Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Deniz Poyraz’ın babası Abdülilah Poyraz, söyleşi sırasında “örgüt propagandası” yapmakla suçlanıyor | Avukat Türkan Arslan Ağaç: “O gün yaşayan bir ölü gibiydi”

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Başkanlığı’na 17 Haziran 2021’de Onur Gencer tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürülen Deniz Poyraz’ın babası Abdülilah Poyraz, cinayetten 10 ay sonra açılan davada “terör örgütü propagandası” ile suçlanıyor. Poyraz, 30 Mayıs’ta mahkeme karşısına çıkacak. Poyraz ailesinin avukatı Türkan Arslan Ağaç, davayı ve ailenin Deniz Poyraz’ın öldürülmesinden sonraki süreçte yaşadıklarını Medyascope’a anlattı.

Baba Abdülilah Poyraz ve anne Fehime Poyraz

Avukat Türkan Arslan Ağaç, saldırının ertesi günü, Mezopotamya Ajansı’nın Abdülilah Poyraz ile yaptığı söyleşide geçen bazı ifadelerin iddianameye konu edildiğini söyledi.

Arslan Ağaç, 17 Haziran 2021’den bu yana geçen 10 aylık süreye rağmen olayın şokunu atlatamayan acılı aile yaşananları hâlâ sağlıklı şekilde idrak edemediğini belitti: “Dayanışma içindeki parti teşkilatları ve kurumlar tarafından yapılan ziyaret trafiği nedeniyle aile, acılarını yaşama ve yas tutma fırsatını bulamadı.”

Ailenin yaşadığı duygusal karmaşa ve dil kaynaklı problemler sebebiyle söylediklerinin yanlış tarafa çekilebileceğini bu söyleşiyle birlikte daha iyi gördüklerini anlatan Arslan Ağaç “Türkçe ve Kürtçe dil yetersizlikleri sebebiyle düşüncelerini doğru ifade edemeyen Abdülilah Poyraz’ın kullandığı ifadeler iddianamede yanlış bir şekilde yorumlandı” dedi.

Abdülilah Poyraz’ın dil engeli sebebiyle düşüncelerini doğru ifade edemediğini belirten Arslan Ağaç, şöyle konuştu:

“Düşüncelerini Türkçe’de doğru sözcüklerle ifade edemiyor. Aynı zamanda Kürtçe ifade gücü de zayıf. Her iki dili karıştırarak yaptığı o söyleşide bir kısım Kürtçe sözleri Türkçe kelimeler ile tamamlamış. Duygu ve düşüncelerini tam olarak ifade edemediği için amacını aşan ifadeler kullanmış. Sözlerinin nereye gideceğini, nereye çekilebileceğini çok fazla düşünememiş.”

“Söyleşi yaşayan bir ölü gibiyken yapılmış”

Baba Abdülilah Poyraz’ın ifadelerinin karmaşık olmasında, acısı bu kadar tazeyken mikrofon uzatılmış olmasının da etkisinin olduğunu söyleyen Arslan Ağaç’a göre Poyraz, söz konusu söyleşide yöneltilen soruyu idrak edebilmiş değildi.

Arslan Ağaç, Poyraz’ın yaşadıklarını şöyle tarif etti:

“Bir gün öncesinde HDP İl Binası’nda kızı vahşice katledilmiş bir babanın daha üzerinden 24 saat geçmeden sarf ettiği sözler söz konusu. Duygu ve düşüncelerini derli toplu anlatma imkânı bulamamış. Bence kendine yöneltilen sorunun ne olduğunu da anlamamış. Daha olayın vahametini anlamadan mikrofon uzatılmış. Böyle bir karmaşa içinde.”

Arslan Ağaç, Abdülilah Poyraz’ın ifadelerinin barışçıl olduğunu düşünüyor. Acılı babanın söz konusu söyleşiyi “yaşayan bir ölü gibiyken” verdiğini söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Kendi kızıyla diğer katledilenler arasında bir bağ kurmuş. ‘Dün başkasına yapılıyordu, bugün de benim başıma geldi’ demiş. Dava açılıp ifadeye çağırıldığında o ifadelerini kendisi dahi hatırlayamıyordu. Söyleşiyi ne zaman verdiği bilgisi bile yoktu. Yaşayan bir ölü olarak düşünün, öyle bir süreçte verilmiş bir söyleşi.”

Deniz Poyraz

Dava için neden 10 ay beklenildi?

Abdülilah Poyraz’ın “terör örgütü propogandası yapmak”la suçlanmasına yol açan o söyleşinin üzerinden 10 ay geçti. Peki davanın açılması için bu kadar beklenmesinin sebebi neydi? Arslan Ağaç’a göre toplumdan gelecek tepkinin önüne geçebilmek için süreç “zamana yayıldı.”

Arslan Ağaç konuyla ilgili şöyle konuştu:

“HDP İzmir İl Başkanlığı’na yapılan saldırının Türkiye’de yaratacağı vahametin ne olduğu konusunda muhalefet liderlerinden açıklamalar gelmeye başladı. Ertesi gün de bazı medya organları kasıtlı olarak bu söyleşiyi ön plana çıkardı. Arkasından hemen bir soruşturma açıp davaya dönüştürseler toplumda bir tepkiye yol açacaklarını bildikleri için zamana yaymış oldular.”

Aynı savcının bu davaya da bakması tesadüf mü?

Abdülilah Poyraz hakkında iddianame hazırlayan savcıyla HDP İzmir İl Başkanlığı’na yapılan saldırıyı aynı savcı soruşturuyor. Arslan Ağaç’a göre “terör suçlarına” bakan birçok savcı bulunurken bir dosyaya bağlı başka bir dosyanın aynı savcıya tevdi edilmesi “iyi bir tesadüf değil”:

“Saldırıyı soruşturma konusu yapan savcıyla bu iddianameyi hazırlayan savcının aynı kişi olmasını bir tesadüf olarak değerlendiremiyorum. Savcının 17 Haziran’daki saldırıyı araştırma şekli, maddi gerçeklerin ortaya çıkarılmasını engelleyen tarzı, hiçbir olumlu çaba sarf etmemiş olmasını düşündüğüm zaman, bu soruşturmanın da ona tevdi edilmiş olması bana ilginç geldi.”

Saldırının üçüncü duruşması 29 Nisan, Abdülilah Poyraz’ın duruşması 30 Mayıs’ta yapılacak

Avukat Türkan Arslan Ağaç, Deniz Poyraz davası ve Abdülilah Poyraz’a açılan davayı takip ettiklerini, saldırının detaylarının tüm yönleriyle ortaya çıkarılması için hukuksal mücadeleyi devam ettireceklerini belirtti:

“29 Nisan’da İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde HDP İl Başkanlığı’na yapılan saldırı davasının üçüncü duruşması olacak. Bu duruşmada biz sanığa doğrudan sorularımızı yönlendireceğiz. Tanıklar dinlenecek. Tanıklara sorularımız var, hazırlıklarımızı yaptık. Aynı zamanda kovuşturma sürecinde toplanması gereken tonlarca delil var. Buna ilişkin celse arası dilekçeler verdik. Bu celsede duruşma sırasında da taleplerimiz olacak. 30 Mayıs’ta da Abdülilah Poyraz’ın duruşması olacak. O davaya yönelik de çağrılarımız olacak.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.