Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Babacan: “Geçiş sürecinin yol haritasını ortak aday açıklamalı, ikinci turda tempo artmalı”

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ortak adaydan önce geçiş sürecinin yol haritasını ve temel politika alanlarında asgari müşterekleri belirlemek gerektiğini söyleyerek, “Bir gün, elbette altılı masaya bir ‘shortlist’ ile gideceğiz” dedi. İkinci tur görüşmelerde temponun artması gerektiğine dikkat çeken Babacan, “Geçiş sürecinin yol haritasını ortak aday açıklamalı” diye konuştu. “Kürt sorunu”, Demirtaş’ın tutukluluğu, yetki paylaşımı konularını da değerlendiren Babacan, “Devlette devamlılık esastır” diyerek KKM sisteminden çıkışta mevduat sahiplerine paralarının ödeneceğini söyledi.

Kürt ve Arap nüfusun yoğun olduğu Siirt’te dün (25 Eylül) yaptığı mitingin ardından Babacan, gazetecilerle akşam yemeği yedi ve soruları yanıtladı. Parti programlarında Kürt sorununa yer verdiklerini ve açıklayacakları “Temel Haklar Eylem Planı” ile haklar perspektifinden bu konuda yapılması gereken çalışmalarla ilgili ayrı bir eylem planı ortaya koyacaklarını söyleyen Babacan, Musa Anter cinayeti davasının zamanaşımına uğraması hakkında şöyle konuştu:

Anter cinayeti: “Geciken adalet, adalet olmuyor”

Geciken adalet, adalet olmuyor. Hele hele burada adalet hiç gelmemiş oldu. Dolayısıyla bu konularda çok daha net bir tutum şart. Devletin gerçek anlamda bir hukuk devleti olması gerekiyor. Hiç kimsenin devletin gücünden istifade edip devlet adına hukuksuzluğu meşru gösterecek bir çaba, çalışma içerisine girmemesi gerekiyor. Bugünün Türkiye’sinde bunlara yer yok.”

“Shortlist ile gideceğiz”

Babacan, Türkiye’nin seçim sonrası koalisyon tecrübesi olduğunu ancak seçim öncesi partilerin bir araya gelmesini ve ön koalisyon oluşmasını deneyimlemediğini vurguladı. Henüz aday tartışması olmadığını, parti içindeki çalışmaların tamamlanma aşamasında olduğunu belirten Babacan, “Biz de bir gün altılı masaya ‘shortlist’ ile gideceğiz” dedi. Toplumda aday isimlerinin tartışılmasının önemli olduğunu söyleyen Babacan, “Toplumun bir süre daha bunu tartışmasında büyük fayda var. Biz toplumun da nabzını tutacağız” diye konuştu.

“İkinci turda tempo artmalı”

DEVA lideri, altılı masa toplantılarından somut bir şey çıkmadığına yönelik eleştiriler hakkında ise şunları söyledi:

“İkinci turda artık çalışmaların temposunun artması gerektiğini düşünüyoruz. Bir de artık daha somut sonuçlarla vatandaşlarımızın karşısına çıkmanın önemli olduğunu düşünüyoruz.”

“Geçiş sürecinin yol haritasını ortak aday açıklamalı”

Ortak adayın, ülkeyi yönetmeye talip olarak, altılı masanın mutabık olduğu konulardan insanların sorularına yanıt verebilmesinin önemine dikkat çeken Babacan, şöyle konuştu:

“Bizim tercihimiz, geçiş sürecinin yol haritasının ortak adayın kendisi tarafından açıklanması. ‘Evet ben cumhurbaşkanı adayıyım. Altı parti beni destekliyor ama ben seçildiğim takdirde şu andaki anayasanın bana vermiş olduğu bu kadar yetkiyi şu çerçevede kullanacağım. Şunlara dikkat edeceğim. Şu istişare sistemini çalıştıracağım’ diye kendisinin açıklaması daha şık olur diye düşünüyoruz.”

“Tek imza değil istişare”

Babacan, yetki paylaşımı vurgusu yaparken, istişareye dayalı bir yönetim anlayışını kastettiklerini söyleyerek, “Mevcut sistemde cumhurbaşkanı tek imzayla hiçbir istişare olmadan hem düzenleme hem de atama yetkilerine sahip. Yani neredeyse kanun gücünde düzenlemeler yapıyor. Tek imzayla Merkez Bankası başkanından tutun çok geniş bir bürokrasi kadrosunu görevlendirme yetkisine sahip” dedi.

