Femfikir’in bu bölümünde Prag Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Kıdemli Araştırmacısı ve Prag Anglo-Amerikan Üniversitesi öğretim üyesi, siyaset bilimci Dr. Pelin Ayan Musil‘i ağırladım. Dr. Musil ile AKP ve HDP’nin dönüşümü ve rejim değişikliğine etkilerini ele aldığı The Transformation of Kurdish and İslamist Parties in Turkey adlı yeni yayınlanmış kitabını konuştuk ve oradan çıkardığı sonuçlar üzerinden 2023 seçimlerine baktık.
Pelin Ayan Musil bu kitapta, 2002, 2007 ve 2015-Haziran parlamenter seçimlerini, AKP ve HDP’nin bu seçimlerdeki başarı getiren stratejilerini karşılaştırmalı olarak inceliyor ve bu üç seçimin Türkiye’nin demokratikleşmesi için kaçırılmış birer fırsat olduğunu öne sürüyor. Yayında 2023 seçimlerinin de benzer bir fırsat olarak olup olmadığına dair sorumu ise Dr. Musil şöyle yanıtlıyor:
“AKP’nin kurduğu otoriterlik toplumda daha da normalleşti. 2000’li yıllarda askeri vesayet baskısı, AB’ye giriş süreci dolayısıyla kamusal alanda çok eleştiriliyordu. 2015-Haziran seçimi öncesinde ise AKP iktidarını eleştirmek, bugüne göre daha mümkündü, Gezi süreci yeni yaşanmıştı. 2023 seçiminin bir demokratikleşme fırsatı olması için muhalefet adayının 2023 seçimlerinde ‘dik durarak’ AKP’nin yarattığı normalleşmeyi kırması gerekiyor. Sadece demokrasi söylemi ile olmuyor bu, demokrasi söyleminin ikna edici olması ve mobilizasyon yaratacak bir heyecan yaratması için başkaldırma ve dik durma şart. Aday bir de önceden mağdur edilmiş veya cezaya tabi tutulmuş bir kişi olarak dik durmaya devam eden biri ise daha da inandırıcı oluyor.”
Yayının tamamını izlemeniz dileğiyle: