Rusya-Ukrayna savaşının dijital sahası: Siber saldırılar

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırıları bir ayı aşkın bir süredir devam ediyor. Türkiye dün (29 Mart), Rusya ve Ukrayna arasındaki müzakerelere ev sahipliği yaparken müzakerelerde ilk kez bir ilerleme kaydedildiği belirtildi. Savaş bütün hızıyla sürerken siber saldırılar da çatışmanın göbeğinde yer alıyor. Peki bugüne kadar yapılan siber saldırılar neler? Saldırıların arkasında hangi ülke(ler) var? Burak Siperli’nin haberi.

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırıları başlamadan önce Rusya destekli hackerların Ukrayna internetinin bağlantısını kesmeye çalıştığından şüpheleniliyordu. Rusya’nın saldırılarının başladığı 24 Şubat günü Ukrayna’da internet kesintileri yaşanırken bazı internet sitelerine ise erişim engellendi.

Fiziksel saldırıların arttığı dönemde Ukrayna’nın resmi bakanlık hesapları ve internet siteleri kopukluklar yaşadı, Ukrayna Merkez Bankası ise siber saldırıların bir diğer hedefi oldu. Yaşanan bu gelişmeler, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarında “siber savaş”ın rolünün de yeniden düşünülmesine yol açtı.

Siber saldırılar devam ediyor

Ukrayna’nın ulusal internet sağlayıcısı “Ukrtelecom”, geçen pazartesi günü (28 Mart) sistemine yönelik siber saldırı düzenlendiğini doğruladı. Dünya çapında bağlantı kesintilerini takip eden NetBlocks’a göre bu siber saldırı, Rusya’nın saldırılarından bu yana ülke genelinde kaydedilen en şiddetli kesinti.

Ukrayna Özel İletişim ve Bilgi Koruma Devlet Servisi Başkan Yardımcısı Victor Zhora, saldırının bir DDoS saldırısı mı yoksa daha şiddetli ve derin başka bir saldırı mı olduğunu bilmediklerini fakat hükümetin bu saldırıyı araştırdığını belirtti.

Ukrtelecom konuyla ilgili açıklamasında “Yeni internet oturumlarının kurulumunda geçici zorluklar yaşanıyor” demişti. Ukrayna Devlet Özel İletişim ve Bilgi Koruma Servisi Başkanı Yurii Shchyhol ise “Bugün düşman, Ukrtelecom’un altyapısına karşı güçlü bir siber saldırı başlattı. Saldırı püskürtüldü ve şimdi Ukrtelecom, hizmetlerine devam edebilir” diye konuşmuştu.

Rusya’nın Ukrayna’ya fiziksel savaşının başladığı gün, uydu operatörü Viasat’ın Avrupa’daki KA-SAT ağı bir siber saldırıya maruz kalmıştı. Bu saldırının, Ukrayna’nın askeri iletişimini bozma amacıyla düzenlendiği düşünülüyor. Siber saldırıya maruz kalmasından bu yana KA-SAT ağında hâlâ saldırıların etkilerini görmek mümkün.

Washington Post’a konuşan ABD istihbarat analistleri de uydu geniş bant hizmetine düzenlenen saldırının arkasında Rusya askeri hackerlarının olduğunu belirtti

Daha önce neler olmuştu?

Microsoft’un Tehdit İstihbarat Merkezi, Rusya’nın Ukrayna’ya fiziksel saldırıları başlamadan saatler önce Ukrayna’nın dijital altyapısına yönelik yeni ve yıkıcı bir siber saldırı turu tespit etti. Microsoft bunun üzerine Ukrayna hükümetine durum hakkında bilgi verdi ve FoxBlade adını verdikleri kötü amaçlı yazılımı önlemeye yönelik teknik tavsiyelerde bulundu. Microsoft açıklamasında, finans sektörü, tarım sektörü, acil müdahale hizmetleri, insani yardım çabaları ve enerji sektörü kuruluşları ve işletmeleri dahil olmak üzere Ukrayna’nın sivil dijital hedeflerine yönelik de siber saldırılarla karşı karşıya olduğunun altını çizdi.

