Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Bir gecede savaş muhabirine dönüşen Ukraynalı gazeteciler anlattı: “Neredeyse vuruluyorduk”

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırıları devam ediyor. Ukrayna’da önce hayatta kalmaya, ardından da habercilik faaliyetlerini sürdürmeye çalışan gazeteciler, Pulitzer ödül komitesinin özel takdirnamesi ile bu hafta tekrar gündeme geldi. Gazeteciler, savaş deneyimlerini Guardian’a anlattı.

İzleyin: Rusya’nın Ukrayna’ya saldırıları

Rusya’nın işgalinin başlamasıyla Ukrayna’daki gazetecilerin hepsi bir gecede savaş muhabirine dönüştü. Pulitzer ödül komitesi bu hafta kendilerini savaş başlangıcından bu yana gösterdikleri “cesaret, dayanma gücü ve doğru haberciliğe bağlılık” için özel bir takdirname ile ödüllendirdi.

Savaşta her an başka bir patlama sesine uyanan editörler ve muhabirler, haber yazmayı bir kenara bırakıp canlarını korumaya çalışıyor. Bazıları çalışmaya geri döndü ancak pek çoğu savaş şartları için uygun ekipmana veya saha eğitimine sahip değil.

Yüz yüze röportaj imkansız

Ukrayna’nın önde gelen bağımsız gazetelerinden Novoye Vremya için çalışan gazeteci Kristina Berdynskykh, “Birçok gazeteci Kiev’i terk etti. İşlerinden kovulup kovulmayacakları umurlarında değildi. Sadece ailelerini kurtarmaları gerektiğini düşünüyorlardı” dedi.

Savaşın ilk günlerinden sonra ülkenin önemli basın kuruluşlarında çalışanlar, güvenli görülen Lviv kentine akın etti. Rusya’nın başkent Kiev’in etrafını sarmasıyla Lviv, geçici olarak fiili başkente dönüştü. Berdynskykh, “Tanıdığım yazılı basın gazetecilerinden belki de bir avuç kişi Kiev’de kaldı. Genellikle televizyon kanallarının Donbas Savaşı’ndan tecrübeli küçük savaş haber ekipleri kaldı. Diğer herkes için durum tamamen bir şoktu” diye konuştu.

Ukrayna’nın sıcak bölgelerinde kalanlar ise kariyerlerine farklı bir şekilde devam etti. Berdynskykh, bombardımanlardan korunmak için 18 gün Kiev metrosunda yerde uyudu ve telefon üzerinden röportajlarlar yaptı. Berdynskykh’in söylediğine göre şehir topçu atışı altındayken yüz yüze röportaj gerçekleştirmek neredeyse imkansızdı.

Kameraman Yevheniy Sakun, hayatını kaybeden basın çalışanlarından yalnızca biriydi. 

Şimdilerde Ukraynalıların hayatlarıyla ilgili haber yapan Berdynskykh’e göre, savaşın ilk döneminde yalnızca Batılı saha muhabirleri alandaydı. Berdynskykh, Ukraynalı gazeteciler savaş koşullarına uyum sağlamaya çalışırken bu tehlikeli görevi yürüttükleri için Batılı meslektaşlarına minnettar olduğunu söyledi.

Ukrayna’da pek çok haber sitesi habercilik faaliyetlerine geri döndü fakat çoğu basın kuruluşu hem personel maaşlarını hem de koruyucu ekipmanları karşılayamıyor. Ülke ekonomisinin içinde bulunduğu durum sebebiyle sitelerin reklam gelirleri de önemli ölçüde düştü.

Gazeteciler için bağış kampanyası başladı

Ukrayna merkezli bağımsız basın kuruluşu Zaborona’da çalışan Katerina Sergatskova, gazetecilerin ihtiyaç duyduğu koruyucu ekipmanları karşılamak için 24.02 Fund isimli bir bağış kampanyası başlattı. Sergatskova’ya göre gazetecilerin işe dönmeye başlamasıyla bu ekipmanlar için talep arttı. Dünya genelinde kurşun geçirmez yeleklerin tedarikinde sorun yaşandığı bir dönemde 24.02 Fund, bir aylık arayışın ardından 150 gazetecinin kurşun geçirmez yelek, kask ve ilk yardım kiti ihtiyacını karşıladı.

Organizasyon ayrıca, gazetecilere ilk yardım eğitimi vermek için başka kuruluşlarla işbirliği yaptı. Sergatskova, savaşın yedinci gününde iki küçük çocuğunu tahliye edebilmek için Kiev’den ayrıldı. Sergatskova, “Apartmanımızın penceresinden bir Rus uçağının vurulduğunu gördüğümüzde ayrılmamız gerektiğine karar verdik. Önce çocuklarımızı Lviv’e götürdük ancak roketler orayı da düşmeye başladı. Biz de onları arkadaşlarımızla yaşaması için Avrupa’ya gönderdik. Artık güvende olduklarını bilerek çalışabiliriz” dedi.

Okuyun: Rusya-Ukrayna savaşını izlerken hayatını kaybeden gazetecilerin hikâyeleri

Harkov’a topçu atışı devam ediyor

Ülkenin doğusundaki Harkov kentinde çalışan Kirill Gonchar’ın işi daha da zor. Gonchar, savaştan önce haber bültenleri ve işletmeler için reklam ve kampanya videoları çeken yaratıcı bir yapımcıydı.

Rus bombalarının savaşın ilk haftalarında darmaduman ettiği Harkov halen günde birkaç kez topçu atışına maruz kalıyor. Gonchar, gazetecilerin şehri terk ettiğini ve sığınaklarından çıkamadığını fark ettiğinde kendini harap olmuş sokakları kaydetmek için dışarı attı. Sahada sınırlı sayıdaki gazetecilerden biri olduğunu belirten Gonchar, çektiği görüntüleri BBC, CNN ve AP gibi küresel basın kuruluşlarıyla paylaştığını dile getirdi. Gonchar, “Sadece harekete geçmem gerektiğini hissettim ve yapabileceğim şey buydu. Önce bir belgesel çekerim diye düşündüm ancak sonra olan biteni anlatabilmek için haber yapmam gerektiğini fark ettim” dedi.

Gonchar, ilk haftanın ardından kurşun geçirmez yelek ve kask aramaya başladığını, bunun için tanıdığı insanlara yazdığını söyledi. Bu ekipmanları ancak birkaç hafta sonra eski işverenlerinin yardımıyla elde edebildi.

Gonchar, ekipmansız çalışmanın nasıl bir his olduğu sorulduğunda neredeyse hiçbir fark hissetmediğini belirtti. Uluslararası gazetecilerin tam teçhizatla Harkov’a gelmesiyle ise ekipman ihtiyacının kafasında daha fazla yer tuttuğunu vurguladı: “Neredeyse vurulacağım birkaç sefer oldu. Arkadaşımla sığınağı olduğu için taşındığımız ev, biz çıktıktan bir hafta sonra bir roketle tamamen yok edildi.”

Saldırıda arkadaşları ciddi şekilde yaralanan Gonchar, bodrum kattakilerin hayatta kaldığını söyledi. Kendisinden çok daha kötü durumda kişilerin bulunduğunu, bu sebeple çalışmaktan korkmadığını da sözlerine ekledi.

Ukrayna Toplu Enformasyon Kurumu’nun verilerine göre işgalin başladığı 24 Şubat’tan bu yana yedi gazeteci sahada hayatını kaybetti, birçok gazeteci ise yaralandı.

Kaynak: Guardian

Derleyen: Alp Selim

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.