Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Taliban rejiminde LGBTİQ+ olmak: “Daha önce de mutlu bir hayatımız yoktu ama şimdi cehennem gibi”

Afganistan’da yaşam mücadelesi veren LGBTİQ+’lar, Taliban’ın Afganistan’da iktidarı ele geçirmesinin ardından işkence ve ölüm gerçeğiyle yüzleşiyor. Medyascope’un konuştuğu iki LGBTİQ+, Taliban rejiminde yaşamanın nasıl bir şey olduğunu anlattı. Hameedullah, “Taliban rejiminde, LGBTİQ+ olmanın cezası sadece ölümdür” dedi.

Mayıs 2021’den itibaren Afganistan’da çok hızlı şekilde ilerleyen Taliban, 15 Ağustos 2021’de Afganistan’ın başkenti Kabil’i ele geçirmişti. Taliban’ın yeniden Afganistan’da iktidara dönüşüyle ülkedeki kadın, çocuk ve LGBTİQ+’lar son 20 yılda elde ettikleri bütün kazanımları kaybetti.

Taliban’ın şeriat yorumuna göre eşcinsellik kesinlikle yasak ve ölümle cezalandırılıyor. Taliban’dan önce de Afganistan’da eşcinseller için hayat tehlikeliydi ancak Taliban ile birlikte eşcinsel ilişkiler suç haline getirildi.

“LGBTİQ+ olmak Afganlar arasında utanç kaynağı olarak görülüyor”

23 yaşında ve cinsel yönelimi gey olan Hameedullah, Kabil’de bilgisayar mühendisliği bölümünde okuyordu. Taliban geldikten sonra eğitimine devam edemeyen ve üniversiteden ayrılmak zorunda kalan Hameedullah, eğitimine devam edememenin kendisi için acı verici olduğunu söyledi.

Hameedullah’ın hikâyesi ve yaşam mücadelesi Afganistan’da yaşayan her LGBTİQ+’nın yaşamak zorunda olduğu bir gerçek:

“Çocukluğumdan itibaren kadınsı duygulara sahip olduğumu hissettim. Annem ve kız kardeşlerimle birlikte olmayı sevdim, onlar gibi olmak istedim. Ancak babam ve ağabeyim beni hiç istemedi, şiddete maruz kaldım. Babam ve erkek kardeşim zorla saçımı kesti, beni kötü isimlerle çağırdı, istediğim gibi yaşamama izin vermediler. Çünkü LGBTİQ+ olmak Afganlar arasında büyük bir utanç olarak görülüyor.”

Dış görünüşünden ötürü Afgan toplumu tarafından kabul edilmediğini söyleyen Hameedullah, insanların kötü davranışlarına maruz kaldığını ve sürekli aşağılandığını söyledi:

“Okulda öğrencilerin kötü davranışlarıyla karşılaştım. Beni aşağılık ve kötü bir varlık olarak gördüler. Çocuktum, hiçbir günahım yoktu. Acılarla büyüdüm, ailemin ve toplumumun kötü davranışları sonunda ruhen çok yoruldum ve kendimi diğerlerinden daha aşağı gördüm. Başkalarıyla konuşmaya cesaretim bile olmadı çünkü ben yoktum. Çocukluğum boyunca kimseden sevgi görmedim. Hep aşağılandım. Üniversiteye gittiğimde beni hor görenler de oldu ama eskisinden daha güçlüydüm. Bu duruma yavaş yavaş alıştım ve benim için normalleşti.”

“Artık LGBTİQ+’lar özgürce dolaşamıyor”

Afganistan’da yaşayan LGBTİQ+’lar, Taliban’dan önce de zor bir hayat yaşıyorlardı ancak Taliban’ın 15 Ağustos 2021’de yönetimi ele geçirmesinden sonra hayat onlar için çok daha zorlaştı. Hameedullah bu süreci şöyle anlattı:

“Afganistan halkı LGBTİQ+’ları kabul etmiyordu. Bu insanlar aileleri tarafından evlerinden zorla çıkartılıyorlardı. Ama yine de LGBTİQ+’lar aileleri olmadan bir dereceye kadar hayatlarını sürdürebiliyorlardı. Ancak Taliban’ın gelişinden sonra LGBTİQ+’ların hayatı son derece zorlaştı. Artık özgürce dolaşamıyorlar.”

“Taliban LGBTİQ+’ların yaşamasına izin vermiyor”

Taliban’ın Afganistan’a dönüşü Afgan halkının tüm kesimlerini etkilese de, bu durumdan en zararlı çıkan kesim LGBTİQ+’lar oldu. LGBTİQ+’lar Taliban tarafından fark edildiklerinde gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, işkence ve toplu tecavüz ile karşı karşıya kalıyor. Hameedullah, “Taliban tarafından teşhis edilen LGBTİQ+’lar dövülür, tecavüze uğrar ve hapsedilirler. Afganistan, LGBTİQ+’lar için nakledildikleri ve işkence gördükleri bir kamp kurdu. Taliban LGBTİQ+’ları tutukladıktan sonra ellerine ve ayaklarına kurşun sıkıp ağızlarına kaynar su dökerek, içlerinde yanıklar ile ölmesini sağlıyor” diye konuştu.

“Taliban rejiminde, LGBTİQ+ olmanın cezası sadece ölüm”

Taliban’ın kendi şeriat kanunlarına göre eşcinsellik kesinlikle yasak. Öyle ki LGBTİQ+’ların cinsel yönelimleri ve cinsel kimlikleri Taliban tarafından öğrenilirse idam cezası uygulanıyor. Hameedullah bu süreci de şöyle anlattı:

“LGBTİQ+’lar cinsel yönelimlerini hiçbir şekilde ortaya koyamazlar. Eğer Taliban bu insanları biliyorsa veya anlaşılırsa yaşamasına izin vermiyor. Taliban, LGBTİQ+’ların cezalandırılarak binanın tepesinden aşağı atılmasını öngören yeni bir yasa çıkardı. Taliban’ın koyduğu ceza kanununa göre LGBTİQ+’lar yüksek bir yerden atılıyor ya da kaynar su dökülüp işkence edilerek öldürülüyor. Taliban rejiminde, LGBTİQ+ olmanın cezası sadece ölümdür.”