Bilişim teknolojileri danışmanı ve teknoloji yazarı Füsun Nebil, siber saldırıların dolaylı ve dağıtık geldiğini, bu yüzden de bu saldırıları kimin düzenlediğini tespit etmenin zor olduğunu söyledi.

23 Şubat’tan itibaren ise Rusya siber ordularının, Ukrayna hükümet sitelerine dağıtılmış ağ saldırılarında (DDoS) bulunduğu düşünülüyor. Bu tip saldırılar, web kaynağına birden fazla istek göndererek web sitesinin çok sayıda isteği işleme kapasitesini aşmayı hedefliyor. Böylece web sitesi, çalışması gerektiği gibi çalışmıyor.

23 Şubat’ta Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Ukrayna Güvenlik Servisi ve Bakanlar Kurulu web siteleri ağ kesintilerinden etkilendi. Daha önce belirtilen DDoS saldırılarıyla bağlantılı olan bu saldırılar, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarının başlamasından bir gün önce gerçekleşti.

Ukrayna’nın önde gelen internet servis sağlayıcısı Triolan, Rusya’nın saldırılarının başladığı 24 Şubat’ta, bir elektrik kesintisi nedeniyle geçici olarak devre dışı kalmıştı. İnternet Kesintisi Tespiti ve Analizi’nden (IODA) elde edilen verilere göre, ağ ertesi gün tekrar çevrimiçi olmasına rağmen hafta boyunca daha küçük kesintilere uğradı.

10 Mart’ta NetBlocks, Triolan’ın siber saldırılardan tekrar etkilendiğini duyurdu.

Siber saldırılara karşı alınan önlemler

Fiziksel saldırıların başlamasından hemen sonra dünyanın en büyük hacker grubu Anonymous, Rusya’ya karşı siber savaşa girdiklerini açıkladı. Anonymous’un iddiasına göre Rusya, Ukrayna bakanlık sitelerini, tasarruf bankalarını ve iletişim ağlarını hedef alan siber saldırılar düzenledi.

Bununla birlikte birçok Ukraynalı vatandaş gönüllü olarak, Rusya’daki internet sitelerine düzenli saldırıda bulunuyor. “Ukrayna’nın IT ordusu (IT ARMY for Ukraine)” ismini verdikleri Telegram grubunda ise her gün hangi sitelere siber saldırı düzenlediklerinin ve düzenleyeceklerinin bilgilerini veriyor.

22 Mart günü ise Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden, ABD’ye karşı büyüyen bir siber saldırı tehdidi olduğunu ve Rusya’nın siber saldırılarına karşı her türlü önlemi alacaklarını duyurdu. Aynı açıklamasında Biden, ABD’li şirketlere dijital kapılarını kilitleme çabalarını hızlandırmalarını önerdi:

“Amerikalılar’ın güvendiği kritik hizmet ve teknolojilerin siber güvenliğini ve dayanıklılığını güçlendirme gücüne, kapasitesine ve sorumluluğuna sahipsiniz. Herkesin üzerine düşeni yapmasına ihtiyacımız var.”

ABD, İngiltere ve başka ülkelerdeki uzmanların uyarısı, bu saldırıların Ukrayna’nın dışına çıkması, diğer ülkelerin hedef alınması veya bir saldırının yanlışlıkla çatışma alanının dışına yayılması.

Peki saldırı NATO ülkelerine sıçrarsa?

Savaşların yürütülmesi için yasal bir düzenlenme koymayı hedefleyen Cenevre Sözleşmesi’nde siber savaşlardan bahsedilmiyor. Bu belirsizlik de siber alanlarda yaşanan savaş suçlarının nasıl cezalandırılacağına dair çelişkili yorumlara sebep oluyor.

Cenevre Sözleşmeleri’ne göre savaş suçları arasında işkence, rehinelerin öldürülmesi ve en önemlisi sivillere yönelik saldırılar yer alıyor.

Siber saldırılar konu olduğunda hukukçular, sivillerin hayatını tehlikeye atan siber saldırıların savaş suçu olduğu konusunda hemfikir.

