Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Boğaziçi Üniversitesi eylemlerinde çadır kurmak istediği için gözaltına alınan 45 öğrencinin yargılandığı dava ertelendi

Boğaziçi Üniversitesi eylemlerinde öğrencilerin kurduğu çadırın özel güvenlik tarafından dağıtılmasının ardından 22 Ekim 2021’de gözaltına alınan 45 öğrencinin yargılandığı davanın ilk duruşması bugün (22 Nisan) İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Dava, 21 Ekim 2022’ye ertelendi.

İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmanın tutanağında, “Sanık müdafilerinin derhal beraat kararı yönündeki taleplerin usul ve yasaya uygun olmadığından reddine, dosyadaki görüntü kayıtlarının eylem sırasında toplanan kalabalığın dağılması yönünde bir ihtarın bulunup bulunmadığının ve eğer ihtar olduysa bu ihtar üzerine öğrencilerin dağılıp dağılmadığının bilirkişiye sorulmasına ve duruşmanın 21 Ekim 2022’ye bırakılmasına oybirliği ile karar verildi” denildi.

Duruşmanın ardından öğrencilerin avukatı Baran Kaya ve öğrencilerden Emrullah Yıldırım, Medyascope’a konuştu.

“‘Dağılın’ uyarısı yapılmadı”

Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanmasının ardından öğrencilerin ve öğretim görevlilerinin düzenlediği protestolar kapsamında 22 Ekim 2021’de öğrenciler, üniversitenin güney kampüsünde çadır kurmak istemişti.

Öğrenciler, özel güvenlik tarafından engellenmeye çalışılmış, iddiaya göre 45 öğrenci “Dağılın” ihtarı ve herhangi bir uyarı yapılmadan gözaltına alınmıştı. 

Duruşmada, eylem sırasında kolluk kuvvetleri ve öğrenciler arasında geçen diyalogları içeren görüntülerin bilirkişiye yollanmasına ilişkin karar çıktı. Gözaltına alınan öğrencilerden Emrullah Yıldırım’a göre öğrenciler gözaltına alınmadan önce “Dağılın” uyarısı yapılmamıştı. Yıldırım eylem sırasında yaşadıklarını şöyle anlattı: 

“Uyarı yapıldıysa, ihtara rağmen dağılmama üzerinden bir suçlama yapmaya çalışabilirler. ‘Uyarı yapıldı’ denirse bile uyarı yapıldıktan sonra dağılacak kişiler için koridor açmaları gerekiyor. Alandan uzaklaşmaları için. Bunu yapmamışlardı. Dağılmak için gerekli koşulları sağlamadıkları için yine haklı çıkıyoruz. Çünkü o eylemde ilginç bir şekilde öğrenciler polislerin her talebini kabul etti. ‘Çadırı kaldırın’ dediler, kaldırdık, ‘Dağılın’ dediler, ‘Dağılacağız’ dedik ve dağılma yönünde hareket etmeye başladık. Biz dağılırken bizi ablukaya alıp orada gözaltına aldılar, uyarı yapılmamıştı. Ama bilirkişinin nasıl yorumlayacağına göre değişir.”

Avukat Baran Kaya

“Öğrencilerin yargılanmaları hak ihlali teşkil ediyor”

Savcının herhangi bir delil sunamayarak kolluk kuvvetlerinin eylem sırasında tuttuğu tutanaklarla yetindiğini belirten avukat Baran Kaya, öğrencilerin yargılanmalarının hak ihlali teşkil ettiğini söyledi: 

“Savcının herhangi bir delil sunmadığını, kolluğun tutanağıyla yetindiğini ilettik ve öğrencilerin derhal beraatını talep ettik. Zaten o gün eylemde de öğrenciler açıkça söylemişlerdi, kolluk herhangi bir ‘dağılın’ uyarısı yapmadan koridor açtı. Öğrenciler dağılırken bir anda gözaltına alındılar, suç teşkil etmiyor. Bundan dolayı yargılanmaları dahi hukuka uygun değil, hak ihlali oluşturuyor.”

Avukat Kaya, yargılanma sürecinden öğrencilerin olumsuz etkilendiğini de belirtti:

“Öğrencilerin eğitim hakkını da ihlal ediyor. Çünkü sınavları varken duruşmaya gelmek zorunda kaldılar. Derhal beraat talebimiz reddedildi. Savcının soruşturma aşamasında toplamadığı delilleri bu yargılamayla şimdi biz topluyor olacağız.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.