Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ankara’da özel hastane tartışması: Güven Hastanesi bina büyütmek istiyor, mahalleli karşı çıkıyor

Sağlık Bakanlığı 10 Şubat’ta yayımladığı yönetmelikle, Türkiye’de “uzaktan sağlık hizmeti”nin yolunu açmıştı. Güven Hastanesi, Ankara’nın Ayrancı semtindeki binasını yeşil alana doğru genişleterek uzaktan “sağlık hizmeti” verecek bir yapı inşa etmek için Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nden onay aldı. Mahalle sakinleri imar yapısı değişikliğine gidilerek konut alanına ticarethane yapılmasına ve yeşil alanın yok edilmesine karşı dava açmaya hazırlanıyor. Hastane yetkilileri ise mahalleliyi Türk kahvesi ve Nâzım Hikmet dizeleriyle “ikna etmeye” çalışıyor.

Sağlık Bakanlığı 10 Şubat’ta yayınladığı yönetmelikle uzaktan sağlık hizmeti için yeni tesislerin kurulmasının önünü açmıştı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Onur Naci Karahancı, yönetmeliği “Randevu sistemi tıkandı, sağlık emekçileri göç etti ve yeni atamalar yapılmıyor. Tıkanan sağlık sistemini nasıl açarım ve nasıl kâr ederim düşüncesinin ürünü” sözleriyle değerlendirmişti. Güven Hastanesi, Ankara’nın Ayrancı semtinde bulunan binasını genişleterek uzaktan sağlık hizmeti verecek bir tesis yapılması için Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nden onay aldı. Yeni uygulamaya göre, imar planında konut alanı olarak belirlenmiş bölgenin imar yapısı değiştirilerek ticarethane yapılması için izin verildi. Şimşek Sokak’ta oturanların ve hastaneye gelenlerin ağırlıklı olarak kullandığı ağaçlarla kaplı yürüyüş yolunu tehdit eden uygulamaya mahalle sakinleri karşı çıkıyor.

Türk kahvesi ve Nâzım Hikmet dizesi

Mahallelinin durumu öğrenip itiraz etmesi üzerine hastane yetkilileri, vatandaşlara Türk kahvesi ve açıklama metni dağıttı. Metinde dayanışma vurgusu yapan Güven Hastanesi yetkilileri, hayatın getirdiklerini mahalleli ile paylaştıklarını iddia ederek “Doğaya ve çevreye zarar vermeden çözme girişimlerimiz ise dün olduğu gibi bugün de devam etmektedir”  dedi. Remzi Oğuz Arık Mahallesi Muhtarı Süleyman Demircan, “Bu kahvenin kırk yıl hatırı yoktur çünkü hastane mahallemizden acile giden insanların hiçbirini almıyor“ dedi ve metinde Nâzım Hikmet’in bir şiirinde yer alan “bir orman gibi kardeşçesine” dizesininin yer almasına şöyle tepki gösterdi:

“Hani yetkiyi tabana yayacaktık”

“Bundan 15 yıl önce yeşil bir yürüyüş alanımız vardı ve Güven Hastanesi, Büyükşehir Belediyesi’ne buraya cep otopark yaptırdı. Mahalleli bu otoparkı bozunca, hastanenin sahibi gelip ‘Çok oldunuz, ileriye gidiyorsunuz’ diye tehdit etmişti. Yeşil alana saygı bu mu? 15 yıl önce bize 2 milyon lira para cezası geldi, kardeşçe yaşamak bu mu? Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi bu kararı bizi yok sayarak aldı. Karar askı sürecine çıktıktan sonra bizim haberimiz oldu. Hani yetkiyi tabana yayacaktık? Hani insanları karar süreçlerine dahil edecektik? Hani sosyal demokrat toplumsal belediyecilikti? Biri geliyor sokakların ismini değiştiriyor, biri geliyor imar yapısını değiştirerek yeşil alanlarımızı yok ediyor.”

Bölgede dokuz hastane daha olduğuna dikkat çeken Demircan, “Bize kararın gerekçesi değil, ilanı geldi. Kararın gerekçesini bulduk ve baktık ki imar yapısının değişikliği isteniyor” dedi ve Medyascope’a şunları anlattı:

“Planı delerek hastane yaptılar”

“Şimşek Sokak 50 yıl önce kurulmuş, kurulurken de konut alanı olarak planlanmış ve altyapısı ona uygun olarak düzenlenmiş. Daha sonra bu planı delerek hastane yaptılar. Şu haliyle bile altyapı kaldırmıyor ve kanalizasyon kokuyor. Bununla da yetinmeyip konut alanından işyeri yapılanmasına dönüştürülmesine yönelik bir karar alınıyor. Güven Hastanesi’nin üçüncü bir binayı daha hastane yapmasına izin veriliyor. Mahallede, hastane sebebiyle yaşanan trafik sorunu ile ilgili sürekli kavga çıkıyor, insanlar akşam evine gelince beş tur atıp arabası için yer bulmaya çalışıyor.”

