Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Açık Oturum (340): Muhalefet işbirliğine devam edebilecek mi? – Yüksel Taşkın, Serap Yazıcı ve İdris Şahin ile söyleşi

340’ıncı Medyascope Açık Oturumu’nda Edgar Şar, konukları Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Taşkın, Gelecek Partisi İnsan Hakları Başkanı Prof. Dr. Serap Yazıcı ve DEVA Partisi Seçim İşleri Başkanı Av. İdris Şahin ile Cumhur İttifakı’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine getirdiği seçim yasası değişiklikleri sonrasında muhalefetin işbirliğinin nasıl devam edeceğini ve altılı masanın DEVA Partisi ev sahipliğinde gerçekleşecek olan bir sonraki toplantısını konuştu.

“Muhalefet zekice davranırsa bu teklifin getirdiği tuzağa düşmez”

Gelecek Partisi İnsan Hakları Başkanı Prof. Dr. Serap Yazıcı, seçim yasasındaki değişiklik teklifinin zamanlaması açısından manidar olduğunu belirtiyor. Bu çalışmanın bir yılı aşkın süredir devam ettiğini belirten Yazıcı, “Şimdi açıklandığına göre asıl amaç muhalefetin 28 Şubat’ta verdiği fotoğrafın bir siyasi ittifaka dönüşmesini engellemek. Çünkü bu gerçekleşirse seçimlerin muhalefet tarafından kazanılacağını ve bunun da son yıllarda gerçekleşen tüm hukuksuzluklardan hesap sorulması demek olduğunu biliyorlar” dedi.

Bu teklifle aynı zamanda DEVA ve Gelecek Partisi gibi seçmen tarafından henüz test edilmemiş partilerin isim ve amblemleriyle seçime girmesini engellemenin amaçlandığını belirten Yazıcı, “Seçimi kaybetme korkusuyla girişilecek seçim mühendislikleri işe yaramayacaktır, daha önce de yaramadığı gibi. Muhalefet zekice davranır ve sandalye hesabına girişmezse bunu aşacaktır” diye konuştu.

“Türkiye hangi yolla kazanacaksa, Gelecek Partisi de o yolu uygulayacaktır”

Seçime yönelik olarak muhalefetin nasıl bir strateji uygulaması gerektiğine dair soruya ise Prof. Yazıcı şöyle cevap verdi:

“Elbette kendi kurumsallığımızla yarışa girmek ve seçmen desteğine mahzar olmak isteriz. Ancak yine de Gelecek Partisi kadroları kısa vadede kendi geleceğini değil ülkenin geleceğini önceliyor. Çünkü bu seçim hayat memat meselesi. İktidar bloğu bir kez daha kazanırsa bu Türkiye’nin uzun bir süre daha otoriterlikle devam edeceği, ekonomik krizin çözülemeyeceği, vatandaşların özgürlüklerini kaybettiği bir ülke olacak. Bu sebeple muhalefet koordineli davranırsa, Türkiye’nin geleceğini kazanmak mümkün. Tüm muhalefetin de önceliği bu. Türkiye hangi yolla kazanacaksa, Gelecek Partisi de o yolu uygulayacaktır.” 

“Seçim takvimi başlamadan muhalefet seçim mühendisliği yapmamalı”

DEVA Partisi Seçim İşleri Başkanı Av. İdris Şahin ise düzenlemenin altılı muhalefet masasının yarattığı sinerji sonucunda masa başı bir mühendislik çalışması olarak ortaya çıktığını belirtti:  

“Altılı masaya otururken düşündük ve Türkiye’nin koşullarının ayrı gayrı davranmaya imkan vermediğine karar verdik. Bunun da sebebi de büyük oranda cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi. Dolayısıyla seçim yasasındaki bu değişiklik bizde çok olumlu bir enerji yarattı, zira muhalefetin saflarını sıklaştırması gerekiyor. Seçimlerde 2002’dekine benzer bir şekilde Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve AK Parti’nin büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını göreceğiz.” 