“Sistem işbirliğine zorluyor”

Tek bir partinin, tek bir adayla yüzde 50+1 sağlayıp da cumhurbaşkanlığı seçiminde başarılı olma ihtimali olmadığını söyleyen Babacan, “Mevcut sistem, illaki partileri işbirliğine zorlayan bir sistem” diye ekledi. Babacan, AKP’nin zafer ilan ettiği 2018 seçimlerinde MHP ile ortaklığa mecbur kaldığını belirtti ve “MHP destek vermeseydi Erdoğan ilk turda seçilemezdi. MHP’nin milletvekillerini katmazsanız, AKP’nin Meclis’te çoğunluğu yok. Tek başlarına yasa falan çıkaramazlar” diye konuştu.

“Yol haritası ortaya koyulmadan aday ismi tartışmanın faydası yok”

Babacan, altı partinin ortak yürütme iradesinin somut bir şekil alması gerektiğini belirterek şunları söyledi:

“Madem ortak aday diyoruz, mutabık kalıp ortak adayla seçime gitmenin, belirsizlikleri gidereceğini ve seçmenin güvenini de artıracağını düşünüyoruz. Adayımızı belirledikten sonra, vatandaşlarımız ortak adaya soru sorsa, bir de dönüp diğer partilere sorsa, her birinden ayrı ayrı cevap alsa, ben o seçimi kazanmanın son derece zor olacağını düşünüyorum. Yani böyle bir tabloda iktidarın bunu nasıl kullanacağını herhalde sizler benden daha iyi tahmin ediyorsunuzdur. Daha ne yapılacağına karar verilmeden, ortaya ortak bir seçim beyannamesi, eylem planı, yol haritası konulmadan, sadece adaylar üzerinden gidildiğinde adayların temsil ettiği kimlikler, ideolojiler tartışılıyor. Bunun adaylara da, altılı masaya da, Türkiye’ye de faydası yok.”

Yol haritası ve asgari müşterekler”

Altılı masanın ilk tur görüşmelerinin sonunda parti genel başkanlarının, beraber çalışmak konusunda mutabık olmasının önemli olduğunu söyleyen Babacan, “İkinci tur görüşmelerinde ortak aday hedefimiz var ama adaydan önce, bize göre mutabık olunması gerekenler, geçiş süreci yol haritası ve temel politika alanlarında asgari müşterek yakalayabilmeyi sağlamak. Ortak adayın ve altı partinin ortak bir seçim beyannamesi üzerinde çalışması gerekiyor” diye konuştu.

Altılı masanın ikinci tur görüşmeleri 2 Ekim’de başlayacak ve ilk toplantıya CHP ev sahipliği yapacak. Babacan 2 Ekim’de yol haritasının çıkmayabileceğini ancak kendilerinin toplantıya somut çalışmalarla gideceğini belirtti:

“Hukuk açısından çok iyi çalışılması gereken konular var. Çünkü mevcut anayasal düzene göre parlamenter sistemin de ruhuna göre ülkeyi yönetmemiz gereken bir geçiş süreci yaşayacağız. Onun dizaynı çok da kolay değil, hukuk açısından sapasağlam olması lazım. Yani kimsenin çıkıp da ‘Efendim bugünkü anayasayla bunu yapamazsınız’ dememesi lazım. Siyasi mutabakata varmış olduğumuz parlamenter sistemin istişare ruhunu, o geçiş döneminde de yansıtacak bir sistem olması lazım.” 

“Amacımız vatandaşın karşısına net çıkmak”

İnsanların iktidarda bildikleri bir kötü olduğunu ve karşılarındaki seçeneğin iyi olduğunu bilmeleri için çalışmaları gerektiğini belirten Babacan, “Amacımız vatandaşımızın karşısına belirsizlikleri minimuma indirerek çıkmak. Beş yıl boyunca ülke nasıl yönetilecek, parlamenter sisteme nasıl ve ne zaman geçilecek, partiler arası istişare sistemi nasıl işleyecek gibi konularda net olarak vatandaşlarımızın karşısına çıkarsak, başarı ihtimalimizin çok yükseleceğini düşünüyoruz” dedi.

