Türkiye yaşlanıyor: “Demografik deprem yaşanacak”

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2021 yılına ait “İstatistiklerle Yaşlılar” raporunu açıkladı. Araştırmaya göre yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus beş yılda yüzde 24 arttı. 65+ Yaşlı Hakları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ferhat Boratav, yaşlıların yaşadığı ayrımcılıklar ve yaşlı haklarına ilişkin Medyascope‘tan Buket Topaktaş’a konuştu.

Türkiye’de yaşlı nüfus, diğer yaş gruplarındaki nüfusa göre daha yüksek bir hız ile arttı. TÜİK’in 2021’e ait “İstatistiklerle Yaşlılar” raporuna göre yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus, 2016’da 6 milyon 651 bin 503 kişi iken son beş yılda yüzde 24 artarak, 2021’de 8 milyon 245 bin 124 kişi oldu.

Toplam nüfus içindeki oran arttı

Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı 2016’da yüzde 8,3 iken, 2021’de yüzde 9,7 oldu.

Yaşlıların yüzde 64,7’si 65-74, yüzde 27,3’ü 75-84, yüzde 8’i 85 ve daha yukarı yaş grubunda.

Yaşlıların yüzde 44,3’ü erkek, yüzde 55,7’si ise kadın.

Nüfusun yaş yapısı değişiyor

Raporda, yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranının yüzde 10’u geçmesinin nüfusun yaşlanmasının bir göstergesi olduğu vurgulandı.

Rapora göre çocuk ve gençlerin toplam nüfus içindeki oranı azalırken, yaşlıların toplam nüfus içindeki oranı arttı.

“TÜİK’in verileri yeterli değil”

65+ Yaşlı Hakları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ferhat Boratav, TÜİK’in açıkladığı rakamların yaşlılarla ilgili neredeyse tek veri olduğunu söyledi.

TÜİK’in raporunda eksikler bulunduğunun altını çizen Boratav, “Bu rakamlara bakarak yaşlılık konusunda konuşmak, çözüm ya da politika üretmek çok zor. Çünkü yeterli kadar kapsamlı ve detaylı değil. Türkiye’de daha mikro düzeyde rakamlara ihtiyaç var. İller değil, ilçeler düzeyinde rakamlara ihtiyaç var” dedi.

Yaşlılığı 65+ yaş bir kesim olarak ele almanın yetersiz olduğunu vurgulayan Boratav, “Yaşlılık 65-74, 75-84 ve 85+ diye üç kuşak olarak ele alınmalı. Veriler de böyle derlenmeli ve yansıtılmalı” diye konuştu.

“Yaşlılar ev dışına çıktıkları zaman ayrımcılık yaşıyor”

Boratav, yaşlıların Türkiye’de maruz kaldığı ayrımcılıklar hakkında ise şunları söyledi: “Türkiye’de yaşlılar onlara uygun görüldüğü şekilde yani evin bir köşesinde oturdukları sürece bir ayrımcılığa maruz kalmıyorlar. Ancak bunun dışına çıktıkları zaman suyun altındaki buzdağı yukarı çıkıyor. Örneğin yaşlı biri ‘Çalışmak istiyorum’ dediği zaman, ‘Nasıl olur, sen emekliye ayrılacaksın ki yerine genç biri gelsin’ tepkisiyle karşılaşıyor.”

Boratav yaşlılara Türkiye’de tanınmış tek ayrıcalığın kamu taşıtlarından ücretsiz yararlanma hakkı olduğunu fakat bu durumun bile göze battığını belirtti.

Yaşlıların evde kaldıkları sürece dikkati çeken Boratav, “Evin içinde suiistimale uğruyorlar mı, emekli aylıklarını kendileri mi harcıyor veya onlar için mi harcanıyor. Kendi kararlarını verebiliyorlar mı, özerk olarak yaşamalarına olanak sağlanıyor mu bilmiyoruz” dedi.

Yaşlı yalnızlığı arttı

TÜİK’in raporuna göre en az bir yaşlı fert bulunan 6 milyon 112 bin 760 hanenin 1 milyon 561 bin 398’ini tek başına yaşayan yaşlılar oluşturuyor.

