Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Doğa Üründül yazdı: Spor müsabakalarında çıplak vatandaş görmekten bıktık

Yiyeceğini, içeceğini hazırlamışsın, oturmuşsun televizyon karşısına, iki-üç saat boyunca tüm düşüncelerden arınacağın, sadece rekabet izleyeceğin, ülke sorunlarından, iş stresinden, ikili ilişki dinamiklerinden uzaklaşacağın vaktin başlıyor. Siyah takımın, beyaz takıma karşı gelen zıtlığı tarihin ilk günlerinden beri insanı en çok cezbeden olguların başında geliyor. Fakat o da ne? Sahaya çıplak bir vatandaş giriyor…

Modernleşen insanın karnını doyurmaktan çok daha öte sorunları ve düzene karşı itirazları oluştu. 21. yüzyıl insanı, problemleri kolektif olarak çözmenin yolunun sesini duyurmaktan geçtiğini anladı. Tüm dünyada izlenen spor müsabakaları, yarışlar veya bisiklet etapları da bunun sahnesi oldu. 

Fransa Bisiklet Turu’nun 109. edisyonunun 10. etabında çevre aktivisti bir grup, etabın bitimine 37 kilometre kala yolu kapattı. Meşaleler yakıp, kendilerini yola atan bu ekibin, karbon ayakizi üzerine farkındalık yaratmak gibi iyi bir niyetleri vardı. Lakin burada şunu kaçırmamak gerek: Onların yaptığı bu masum eylem yüzünden bisikletlerle birlikte yüzlerce araçtan oluşan konvoy durdu. Çocukluğundan beri bu büyük tura hazırlanan bisikletçilerin soğumasına sebep oldu. Evet, isimlerini duyurdular. Takipçi sayıları da ciddi anlamda arttı. Tour de France’ı yayınlayan reji, eylemi ne kadar göstermek istemese de sosyal medya çağında herkes aktivist grubun yaptıklarını gördü, paylaştı, etkileşim yarattı. Hatta 10. etabı kimin kazandığını düşünseniz hatırlamayabilirsiniz fakat yol kapatma eylemi hafızalardaki yerini aldı.

Yakın zamandaki diğer bir protesto da 3 Temmuz’da koşulan motor sporlarının en büyük organizasyonu Formula 1’in Britanya’daki 10. ayağında yapıldı. Çevre bilinci kazandırmak isteyen bir grup eylemci, Silverstone’un asfaltında oturma eylemi yaptı. Mesajları her ne kadar iyi niyetli olsa da metotları yüzünden yarışçı veya protestoculardan hayatını kaybedenler olabilirdi. Asla, “Politika mecliste, protesto meydanlarda yapılır” demiyorum. Sadece verilecek mesajın önemi giderek anlamını yitirmeye başladı ve insanların eylemcilere karşı negatif duygulara kapıldığı bir döneme girdik.

UEFA Şampiyonlar Ligi finalinde çıplaklık görmekten bıktık. Sırtına reklamı alan sahaya dalıyor. Arkasından koşan güvenlikçileri atlatıyor, kimisi kendisini ağlara bırakarak eylemini sonlandırıyor, kimisi yakalanıyor. Yaka-paça dışarı çıkarılıyor. Sonraki günler eylemcinin sosyal medya hesapları milyonları gören bir etkileşim içine giriyor. 1987 yılında vefat eden meşhur sanatçı Andy Warhol, “Herkes bir gün 15 dakikalığına ünlü olacak” derken acaba bunu mu kastetti? Böyle ünlü olma çabası değerli mesajların içini boşalttı.

Karbon ayakizi, küresel ısınıma, eriyen buzullar, değişen mevsimler… Bunların hepsi tüm spor organizasyonlarından daha önemli konular. Ama burada önemli bir mesaj vermek istenirken etap koşan, futbol oynayan, parkeye çıkan, pistte hızla giden sporcuların temposuna ve hazırlıklarına zarar vermiş olunuyor. Verilmek istenilen mesajlar, reklamın arkasında kalıyor. Bu işe bir çare bulunmalı, yoksa yakın bir gelecekte eylem yapmak isteyen gruplar arasında maç kurası gibi kura çekimi yapılacak. A grubunda yer alan protestocular kendilerini bekleme yapmadan kale direklerine kelepçelesin, B grubundakiler sahaya çıplak girsin…

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.