Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Haber takibindeki gazeteciye gözaltı girişimi davasında sanık polis dokuz ay sonra talimatla ifade verdi

Gazeteci Beyza Kural’ın haber takibi sırasında gözaltına alınmaya çalışılmasına ilişkin davada dokuz aydır ifadesi alınmayan polis, talimatla ifade verdi. İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma idari tatil nedeniyle yapılmazken ifade veren polis, dosyaya giren görüntülerde Kural’ın elinde basın kartı olmasına rağmen kartını göstermediğini iddia etti.

Gazeteci Beyza Kural’ı 2015’te haber takibi sırasında engelleyen ve ters kelepçe takıp gözaltına almaya çalışan üç polis hakkında “iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” suçlamasıyla açılan davanın İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki dördüncü duruşması kar yağışına bağlı idari izin nedeniyle yapılmadı.

Sanık polislerden Nihat Doğan’ın ifadesi ise görevi nedeniyle bulunduğu Diyarbakır’da, 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde alındı.

Davanın haziran ayında görülen ilk duruşmasından bu yana ifadesi alınamayan Doğan, talimatlı duruşmadaki beyanında Kural’ın kimliğini göstermek istemediğini, kendilerine “Siz kimsiniz, kendi işinize bakın” dediğini iddia etti. 

Sanık polis, daha önce tanık olarak ifade verdiğini, neden sanık olduğunu anlamadığını, darp eyleminde bulunmadıklarını öne sürdü. Suçlamayı kabul etmeyerek beraat talebinde bulunan sanık Nihat Doğan’ın beyanında öne çıkanlar şöyle:

“Öğrencilerden yaklaşık 100 kişinin Edebiyat Fakültesi önünde toplandığı bilgisini almamız üzerine yetkili amirlerimizin talimatı ile bahse konu yere geçtik. Burada çevik kuvvet aracının yakınında bir şahsın bağırdığını duyduk. Bayan bir şahıs gazeteci olduğunu söylüyordu. Kimliği sorulduğunda göstermek istemiyordu. Hatta bize hitaben ‘Siz kimsiniz, kendi işinize bakın’ şeklinde sözler söylediğini duydum. Yakalama işlemi ile ilgili görevli polis memurların şahsı, kimlik tespiti için araca bindirdiklerini gördüm. Akabinde kimlik tespiti yapıldıktan sonra şahsın salıverildiği bilgisini aldım.

Benim şahsa karşı herhangi bir fiziksel veya sözlü müdahalem olmamıştır. Bu olayda daha önceden tanık olarak ifade vermiştim. Neden sıfatımın sanık olduğunu da bilmiyorum. Şahsın alınmasında ve salınmasında herhangi bir müdahalem söz konusu değildir. Ne ben ne de başka polis memurları şahsa yönelik olarak darp eyleminde bulunmadık.”

Olay anına dair dosyaya giren, gazetecinin kamera görüntüleri ve diğer gazetecilerin çektiği fotoğraflarda Kural’ın elinde basın kartını tuttuğu görülüyordu. 

Davanın gelecek duruşması 13 Mayıs’ta İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılacak.

Ne olmuştu?

Beyza Kural, bianet muhabiri olduğu 6 Kasım 2015’te üniversite öğrencilerinin YÖK protestosunu haberleştirmek üzere İstanbul Üniversitesi önündeydi. Kural, öğrencilere yönelik polis şiddetini kayda aldığı sırada sivil giyimli polislerce alandan zorla uzaklaştırıldı. Basın kartını gösteren Kural’a bir sivil polis “Sana bir şey söyleyeyim bak, hiçbir şey eskisi gibi değil artık, bunu öğreteceğiz size” dedi.

Kamerasını kaldıran Kural, ters kelepçe takılarak gözaltı aracına götürüldü ve daha sonra alandaki meslektaşlarının müdahalesiyle serbest bırakıldı. Tüm süreç Kural’ın kamerası ile kayda alındı. 

Kural’ın avukatı Meriç Eyüboğlu aracılığıyla suç duyurusunda bulunmasının ardından polisler hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi. Kural bu karar üzerine, 2016 yılında avukatı aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. Basın ve ifade özgürlüğü ile insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğine karar veren AYM, polisler hakkında yeniden soruşturma yapılmasına hükmetti. Üç polis hakkında “iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” suçlamasıyla dava açıldı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.