“İlk seçimimizde, partimiz oy pusulasında olacak”

Ortak cumhurbaşkanı adayı çıkarma hedeflerinin altını çizen Babacan, milletvekili seçimleri için bir ittifak üzerine konuşmadıklarını söyleyerek, “DEVA Partisi olarak kendimiz seçimlere giriyoruz. O konuda bir değişiklik asla mümkün değil. Mitingler yapıyoruz, kendimizi tanıtıyoruz, ilk seçimimizde, insanların oy pusulasını açtığında DEVA Partisi’ni görmesi gerek. Ancak ittifak için farklı işbirliği modellerini konuşabiliriz” diye konuştu.

“Davaların hukuk zemininde yürümesi için adres güçlendirilmiş parlamenter sistem”

Miting alanında DEVA Partisi dövizinin arkasına “Selo’yu isteriz” yazılmasının sorulması üzerine Babacan, kendisinin AKP milletvekili olduğu dönemde tutuklanan, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın altı yıla yaklaşan tutukluluğu hakkında şunları söyledi: 

“Şu andaki pek çok dava hukuk zeminde yürümüyor, hükümetten gelen talimatlarla yürüyor. Arkadaşlarımız, Demirtaş dosyasını incelediklerinde, tutuklu yargılanmasını gerektirecek hiçbir unsur görmediler. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), derhal salıverilmesi noktasında karar vermişti. Aynı Osman Kavala’da olduğu gibi, Selahattin Demirtaş ile ilgili başka bir dava açıp ondan da tutuklama verdiler. Siyasi iktidar kafayı birisine taktı mı uğraşıyor, iş dünyası için de bu böyle, davaları korku ve baskı uygulamak için kullanıyor. Mutabakat metninde, AİHM ve Avrupa Konseyi kararlarına atıf yapılıyor. Davaların hukuk zemininde yürümesi için de adres güçlendirilmiş parlamenter sistem.”

“Kürt ve Alevi sorununda temel bakışımızı açıkladık”

DEVA lideri, partisinin Kürt ve Alevi sorunlarına bakış açısını ise şöyle aktardı:

“Kürt sorunu bizim parti programımızdaki en önemli bölümlerden bir tanesi. Ya biz zaten partimiz kurulduğu gün parti duruşumuzun bu konuda çok net olduğunu, Türkiye’de bir Kürt sorununu da, Alevi sorununun da var olduğunu ve bunların çözümüyle alakalı temel bakışımızın ne olduğunu açıklamış durumdayız. Ama biz ne yapacağız şimdi? Temel haklar eylem planıyla beraber aynı bunlar gibi
sadece Kürt sorunu, ayrı bir sorunu değil, daha geniş bir felsefe. Genel bir haklar perspektifinden bakın bu konuda yapılması gereken çalışmalarla ilgili ayrı bir eylem planı ortaya koyacağız.”

“İnsani açıdan yaklaşabiliriz, Mahsa Amini için üzüldük”

Babacan, İran’da Mahsa Amini’nin “başörtüsünü düzgün takmadığı” gerekçesiyle ahlak polisi tarafından öldürülmesine üzüldüklerini söylerken, İran’da rejim karşıtı gösteriler hakkında şöyle konuştu:

Tabii başka bir ülkenin iç politikasına müdahale doğru bir şey değil. Biz sadece insani açıdan buna yaklaşabiliriz. Bunu çok temel bir insan hakkı alanı olarak görüyoruz, insanların yaşam tarzını kendi özgürlük alanı olarak tanımlıyoruz. Yaşam tarzına devletin müdahalesini bırakıp, devletin herkesin yaşam tarzına saygı duyması, onu olduğu gibi kabul etmesi ve koruması gerektiğini düşünüyoruz. Ama ülkelerin sistemleri farklı, uygulamalar farklı. Onlarla ilgili, bizim iç işlerine müdahale edip de söyleyecek bir şeyimiz olmaz. Ama temel insan hakları açısından baktığımızda gerçekten çok üzüldük, iç parçalayıcı bir olay.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.