Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Romanların yoksulluğu: “Üç gündür açım”

Bin yıldan fazla süredir ülkemizde yaşayan Romanlar ayrımcılığa maruz kalan grupların başında geliyor. İçinde bulundukları maddi sıkıntılar, ekonomik krizle iyice derinleşirken Romanların yoksulluğu, toplumsal ve kültürel hayata eşit katılımlarına engel oluyor. Medyascope olarak İstanbul’un Çekmeköy ilçesine bağlı Nişantepe Mahallesi’nde yaşayan Romanların evlerine konuk olduk. Anadolu Yakası Romanlar Derneği Federasyonu Başkanı Barış Cahanker ve Roman vatandaşlar yaşadıkları sıkıntıları anlattı.

1971 yılında düzenlenen ilk Dünya Roman Kongresi’nin yapıldığı 8 Nisan tarihi her yıl, “Barış, refah ve dayanışma için birlik” anlayışıyla Dünya Romanlar Günü olarak kutlanıyor. 8 Nisan Dünya Romanlar Günü’nde Roman Diyalog Ağı’nın ( RODA ) yayımladığı bildiriye göre Romanlar, ortalama yüzde 77,5 ile tüm kırılgan gruplar arasındaki en yüksek işsizliğe sahip gruplardan. 

Eğitim, barınma, istihdam gibi temel haklara erişmekte ciddi sıkıntılar yaşayan Romanlar, geçimlerini genellikle çiçekçilik ve hurdacılık gibi işlerle sağlıyor. Romanların istihdam sıkıntısında, uğradıkları ayrımcılık ve önyargılar ciddi rol oynuyor. Kalıcı istihdam edilmeyerek kısa süreli, diğer kesimlerin yapmak istemediği düşük ücretli ve ağır işlerde çalışıyorlar. Genellikle sosyal güvencesiz işlerde çalışmaları ilerleyen yaşlarda ciddi barınma sıkıntılarına sebep oluyor. 

Nişantepe Mahallesi’nde Romanların yaşadığı bölgelerde derin bir yoksulluk hakim. Çok sayıda evin camlarının kırık ve duvarlarının hasarlı olduğuna tanık oldum. Aralarında televizyonu, buzdolabı bulunmayan, odalarında kapı olmayan birçok hane var. Maddi sıkıntıdan dolayı çadırda veya kulübede yaşayanlar var. Birçoğu devlet, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlardan gelecek desteğe mecbur.

“Emekli maaşı yetmiyor”

Kulübede yaşayan bir vatandaş daha önce park ve bahçelerde çalıştığını, emekli maaşı ile geçinemediğini söyledi: 

“Emekli oldum, şu an 2 bin 500 TL alıyorum. Nerede yetecek? Vergi parası, su, elektrik var. Nerede yetecek? Ayakkabı alamıyoruz ayağımıza, pantolon alamıyoruz. Bu kağıtları topluyoruz da çorba çıkaracağız.”

Yoldan geçen taksilerin bazen yiyecek getirdiğini, ancak öyle yemek yiyebildiğini söyleyen vatandaş, “Üç gündür açım. Yol üzerinde bütün gün burada oturuyorum. Arabalar gelip geçecek de karnımı doyuracağım” dedi.

“Konut desteği yetersiz”

Romanlara verilen konut desteğinin yetersiz olduğunu söyleyen Anadolu Yakası Romanlar Federasyonu Başkanı Barış Cahanker, şöyle konuştu: 

“İşgaliyeci şekilde bir konteyner koyup yaşamını devam ettiriyorlar. Devletin belli bir desteği var, bir aileye ayda bin ya da 800 lira diye hatırlıyorum. Belediyeden bir-iki aylık kuru gıda alıyorlar, işte Büyükşehir’den kartları vardır bin lira. Bu saydıklarımla ne kadar geçinebilirlerse o kadar geçinebiliyorlar. Ama yeterli mi, kesinlikle yeterli değil.”

Federasyon olarak istihdam sorununu çözmek için Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü (İŞKUR) ve devlet kurumlarıyla görüştüklerini, projeler üretmeye devam edeceklerini söyleyen Cahanker, özellikle hükümlü vatandaşların çalışma hayatına katılımının ileride bu kişilerden kaynaklı yaşanabilecek toplumsal sorunların önüne geçilmesi açısından önemli olduğunu düşünüyor.

“Marketlerin çöplerinden yiyecek topluyoruz”

Çiçekçilik yaparak ailesinin geçimini sağlamaya çalışan bir kadın ise kazandığı para ile ihtiyaçlarını çok zor karşıladığını anlattı:  

“Pek iyi değil, ekmek paramı alabiliyorum ama bazen hiç alamadığım gün de oluyor. Geçinmeye çalışıyoruz.”

Yaşlılık parası alan ve kağıt toplayarak geçinmeye çalışan bir başka kadın da yaşadığı maddi sıkıntıları şöyle dile getirdi:  

“Hayat pahalı, bir şey alamıyoruz. Bir tüp oldu 300-350 TL. Ufak bir tüp dolduruyorsun üç gün gitmiyor.”

Gıda ürünlerine gelen zamlardan sonra yiyeceklerini çöplerden toplamaya başladıklarını söyleyen bir kadın, “Hurda topluyorum, kağıt topluyorum. Benim eşim öleli dokuz sene oldu, yetimlerim var. Artık ne yapacağız, ne iş yapacağız biz de bilmiyoruz. Marketlerin çöplerinden yiyoruz. Bak kağıtlarımı satamıyorum, arabalarımız yok. Çiçeklerimizi de topluyorlar” dedi. Çocuklarını maddi sıkıntılardan dolayı okula gönderemediğini söyleyen kadın, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Camlarımı taktıramıyorum, ne kapım, ne televizyonum ne buzdolabım var.” 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.