Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasının 190. haftasında koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medyadan açıklamada bulundu. 889. haftanın moderatörlüğünü gözaltında işkenceyle öldürülen Hasan Ocak’ın yeğeni Dilan Acer yaptı. Cumartesi Anneleri, 1981’de gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl’ün akıbetini sordu.
“Abimin mezarını istiyoruz, kemiklerini istiyoruz”
Nurettin Yedigöl’ün kardeşi Muzaffer Yedigöl, abisinin 1981’de gözaltına alındığını ve kendisinden bir daha haber alınamadığını hatırlatarak,“Şimdi soruyorum. Yeter diyorum. Nurettin Yedigöl’ün kemiklerini verin. Yeter diyorum. Nurettin Yedigöl’ün mezarını verin. Yeter diyorum. Babam gözü açık gitti, abimin kemiklerini bulamadan. Annem, 40 senedir oğlunu aramaktan vazgeçmedi, gözü açık gitti. Bizler 50 yaşına geldik halen abimin kemiklerini bulamadık. Abimin mezarını istiyoruz, kemiklerini istiyoruz ve bundan da asla vazgeçmeyeceğiz. Benden sonra da çocuklarım devam edecek. Biz kemikleri bulana kadar aramaktan vazgeçmeyeceğiz. Haykırıyorum burada, bağırıyorum, yeter diyorum. Abimin kemiklerini verin bize. 41 yıldır mezar arıyoruz, 41 yıldır kemik arıyoruz. Abimin öldürüldüğünü, işkencede yok edildiğini biz kabul ettik siz de kabul edin. Siz de bize mezarını verin” diye konuştu.
Daha sonra Yedigöl ailesinin avukatı İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Nurettin Yedigöl’ün kaybedilişini ve yargı mücadelesini anlattı.
“İsmail ve Zeycan Yedigöl’ün bıraktığı yerden…”
889. haftanın açıklamasını Nurettin Yedigöl’ün kaybedilmesinin tanığı, Cumartesi İnsanları’ndan Ümit Efe okudu.
“Evlatlarına ulaşmak için her yolu, her imkânı kullandıkları halde sonuç alamadan aramızdan ayrılan İsmail ve Zeycan Yedigöl’ün bıraktığı yerden Nurettin Yedigöl için adalet istiyoruz” diyen Efe, Nurettin Yedigöl ile ilgili şu bilgileri paylaştı:
”Sosyalist kimliği ile tanınan 26 yaşındaki Nurettin Yedigöl, İstanbul’da yaşıyordu. 12 Eylül Askeri Darbesi’nin ardından hakkında yakalama kararı çıkartıldı. 10 Nisan 1981 tarihinde İdealtepe’de bir ev baskınında gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Gayrettepe’deki ünlü işkence merkezi 1. Şube’ye götürüldü. Orada Honduras’ta işkence eğitimi alan K Grubu tarafından sorgulandı. İfade vermeyi reddettiği için ağır işkenceye maruz kaldı. Çok sayıda kişi Nurettin ile aynı yerde tutulduklarına ve onun gözaltında işkence edilerek öldürüldüğüne tanık olduklarına dair savcılığa ifade verdi.“
“Nurettin’in akıbeti karanlıkta bırakıldı, onu kaybedenler cezasızlıkla korundu”
Ailesinin Emniyet Müdürlüğü, Askerî Savcılık, Sıkıyönetim Komutanlığı, Millî Güvenlik Konseyi Genel Sekreterliğine, Cumhurbaşkanlığına başvurduğunu ancak Nurettin Yedigöl’ün gözaltına alındığının reddedildiğini vurgulayan Efe, şöyle devam etti:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Nurettin Yedigöl’ün gözaltında kaybedilmesi ile ilgili farklı tarihlerde yapılan suç duyuruları sonucunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından üç ayrı soruşturma yürütüldü. Ancak etkin olmaktan uzak soruşturmaların hepsinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi. Karara yapılan itirazlar da reddedildi. Anne Zeycan Yedigöl, son çare olarak Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. AYM, 10 Aralık 2015 tarihli kararında; ‘devletin etkili soruşturma yükümlülüğünü, himayesi altındayken kaybolan kişinin nerede olduğunu ve akıbetini açıklamadığı sürece potansiyel olarak devam eder’ tespitinde bulundu. Ayrıca bu tür suçlamalarda yargılamanın zamanaşımına uğratılarak sonuçsuz bırakılmaması gerektiğine vurgu yaptı.
Ancak AYM kendi tespitlerine, evrensel hukuka ve teamüllere sırtını dönerek ‘başvurunun zaman bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna’ karar verdi. Böylece, iç hukuk yollarını tamamen kapattı. Ülkesinde etkin başvuru yolu bulamayan Zeycan Yedigöl, AİHM’e başvurdu. Kısacası 41 yıllık süreçte Yedigöl ailesinin tüm başvuruları sonuçsuz bırakıldı. Faillerin ve tanıkların isimleri belli olmasına rağmen etkili soruşturma yapılmadı. Nurettin’in akıbeti karanlıkta bırakıldı, onu kaybedenler cezasızlıkla korundu.”
“Vazgeçmeyeceğiz”
Ümit Efe, 889. haftanın açıklamasını “Kaç yıl geçerse geçsin Nurettin Yedigöl ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 190 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” diyerek tamamladı.