlığa Gönderilmiş Mektuplar” olarak adlandırılmasının özel bir nedeni olduğunu belirten yönetmen Yusuf Kenan Beysülen, şair Cemal Süreya’nın, 1980 dönemi sonrasında Türkiye’de insan hakları mücadelesinin önemli isimlerinden olan Emil Galip Sandalcı için kurduğu, “İnsanlık adresine gönderilmiş bir mektuptur” cümlesinden etkilendiklerini dile getirdi.
“Türkiye’deki 12 hak savunucusunun verdiği mücadeleyi, kararlılığı anlatmaya çalıştık”
Beysülen belgesele dair, “Türkiye’deki 12 hak savunucusunun verdiği mücadeleyi, kararlılığı anlatmaya çalıştık ve bunu yaparken de hak mücadelelerinin evrensel boyutunu düşündük. Çünkü verilen her bir hak mücadelesi sadece bir insanı, bir kenti, o kentin insanını değil dünyanın bütününü çevreleyen bir sorundur” dedi.
23 yıldır belgesel üretimi süreci içinde yer aldığını, 12 yıldır da yönetmenlik yaptığını belirten Beysülen, şöyle konuştu: “Belgeselcilikte şuna inanıyorum, belgeseller bugünü belgeleyen şeyler olmalı. Bu belgeselde ise beni en çok etkileyen şey aktörlerin kararlı ve cesur olmasıydı ama bu cesaret körü körüne bir cesaret değil, bu kararlılık körü körüne bir kararlılık değildi. Bir adım atmaydı. Başladıkları noktadan sonuna kadar bu mücadeleyi sürdürdüler. İnsanlık adına bu mücadeleyi veren 12 insanı ve 12 insan nezdinde bu mücadeleyi veren bütün insanları saygıyla selamlıyorum.”
“Tüm hak mücadeleleri ile evrensel bir bağ kurmaya çalıştık”
Beysülen, “Proje, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın iki senedir sürdürdüğü bir proje, vakfın talebini karşılamak ve beraber çalışmak benim için çok onur vericiydi” dedi.
Tüm hak mücadeleleri ile evrensel bir bağ kurmaya çalıştıklarını söyleyen Beysülen, “Örneğin belgeselimizde ekoloji mücadelesi, çevre mücadelecisi veren bir arkadaşımız var. Onu, doğaya karşı işlenen suça karşı evrensel bir boyut üzerinden kurduk” diye ekledi.
Belgeselde, Hakikat Adalet Hafıza Merkezi Kurucusu Murat Çelikkan, TİHV Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nilgün Toker, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Diyarbakır Şube Başkanı Dr. Elif Turan, kayıp yakınlarından Besna Tosun, Maside Ocak ve Cemal Babaoğlu, mülteci hakları aktivisti Yusuf Ak, çevreci aktivist Eren Dağıstanlı, LGBTİ+ aktivisti Şevval Kılıç, Derin Yoksulluk Ağı üyesi Hacer Foggo, vicdani retçi Şendoğan Yazıcı ve kadın hakları savunucusu İlknur Üstün’ün tanıklıkları yer alıyor.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