“Tepki olmazsa bir adım daha ileri gideceklerini biliyoruz”

“Hastane gelmekle kalmıyor. Bizim mahalledeki bir yeşil alanımızı 15 yıl önce otopark yapmaya çalıştılar engel olduk, ağacımızı kesmeye çalıştılar engel olduk. İki adım ileri atıyorlar, tepki varsa bir adım geri atıyorlar, tepki olmazsa bir adım daha ileri gideceklerini biliyoruz. Ali Dinçer, Vedat Dalokay zamanında bu sokağı peyzaj eden insanlar burada oturuyor. Buraya diktiği ağaçlara çocuğu gibi bakıyor.”

 “Mansur Yavaş pozitif mesajlar vermişti”

“İmar müdürüyle, siyasilerle, karara imza atan meclis üyeleri ile görüştüm. Hepsi utangaç ve boş cevaplar verdi. Verilen cevaplar bizi doyurmadı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a tweet attık. Twitter’dan bize dönerek ‘Ada parsel numarasını verin bu konuda çalışılsın’ diye pozitif mesajlar verdi fakat sonuç ortada. Kararın belediye değil, Belediye Meclisi kararı olduğunu ve yönetim kadrosunun da bu karardan muzdarip olduğunu söylüyorlar.”

“Mahalleden bir kişinin bile kapısından giremediği bir fiyatla sağlık hizmeti veriyorlar”

Güven Hastanesi yetkilileri, mahalleliyi “ikna etmek” için 200 araçlık otopark yaptırarak trafik sorununu çözeceklerini söyledi. Bölgedeki trafik sorununun Güven Hastanesi’nin bölgedeki varlığı ile ortaya çıktığına dikkat çeken mahalle sakini Tanju Gündüzalp ise şöyle konuştu:

“Bu zamana kadar neredeydiler ki biz hastanenin ek bina yapmasına karşı çıktığımızda böyle bir sorun olduğunu fark ediyorlar. Hastanenin varlığı trafik, gürültü ve vale terörü olarak sürerken parkın yanındaki iki parselde bulunan dairelerin Güven Hastanesi tarafından tek tek satın alınmasıyla hastanenin mülkiyetine geçtiğini öğrendik. Sebebi sağlığın daha da özelleştirilmesi adına evde sağlık hizmetindeki rantı elde etmek ve SGK hastanelerinin üzerindeki yükü hafifletmeye çalışmak. Zenginlerin dışında mahalleden bir kişinin bile kapısından giremediği bir fiyatla sağlık hizmeti vermelerine rağmen, sanki mahalleliyle 20 yıldır müthiş bir ilişkileri varmış gibi, içimizdeki sağlıkçıya olan saygıya dokunmaya çalışan bir metin yazmaya çalışmışlar.”

Eski Ankara’nın önemli bölgeleri

 “Aynı durumun benzeri Bahçelievler semtinde Başkent Hastanesi ile ilgili olarak yaşandı. Zemin altı zemin üstü katlara ticaret izni çıkartıldı. Başkent Hastanesi de Bahçelievler’in çevresindeki yaklaşık 10 küsur sokağa yayılmaya çalışıyor. Eski Ankara’nın önemli bölgelerinde yavaş yavaş bir değişime imza atılmaya çalışılıyor. Yeni imar planı ve otopark yönetmeliği ile arka bahçelerimizdeki yeşillikleri tamamen garajlara otoparklara çevirmeye başladılar. Bir sonraki aşamasında da ticaret ile konut arasında bir savaşın içine girilmiş durumda. “

“Lokalizasyonun gözden geçirilmesi gerekiyor”

Sağlık hizmetinin bir bütün olduğunu söyleyen Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Mine Coşkun, çevre sağlığını önemsemeden sağlık hizmeti sunmanın sağlık hizmeti kurallarına aykırı olduğuna dikkat çekerek “Mahalle sakinlerinin sağlığını tehdit eden oluşum için lokalizasyonun gözden geçirilmesi gerekiyor. Halkı rahatsız edecek, çevre sağlığını bozacak mahalle sakinlerinin ruh sağlığını etkileyecek bir hizmet sunucusu oluşturmakla ilgili ana binanın yetersiz kaldığı durumlarda ek binalara doğru bir genişleme söz konusu olabilir. Hastaneye verilen ruhsatlandırmanın niteliğini bilmiyoruz” diye konuştu.

Belediye kararını savundu: “Hastane değil ofis olarak kullanılacak”

Karara ilişkin Medyascope’a konuşan bir Ankara Büyükşehir Belediyesi yetkilisi, konut alanı olan bölgenin sağlık alanı olarak belirlenmesi kararının Belediye Meclisi kararı olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

“İnşa edilecek yapı yine konutta olduğu gibi beş katlı olacak. Hastane olarak değil ofis olarak kullanılacak. Tek farkı şu; sağlık alanı olduğu için altına otopark yapılabilecek, bundan önce konut alanı olduğu için otopark yapılamıyordu. O bölgenin trafiği de rahatlasın diye bir otopark planlanıyor. Karar Büyükşehir Belediye Meclisi’nde kabul edildi, askıya çıktı. İtirazlar gelir, belediye bu konuda açık ve şeffaftır. Katılımcı yönetim bizim için esastır. İtirazlar geldikten sonra o itirazlar Belediye Meclisi’ne sunulur nihai sonucu o zaman görürüz.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.