TÜİK’in açıkladığı en önemli verilerden birinin “yaşlı yalnızlığı rakamı” olduğunu vurgulayan Ferhat Boratav, yaşlı yalnızlığının büyüyen bir sorun olduğunun altını çizdi.

Yaşlıların hakları

Türkiye’de “yaşlı hakkı” denilince herkesin emeklilik hakkında konuştuğunu belirten Boratav, “Bu tartışma konusu bile olmamalı. Yaşlıların hayatlarını yoksullaşmadan sürdürecek emeklilik hakkına sahip olması lazım” diye konuştu.

Yaşlıların istekleri doğrultusunda kendi kararlarını verecek şekilde, yalnız kalmadan, yoksullaşmadan ve çeşitli olanaklardan yoksunlaşmadan yaşaması gerektiğine dikkat çeken Boratav, şöyle devam etti:

“Bizim yaşlılık kavramımızla bugünkü yaşlılık gerçeği birbirine uyan şeyler değil. İnsanlar 65 yaştan sonra yaşlı sayılıyor, bunda bir sorun yok. Fakat insanlar 65 yaştan sonra neredeyse 25 yıl daha yaşayabiliyorlar. Bizim sistemimiz bu kadar uzun yaşayan yaşlılara uygun değil. Medeni Kanun’dan başlayarak köklü değişiklikler yapılmalı. Örneğin uzun dönem yaşlı bakımında birtakım insanların iyi niyetine mahkûm olmamaları lazım. Bu onların hakkı, bunlar konuşulmalı.”

Yaşlı nüfusunun yüksek olacağı il sayısı 33’e çıkacak

Rapora göre yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu il, 2021 yılında yüzde 20,1 ile Sinop, en düşük olduğu il ise yüzde 3,5 ile Şırnak oldu.

Yaşlı nüfus oranı il düzeyinde yıllara göre incelendiğinde, toplam nüfus içinde yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu il sayısı 2021 yılında 22. Nüfus projeksiyonlarına göre yaşlı nüfus oranının en yüksek olacağı il sayısının 2025 yılında 33’e çıkacağı tahmin ediliyor.

Türkiye, dünyada 68. sırada

Rapora göre Türkiye, yaşlı nüfus oranı sıralamasında 167 ülke arasında 68. sırada.

Nüfus tahminlerine göre 2021’de dünya nüfusunun 7 milyar 831 milyon 718 bin 605 kişi, yaşlı nüfusun ise 764 milyon 321 bin 142 kişi olduğu tahmin ediliyor. Bu tahminlere göre dünya nüfusunun yüzde 9,8’ini yaşlı nüfus oluşturuyor. En yüksek yaşlı nüfus oranına sahip ilk üç ülke sırasıyla Monako, Japonya ve İtalya oldu. Türkiye ise 167 ülke arasında 68. sırada.

“Türkiye 30 yılda yaşlanacak”

Türkiye’nin çok hızlı yaşlandığını vurgulayan Boratav, “Avrupa ülkelerinin 200 yıla yayılmış süreçte yaşadığı demografik değişimi ve dönüşümü Türkiye 30 yılda yaşayacak. 30 yıl kurumların ve zihniyetin kendini yeni koşullara adapte etmesi için çok kısa bir dönem” dedi.

“Yaşlı sendikası kurulmalı”

Dünyada birçok ülkede emekli sendikalarının olduğunu söyleyen Boratav, “Pek çok ülkede emekli sendikaları var. Türkiye’de konuşulmuyor bile. Hak aramak örgütlü olmayı gerektiriyor. Niye yaşlıların da kendi sendikası olmasın?” diye sordu.

“Demografik deprem yaşanacak”

Türkiye’de “demografik deprem” yaşanacağını belirten Ferhat Boratav sözlerini, “Büyük İstanbul depreminin ne zaman olacağını bilmiyoruz ama olacağı kesin. Türkiye’nin de yaşlılık konusunda bir depremle karşılaşacağı kesin. İstanbul depreminden tek farkı, onun ne zaman olacağını bilmiyoruz ama ne zaman, ne kadar yaşlanacağımızı biliyoruz. Demografik deprem geliyor, bir an önce hazırlıklı olmak gerekiyor” diye tamamladı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.