Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Erkek şiddetine uğrayan kadınlar anlatıyor (32): “Yaşadıklarımı ben bile kendime itiraf edemedim, bu durumu yok saydım” 

Erkek şiddetine uğrayan kadınlar anlatıyor” serimizde bugüne kadar birçok kadınla konuştuk. Bu kadınlardan bazıları hukuki yola başvurdu, bazıları maalesef hâlâ korkuyla yaşıyor, bazıları da kimseye anlatamadılarını bizimle paylaştı. Bugün de o kadınlardan biri olan Melis (*) ile olan söyleşimizi yayımlıyoruz. Melis, 20 yaşındayken kendinden dört yaş büyük bir erkek tarafından önce tacize sonra da cinsel saldıraya uğradı. Babasından çekindiği, annesine de güvenmediği için yaşadıklarını kimseye anlatamayan kadın, “Yaşadıklarımı ben bile kendime itiraf edemedim. Bu durumu yok saydım” diyor. Erkek şiddetine uğrayan kadınlar serimizin 32. bölümünde sözü Melis’e bırakıyorum. 

Biraz sizi tanıyarak başlayım söyleşiye. Sizinle ilk görüşmeyi yaptığımız zaman babanızdan bahsetmiştiniz. Nasıl bir ailede büyüdünüz? 

Şu anda 34 yaşındayım ve bir reklam şirketinde çalışıyorum. Bir erkek kardeşim var. Babam çok sinirli biriydi, annemse çok sakin. İki zıt kutuplardı. Babamın anneme şiddet gösterdiğini hiç görmedim ya da öğrenmek istemedim. Annem daha yeni yeni ‘Baban da bana şiddet gösterdi’ diyor. Ben ve kardeşim babamdan hep çekindik ama şiddet görmedik. Ancak onun hoşuna gitmeyecek bir şey yaparsak şiddet göreceğimizi biliyorduk. Babam bu kadar sert olmasaydı ben tacize uğradığım zaman onunla paylaşabilirdim. 

Anlatmamanızın sebebi sadece sinirli olması ve karşı tarafa bir şey yapma ihtimali miydi?

Sadece o değildi. Bana da inanmama ihtimali çok yüksekti. Babam erkek erkek biriydi. Kesin bana her erkeğin aklında olan cümleyi söylerdi, yani “Sen ona yüz vermeseydin o sana bir şey yapmaya cesaret edemezdi” derdi. Karşı tarafa bir şey yapar mıydı bilmiyorum ama bana kesin yapardı. 

İlk başta tacize daha sonra da aynı kişi tarafından cinsel saldırıya uğramışsınız. Kimdi o kişi ve nasıl bir süreç yaşadınız?

Ben o zaman 20 yaşındaydım, o da benden dört yaş büyüktü. Aynı semtte oturuyorduk ve çocukluktan beri de tanışıyorduk. Ancak çok yakın arkadaş değildik. Annesiyle benim annem yakındı. İki sene boyunca tacizle başlayan ve en son da tecavüzle son bulan bir süreç yaşadım. Beni bunun normal olduğuna inandırdı.

“Beni bunun normal olduğuna inandırdı” dediniz. Tacizi mi normalleştirdi?

Evet. İlk başta temaslarını anlamlandıramadım. Dokunuyordu ama bana bunun normal ya da yanlışlıkla olduğunu söylüyordu. Daha sonra kendi kendime düşündüm, bunlar normal dokunmalar değildi. Benim özel yerlerime yanlışlıkla dokunamazdı. Beni gördüğü yerde sıkı sıkı sarılıyor, eli belimden aşağı iniyordu. 

Cinsel saldırıya uğradığınızı anladığınız zaman ne yaptınız?