Seçim yasasındaki değişikliklerle gündeme gelen ortak liste tartışmalarına da değinen Şahin, “Ortak liste ve bunun gibi konular seçim takvimi başlamadan konuşulmamalı. Muhalefet bu konuda seçim takvimi başlamadan bir mühendisliğe girişmemeli. Bu süreçte bir takım hazırlıklar, değerlendirmeler yapılabilir ama açıklanma seçim takvimine bırakılmalı. DEVA Partisi olarak biz her türlü fedakârlığa hazırız” dedi. 

“Artık bu yasayla birlikte tek başımıza yol yürümek gibi bir seçenek yok”

27 Mart’ta DEVA Partisi’nin ev sahipliğinde gerçekleşecek olan altı muhalefet liderinin toplantısının gündemine ilişkin soruya ise Şahin şu cevabı verdi: 

“Liderler bu toplantıda iki husus hariç her şeyi konuşabilirler. Bunlardan birincisi seçim ittifakının içeriği ve listeler gibi ayrıntılar, ikincisi ise cumhurbaşkanı adayının kim olacağı. Bunun haricinde Türkiye’nin mevcut gündeminde ekonomi, dış politika ve geçiş sürecinin içeriği özellikle konuşulacaktır diye düşünüyorum. Bu konular konuşulmazsa 28 Şubat’ta ulaşılan sinerjiyi devam ettirmek kolay olmaz.” 

Şahin şöyle devam etti: 

“Artık bu yasa ile birlikte bireysel yol yürümek mümkün değil, birlikte yol yürünecek. Yeni partiler iktidarın uykularını kaçırıyor ama sadece bizim çabalarımız da yetmez, farkındayız. Bu sebeple altılı masaya çok değer veriyoruz. Ama unutulmamalı ki bu kadrolar iktidarın nerede hata yapacağını bilen kadrolara sahip.”

“Aritmetik bir ittifak değiliz, tarihsel bir görevimiz var” diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Taşkın da seçim yasasındaki değişikliği muhalefetin beraberliğinden ürken iktidarın attığı hızlı adımlara bağladı: 

“Bu seçimde ciddi altüst oluşlar olabilir, tuzak kuranlar tuzağa kendileri düşebilir. Tarih bilinci olmayınca eski hatalar sürekli tekrarlanıyor.

Taşkın, “Siyasi ve tarihsel bir zorunluluk üzerinden hareket ediyoruz. Seçim sistemi değişse de refahı ve adaleti kurma ihtiyacı ortadan kalkmadı. Ortak aday ihtiyacı duruyor, esnek ve çoklu ittifak ihtiyacı duruyor. Tabii ki yeni partilerin kendi adlarıyla seçime girmeme ihtimali kötü ama buna karşı seçmenin vereceği cevap ve keseceği ceza da önemli. İkinci İstanbul seçimlerinde bunu gördük. Bu bir tepki yaratacaktır” dedi.

“CHP nasıl yapıyorsa diğer partiler de bir helalleşme programı uygulayabilir”

27 Mart’taki liderler buluşmasına ilişkin soruya ise Taşkın şu cevabı verdi: 

“Tabii ki yol haritası konuşulabilir ancak bu çok geniş bir kavram. Her konuda altı parti arasında farklı politikalara ve yaklaşımlara rağmen bir asgari mutabakat oluşturulabilir. Ancak önemli olan TBMM seçimine ilişkin ittifak ve şimdiden çok konuşulmamalı ancak çok çalışılmalı. Örneğin helalleşme kavramını bizim yaptığımız gibi diğer muhalefet partileri de ilgili toplumsal kesimler için uygulayabilir. Bundan sonra demokrasinin hepimiz için ekmek, güvenlik olduğunu anlatmamız gerekecek.” 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.