“Taliban zulmüyle yaşamak zorundalar”

Afganistan’da yaşayan LGBTİQ+’lar yaşam mücadelesi vererek hayatta kalmaya çalışıyor. Cinsel kimlikleri açığa çıktığı takdirde hayatta kalma şanslarının çok düşük olduğunu belirten Hameedullah, şöyle devam etti: “Taliban’ın bir kişinin gerçekten LGBTİQ+ olduğuna dair kanıtı varsa, o kişinin hayatta kalma şansı çok düşük. Çünkü Taliban LGBTİQ+’ları yok ediyor. LGBTİQ+ olduklarına dair şüpheleri var ama kanıtları yoksa Taliban’ın işkencesine maruz kalıyorlar. Serbest bırakılırlarsa bile Taliban’ın zulmüyle yaşamak zorundalar. Taliban rejiminde yaşamak LGBTİQ+’lar için imkânsız. Çünkü Taliban’a göre LGBTİQ+’ların yaşam hakkı yok. Afgan LGBTİQ+’lar sadece hayattalar, yaşamıyorlar. Yiyecek alacak para bile bulamıyorlar. Özgür yaşama, çalışma ve eğitim hakları yok.”

Taliban’dan büyük kaçış

Taliban’ın iktidara gelişinden kısa süre sonra Kanada, Almanya ve İngiltere gibi bazı ülkeler az sayıda LGBTİQ+’nın ülkeyi terk etmesine yardımcı oldu. Hameedullah gibi binlerce LGBTİQ+ ise ülkeden çıkabilmek için bir çözüm yolu arıyor:

“Birçok LGBTİQ+ Afganistan’da mahsur kaldı ve ülkeyi terk etmek için yardıma ihtiyacı var. Ama hiçbir ülke LGBTİQ+’lara önem vermiyor. Ben dünyanın her yerinden, yüzden fazla kuruluşla iletişime geçtim ve onlara durumumu anlattım. Birçok kez dövüldüğümün ve işkenceye uğradığımın kanıtları elimdeydi ama hiçbir kuruluş ve ülke bana yardımcı olmadı.”

Hameedullah, Afganistan içindeki LGBTİQ+’ları destekleyerek onların yabancı hükümetlerle iletişim kurmalarını sağlayan Behesht Collective adlı bir organizasyon kurduklarını da söyledi:

“Kabil’de bulunan kuruluşlardan birinde aktivist olarak çalıştım. Gençlerin haklarını savundum, yoksullara ve LGBTİQ+’lara gizlice yardım ettim. İnsanlara yardım ettiğim ve dikkat çeken kıyafetlerim nedeniyle insanlar tarafından tanınır hale geldiğim için hakkımda Taliban’a bilgi verdiler. Taliban tarafından defalarca dövüldüm ve hatta beni öldürecekleri konusunda uyardılar. Ailemden ayrılmak zorunda kaldım. Şimdi başka bir yerde yaşıyorum. Hayat benim için bir işkence haline geldi ve çok kötü bir durumdayım.”

“Taliban yönetiminde cehennem gibi bir hayatımız var”

Afganistan’da zor koşullar altında hayat mücadelesi veren 28 yaşındaki Hamed lise mezunu. En büyük hayali eczacı olmaktı. Cinsel yönelimi nedeniyle eğitimini yarıda bırakan Hamed, Taliban’dan önce bir kafede çalışıyordu. Şimdilerde ise işsiz.

Taliban’dan önce de LGBTİQ+’ların kötü bir hayat yaşadığını, polislerden şiddet gördüğünü fakat Taliban’dan sonra bu durumun daha da zorlaştığını belirten Hamed şöyle konuştu: “Taliban’ın ortaya çıkmasından önce de LGBTİQ+ topluluğu mutlu değil aksine kötü bir hayat yaşıyordu. İnsanlardan ve polisten zarar görüyorlardı ancak yine de LGBTİQ+’lar için yasa yoktu. Taliban gelince hepsi cehennem gibi bir hayat yaşamaya başladı. Kimse çalışamıyor, herkes saklanıyor. Bazıları Taliban’ın eline geçmeden ülkeden ayrıldı.”

“Taliban’ın LGBTİQ+’lar için tek kanunu ölüm”

“LGBTİQ+’lar ülkeden kaçmak zorunda. Arkadaşlarımın çoğu Afganistan’dan kaçtı. Bazıları Taliban tarafından ele geçirildi ve kaybedildiler. Onları görmedik ve haklarında hiçbir şey duymadık” diyen Hamed, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Taliban’da LGBTİQ+’lar için sadece ölüm var. Afgan hükümeti varken biz zor bir hayat yaşıyorduk, Taliban geldiğinde hiç yaşayamıyoruz. Taliban yönetimi LGBTİQ+’lar adına hiçbir şey olmadığını söylüyor. Onların tek kanunu ölümdür. LGBTİQ+’lara işkence yaparak ölmeleri gerektiğini söylüyorlar. Ülkeye yozlaşma getirdiğimizi söylüyorlar, kimse özgürce yaşayamıyor. Avrupa ülkelerinden hiç destek almadık, sesimizi kimse duymuyor, işkence görüyoruz, bizi öldürüyorlar, bazıları yok oluyor, sesimizi kimse duymuyor.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.