Örneğin Rusya, Ukrayna’da sivillerin yattığı bir hastanenin iletişim kanallarına bir siber saldırı düzenledi. İletişim kanallarına yapılan siber saldırı, hastanedeki görevliler ve hastalar arasında iletişimsizliğe sebep oldu. Böyle bir durumda, acil bakımda yatan bir hasta ihtiyaç duyduğu esnada siber saldırı sebebiyle tedavi göremedi ve hayatını kaybetti. Sivillerin hayatını kaybetmesine sebep veren bir siber saldırı olması nedeniyle bu saldırı savaş suçu sayılabiliyor.

“Siber saldırıların yol açtığı aksaklıkları mümkün değil”

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarının başlamasıyla birlikte görebildiğimiz siber saldırıların DDoS saldırıları olduğunu belirten bilişim teknolojileri danışmanı ve teknoloji yazarı Füsun Nebil, genel olarak siber saldırıların DDoS’tan ibaret olmadığının da altını çizdi:

Füsun Nebil

“Avrupa Birliği (AB), Rusya’nın yıllardır dezenformasyon ve misenformasyon yaptığını iddia ediyor. Tersine, AB’nin ve ABD’nin içinde de dezenformasyon ve misenformasyon yapan kuruluşları mevcut. Bu da bir tür siber savaştır. Bunların dışında siber saldırılar bilgisayarlara sızma şeklinde de gerçekleşebilir. Bilgisayarlara sızarak veriler çalınabilir, fidye istenebilir ve casusluk yapılabilir.”

“Saldırılar planlı düzenleniyor”

NetBlocks Araştırma Direktörü Işık Mater ise Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarını başlattığı gün Viasat uydularına düzenlenen saldırının en ilginç saldırı olduğunu söyledi:

“Bence en ilginç siber saldırı, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarının başladığı gün Viasat uydularına yapılan siber saldırıydı. İlginçti çünkü bu saldırı, Rusya’nın saldırılarının başlamasıyla aynı gün yapıldı ve sadece Ukrayna’yı değil Avrupa’daki birçok ülkeyi de etkiledi. Almanya, İtalya gibi birçok ülke hala bu saldırıdan etkileniyor. Mesela, Almanya’nın rüzgar gülleri de bu saldırıdan büyük ölçüde etkilendi. Viasat saldırısının 24 Şubat’ta Rusya’nın silahlı saldırıların başlamasıyla birlikte yapılması o tarihin çoktan belli olduğunu da gösteriyor bence.”

Işık Mater

“Amaç istihbarata ve altyapıya zarar vermek”

Geçmişten bugüne Ukrayna’nın Rusya için hem en büyük hedef hem de en büyük test alanı olduğunu söyleyen NewsLabTurkey Strateji Koordinatörü ve teknolojist Ahmet Alphan Sabancı, Rusya’nın siber saldırılarının temel amacını şu sözlerle dile getirdi:

Ahmet Alphan Sabancı

“Bu saldırıların genellikle iki ana hedefi oluyor: İstihbarata ve altyapıya zarar verme. İstihbarata zarar veren saldırılar, görece daha sık karşılaştığımız ve geçmişten bu yana devam eden bir saldırı türü. Kimi zaman askeri kurumları kimi zaman da devlet kurumlarını hedef alan bu saldırıların amacı içeriden bilgi toplamak. Altyapıya dönük saldırılar ise daha yıkıcı oluyor ve ülkedeki normal hayatı sekteye uğratmayı amaçlıyor.”

Ateşkes ihtimali siber savaşları da durdurur mu?

İstanbul’daki Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde dün (29 Mart) düzenlenen Ukrayna-Rusya müzakerelerinin, iki ülke arasındaki siber saldırıları nasıl etkileyeceği de belirsizliğini koruyor. Sabancı’ya göre ateşkes görüşmeleri siber alanda herhangi bir değişikliğe neden olmayacak:

“Şu anda ateşkes görüşmeleri gerçekleştirilse de bunların siber saldırılar konusunda bir değişikliğe neden olacağını sanmıyorum. Rusya özellikle kendisine bu anlamda güvenen bir ülke ve bu şekilde elini güçlendirmeye çalışmaktan vazgeçmeyecektir. Bununla birlikte genel olarak savunmada kalan Ukrayna’nın da saldırı kısmına yoğunlaşması ve benzer yollara başvurması muhtemel. Böyle bir durumda nasıl sonuçların doğacağını kestirmek oldukça güç.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.