Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Dünyaca ünlü Jonathan Monaghan’ın dijital sergisi “ŞAŞAA” İstanbul’da

Görsel sanatın önde gelen isimlerinden Amerikalı sanatçı Jonathan Monaghan’ın kişisel sergisi “ŞAŞAA” ziyarete açıldı. 27 Ağustos’a kadar ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek sergide, sanatçının video yerleştirme eserleri yer alıyor. Temasını Barok dönemin savurganlığı ve dijital çağın aşırılığına paralel bir noktadan ele alan işleri, serginin küratörlerinden Ceren Arkman ile konuştuk.

Tuğbanur Toprak & Ayşegül Karagöz

Sanatçı Jonathan Monaghan’ın şu ana kadar düzenlenen en kapsamlı kişisel sergisi “ŞAŞAA”, İstanbul-Şişli’de bulunan Kalyon Kültür’de kapılarını açtı. Ceren ve Irmak Arkman küratörlüğünde düzenlenen sergide, farklı teknikler kullanılarak üretilen video yerleştirme eserler yer alıyor. Barok dönemin gösterişiyle dijital çağın aşırılığını ortak bir noktadan ele alan sergi, popüler kültür, kurumsal otorite ve teknolojiye aşırı bağımlılık gibi kavramlar üzerinde düşündürmeyi hedefliyor. Ziyaretçileri video oyun yaratıcılığıyla üretilmiş işler arasında bir gezintiye çıkaran “ŞAŞAA”yı, serginin küratörlerinden Ceren Arkman ile konuştuk.

Ceren Arkman’dan özellikle animasyon sanatı üzerine yoğunlaşan Jonathan Monaghan’ın üretim pratiği hakkında “oluşturduğu evrenlerin pozitif mi negatif mi olduğunu çok bilmediğimiz, sanatçının kararını bize bıraktığı, bir an çok içine çekilmek istediğimiz, bir an uzak durmak istediğimiz evrenler yaratıyor” sözlerini dinliyoruz.

Monaghan’ın ürettiği animasyonların, “video oyunları estetiği, reklam filmleri estetiği gibi şeylerden güç alarak herkesi çok kolay içine çekebilecek, herkes için çok anlaşılır olabilecek işler” olduğundan bahseden Ceren Arkman, sanatçının kurduğu dünyaları “Bir gelecek tahayyülü yaratıyor” diyerek tanımlıyor.

Serginin ismine karar verirken, sanatçının Barok mimarisine olan ilgisini göz önünde bulundurduklarından bahseden Arkman, işlerin sergilendiği mekan olan Kalyon Kültür’ün Taş Konak binasının da Barok mimarisiyle inşa edilmiş, Barok mimarisinin unsurlarını içeren bir mekan olduğunu hatırlatıyor. Arkman’a göre sergi kapsamında gösterilen eserler “sadece birbirleriyle konuşmuyor aynı zamanda mekânla da konuşuyor.”

Aynı zamanda Barok dönemin mimaride zenginliğin, şaşaanın çok ön plana çıktığı bir dönem olduğuna değinen Arkman, sergide yer alan işlerin, günümüz dünyasıyla ilişkisini ve günümüz aşırılığını sorguladığından bahsediyor:

“Jonathan Monaghan, Barok dönemi şaşaasını, günümüzde yaşadığımız dünyayla çok benzeştiriyor. İçinde olduğumuz tüketim toplumu, sosyal medya, teknolojiye aşırı ilgimiz… Bu tür konuların da farklı bir zenginlik konsepti ortaya çıkardığını, farklı bir hayat stili ortaya çıkardığını ve bunun aslında Barok çağdaki zenginlik anlayışına çok benzer bir anlayış olduğunu düşünüyor.”

Sanatçı, eserlerinde “Nereye gidiyoruz? Bizi nasıl bir gelecek bekliyor?” konularına kafa yorarak, tüketime bu kadar meraklı oluşumuzu sorguluyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.