Ben değil, o yaptı. Ben bunun bir taciz olduğunu anladığım zaman yolumu değiştirerek okula gitmeye, gittiğim kafelere gitmemeye başladım. Görmeyince unutacak zannettim. O dönem de görüştüğüm bir erkek vardı. Kendini sanırım benim sahibim zannediyordu. Benim bir erkek arkadaşım olduğunu öğrendiği zaman şiddet gördüm. 

Nasıl öğrendi ve nasıl bir şiddet gösterdi size?

Ben söyledim çünkü o zaman korkar sandım. Şimdi düşünüyorum da ailesinden korkmayan biri benim sevgilimden mi korkacaktı? Yine eve dönerken beni gördü. Yolumu değiştirdiğimi de anlamış, o yolu da öğrenmişti. Beni sıkıştırdı ve “Karşıma neden çıkmıyorsun? Ben seni seviyorum” dedi. İlk defa korktum çünkü ilk defa beni istediğini açık açık söylemişti. Ben de alttan almaya çalıştım ve bir sevgilim olduğunu söyledim. Onun taciz ettiğini anladığımı belli etmemeye çalıştım, yani açıkçası salağa yattım. Sevgilim olduğunu öğrendiği zaman saçımı çekti ve sıkıştırdı. “Sen benim olacaksın, benden başka kimse sana dokunamaz” dedi ve tokat attı. 

Bir daha ne zaman karşılaştınız?

Tecavüzün olduğu gün. Yaz sonuydu sanırım çünkü ben tatilden dönmüştüm. En son benim sevgilim olduğunu öğrenmişti, bunu “erkeklik onuruna” yediremememişti. Uzun süre beni de göremedi ya onun da hırsı üstüne binmişti. Akşam dışarıda arkadaşlarımla oturuyordum, meğer beni evden çıktığımdan beri takip ediyormuş. Eve dönüyordum akşam saat 9 gibiydi. Arkamdan birinin yanaştığını hissettim, arkamı yavaş yavaş döndüm o korkuyu hâlâ unutamıyorum. Göz göze geldiğim an ne olacağını hissettim daha sonra da tecavüze uğradım. Biliyor musunuz o da korktu. Tecavüz ettikten sonra yüzündeki pişmanlığı gördüm. Sanırım o da kendinden bunu beklemiyordu ama bu onun tecavüzcü olduğu gerçeğini değiştirmedi.

Daha sonra ne yaptınız, ne hissettiniz?

Çok kötüydüm. Koşarak eve gittim annemler komşudaydı. Hemen duşa girdim, suyun beni temizleyeceğini ve tüm her şeyin biteceğini düşündüm ama olmadı. 15 güne yakın hasta olduğumu söyledim, evden çıkmadım, okula gitmedim. 

Failin annesiyle sizin annenizin arkadaş olduğunu söylediniz. Sizin yakınlığınız ne durumdaydı? Babanıza söyleyemediniz, onun ailesine ya da kendi annenize söylemeyi hiç düşündünüz mü?

Ailenize hem çok yakın hem de çok uzak olmanız çok zor bir duygu. Hadi babama anlatamadım ama annem, ona neden anlatamadım bilmiyorum. Demek ki güvenmemişim. Olayın ardından dediğim gibi 15 gün evden çıkamadım. Evden çıktıktan sonra onun annesiyle yolda karşılaştım. Annesiyle çok yakınlığımız yoktu ama çok anlayışlı bir kadındı. İki kızı vardı, beni anlar diye düşündüm sanırım. Onunla konuşmak istediğimi söyledim ve anlatmaya o an karar verdim. Çünkü işin içinden çıkamıyordum, boğulacak gibiydim. Gittik bir yerde konuştuk, ben iki sene boyunca başımdan geçenleri anlattım. Bana döndü ve gülümsedi; “Ben sana ne diyeyim? Sana inanmamı mı bekliyorsun?” dedi. Hiç böyle bir tepki beklemiyordum. Şaşırdım, olduğum yere yığıldım. 

Sizce annesi gerçekten inanmadı mı yoksa oğlunu korumak için mi bunu yaptı?

