Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Savcılık “Suç teşkil etmiyor” kararı verince Ankara Emniyeti cezayı ODTÜ yönetiminden istedi

Ankara İl Emniyet Müdürlüğü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencisine savcılığın takipsizlik kararı verdiği olaydan idari soruşturma açılması için yazı gönderdi. ODTÜ yönetimi ise olayları karıştırarak öğrencinin başka bir konuyla ilgili savunmasını istedi. Avukat Şevin Kaya, Ankara Emniyeti’nin YÖK Disiplin Yönetmeliği’ni işaret ederek ceza istemesinin, idarelerin baskı altına alınmaya çalışıldığını kanıtlar nitelikte olduğunu söyledi.

Ankara İl Emniyet Müdürlüğü, ODTÜ yönetimine yazı göndererek Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü öğrencisi Tunahan Gözlügöl hakkında soruşturma başlatılmasını istedi. Emniyetin soruşturma başlatılmasını istediği eylem, savcılığın daha önce “kovuşturulmasına yer yoktur” kararı verdiği 17 Ocak 2022 tarihli “Enes Kara’nın ölüm olayını protesto etme” eylemiydi. Polis, Gözlügöl’ü eylem sırasında gözaltına almış fakat savcılık atılı suçun oluşmaması sebebiyle 11 Mayıs 2022 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişti. Ankara Emniyeti, 17 Haziran 2022 tarihinde ODTÜ yönetimine yazı göndererek YÖK Disiplin Yönetmeliği’ndeki “ Öğrenci hakkında ceza kovuşturması açılmış olması, kanuna göre mahkûm olması veya olmaması disiplin cezasının verilmesine engel teşkil etmez” gerekçesiyle idari soruşturma açılmasını talep etti. ODTÜ yönetimi ise öğrencinin “orada değildim” dediği, ekonomik krize ilişkin öğrenci forumuna katıldığını söyleyerek savunmasını istedi.

“Anayasal hakkımı kullandım”

Geçen aralık ayında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğrencilerin bir araya gelerek ekonomik krizi konuşmak istedikleri foruma polisin müdahale edip insanları gözaltına aldığını söyleyen Gözlügöl, “Bu etkinlikten savunmam istendi fakat ben burada herhangi bir şekilde bulunmadım. En fazla konuya dair tweet atmışımdır dedi. Soruşturmanın hukuki gerekçesinin olmadığına dikkat çeken Gözlügöl, “Üniversitede atanmış rektöre ve atanmış dekana karşı anayasal hakkımı kullanarak birçok eylemde yer aldım. Anayasal hakkımı kullanıyor olmam sebebiyle birçok ceza verildi. Ben fişlenmiş bir öğrenciyim” diye konuştu.

“‘Bu öğrenci fişlenmiş bir öğrencidir’ deyip sorgulamamışlar”

Gözlügöl, ODTÜ yönetiminin savunma istediği konu ve emniyetin bildirdiği eylemin birbirini tutmamasını Medyascope’a şöyle değerlendirdi: “ODTÜ’de yıllar önce altında iç hizmetler birimi imzası bulunan 70 kişilik bir fişleme listesi yapılmış, bu liste sızdırılmıştı. Listede benim adım da var. ‘Bu öğrenci fişlenmiş bir öğrencidir’ deyip sorgulamamışlar.

“Doğudaki kayyum atamalarının benzerini üniversitelerde görüyoruz”

Uygulamayı belediyelere kayyum atanmasına benzeten Gözlügöl, şöyle devam etti:

“2911 sayılı kanununun amacı barışçıl eylemlerin düzenlenmesini ve bu eylemlerin korunmasını sağlamaktır fakat son dönemlerde bu kanun politik bir silah haline getirildi. Üniversitelere ve üniversitelilere yönelik ayrı bir saldırının olduğunu söyleyebiliriz çünkü örgütlü fikirlerin çıktığı yerler üniversitelerdir. Doğu bölgesindeki kayyum atamalarının bir benzerini üniversitelerde görüyoruz. Bu tesadüfi bir şey değildir. Üniversitelerde polisler direkt size isminizi söyleyerek saldırıyor, gözaltına almaya çalışıyor, darp edip bırakıyor. Böyle şeyleri o kadar çok görüyoruz ki, bunun özel bir çaba olmadığını söylemek imkansız.”

“Üniversite yönetimlerine hukuksuz işlem yaptırıyorlar”

Avukat Şevin Kaya, Gözlügöl’ün Enes Kara eyleminde gözaltına alındığını fakat savcılığın herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdiğini hatırlattı. Gözaltına alınan öğrencilerin hangi üniversitelerde okuduklarının tespit edilerek bu üniversitelere Yükseköğretim Kanunu kapsamında işlem yaptırıldığına dikkat çeken Kaya, Medyascope’a şöyle konuştu:

“Öğrencileri manipülasyonla baskı altına almaya çalışıyorlar. Onları tamamen okuyamaz hale getirmeye çalışan kötü niyetli bir işlem çünkü 11 Mayıs 2022 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu basın açıklamasının kanuna uygun olduğu, anayasal hakkın korunduğu gerekçesiyle takipsizlik kararı veriyor. Emniyet ise bu karardan haberdar olmasına rağmen bir ay sonra üniversiteye bildiriyor. Bu öğrencilerin hedef gösterilmesine sebep olan eğitim öğretim hakkını engelleyen hukuksuz bir işlemdir.

ODTÜ’nün soruşturmaya dayanak olarak gösterdiği eylem müvekkilimin hiç katılmadığı bir eylem. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün ‘Soruşturma açın’ dediği Enes Kara eylemi ise Yükseköğretim Kanunu kapsamında değerlendirilmeyecek şekilde okul dışında gerçekleşen bir eylemdir. Okul içinde gerçekleşmemiştir. Belirtilen maddelerin müvekkilim açısından uygulama alanı bulunmamaktadır. Ankara Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü tarafından gönderilen yazıda hukuka aykırı bir işlem olarak bir de şu söz konusudur: Yükseköğretim Kanunu kapsamında cezalandırılmaya gerekçe olarak belirtilebilecek maddeler de gösterilmiştir. Bu, idarelerin baskı altına alınmaya çalışıldığının göstergesidir. Savunmamızı verdikten sonra bir ceza ihtimali çıkarsa iptali için dava açacağız.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.