Hiç sorgulamadı durumu, birden cevap verdi. Sanki bunu planlamış gibiydi. Ya oğlu söyledi annesi de duruma hazırlıklıydı ya da refleks olarak bu cevabı verdi. Yani inanmadı değildi, oğlunu korudu. Zaten tecavüz olayından yaklaşık bir ay sonra taşındılar. Eğer inanmasa 20 yıldır yaşadığı yerden gitmezlerdi. 

Taşınana kadar o kişiyle karşılaşmadınız mı?

Bir kere markette karşılaştık. Bana gelip pişman olduğunu ve buradan gideceğini söyledi. Annesiyle de bizim evde karşılaştık. Anneme veda etmeye gelmiş. O kadını evde görünce çok korktum. Gidip anneme yanlış bir şey anlatır ve ben suçlu olurum diye korktum. Hem ben tecavüze uğradım hem rezil olmaktan korktum hem de üstüme iftira atılacak diye telaşlandım.

İki seneye yakın bir süreç yaşamışsınız. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak zorlandığınız zamanlarda bununla nasıl baş ettiniz?

Hiç olmamış gibi davrandım.

Yani bu durumu yok saydınız.

Evet. Yapacak başka hiçbir şeyim yoktu. Ben de unuttum, yok saydım ve “Olmadı öyle bir şey” dedim. Hiç kimseye anlatmadım, ne aileme ne arkadaşlarıma. Belki de ilk defa size bu kadar rahat anlatıyorum, ilk defa bu kadar yüzleşiyorum bu durumla. Evet, ben tecavüze uğradım, hem de 22 yaşındaydım. 

Bu olayın üzerinden 14 yıl geçmiş. Sizin ikili ilişkilerinizi etkiledi mi?

10 yıl boyunca bir erkeğin bana dokunmasına izin verdim. Şimdi 34 yaşındayım. Hâlâ bir ilişkim yok ama üç sene öncesine göre insanlarla daha rahat iletişime geçebiliyorum. 

Ailenize hâlâ söylemediniz sanırım. Bir erkek kardeşiniz olduğunu söylemiştiniz. O da durumu bilmiyor mu?

Her ne kadar kendi özgürlüğüme kavuşmuş olsam bile ben bunu anneme anlatamam, anlatamayacağım da. Ben hem o kişiye hem de aileme çok kızgınım. Tacize uğradığımı anlatabilseydim, annemden bir yol göstermesini isteseydim bugün bunlarını yaşamazdım. Kardeşim benden dört yaş küçük, benim gibi onun da psikolojisi bozulsun istemedim. 

O kişiyle bir daha iletişime geçtiniz mi?

Yok. Ne o benimle geçti ne de ben. Annemler hâlâ o mahallede oturuyor. Geçen günlerde oraya gittim, o zaman annem söyledi, evlenmiş ve çocuğu olmuş. Annesiyle annem arada bir telefonla konuşuyor. Sanırım onun annesi benim anlatıp anlatamadığımı kontrol etmek için iletişimi kesmedi.

Hiç ifşa etmeyi ya da onunla yüzleşmeyi istediniz mi?

Yüzleşmeyi çok istedim. Ancak cesaretim var mı? Bundan emin değilim. Belki ilerde olur, belki de böyle rahatlarım hiç bilmiyorum. Son zamanlarda ifşaların yayıldığının farkındayım ve bir ara düşündüm. Ancak sanırım istemedim. O da ayrı bir psikolojik savaş ve bunu istemiyorum. Ben kendimi iyileştirmeye çalışıyorum bunu da yeni yeni yapıyorum. 14 yıl boyunca kendime dokunduğum zaman ona dokunuyor gibi hissettim ve kendimden iğrendim.

*Söyleşiyi yaptığımız kişinin isteği üzerine isim ve yer adı verilmemiştir.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.