Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Filmekimi başlıyor: 10 gün, 50 film, 4 mekân

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın düzenlediği Filmekimi, 7-16 Ekim günlerinde İstanbul’da sinefillerle bir araya gelecek. Filmekimi Direktörü Kerem Ayan, festivalde seyirciyi bekleyenleri Medyascope’a anlattı.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından bu yıl 21. kez düzenlenecek Filmekimi, 7-16 Ekim tarihlerinde İstanbul’da sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Sundance, Cannes, Venedik ve Toronto gibi uluslararası film festivallerinde gösterilen ödüllü yapımlar Filmekimi kapsamında seyircinin beğenisine sunulacak. Geniş ve dikkat çekici bir programı olan Filmekimi; Beyoğlu’nda Atlas 1948 Sineması, Şişli’de City’s Nişantaşı – CINEWAM Premium ve Kadıköy’de Kadıköy Sineması ve Sinematek/Sinemaevi’nde sinefilleri bekliyor.

Venedik Film Festivali’nde “En İyi Senaryo” ödülünü kazanan ve Colin Farrell’a “En İyi Erkek Oyuncu” ödülünü getiren “The Banshees of Inisherin”, Noah Baumbach’ın son filmi “Beyaz Gürültü”, Filmekimi programında yer alıyor. “L’Immensità”, “Marlowe” ve Paul Schrader’ın yeni filmi “Usta Bahçıvan” filmleri de Filmekimi’nde.

Filmekimi Direktörü Kerem Ayan’la programa dair konuşma fırsatı yakaladık.

Bu yıl Venedikte ödül almış “The Banshees of Inisherin” ve “Beyaz Gürültü” filmlerini, Cannesdan da yine ödül almış “Öğle Güneşinde Yıldızlar” ve “Yakın” filmlerini izleyiciye sunuyorsunuz. Büyük bir kitle filmlerin izleyicisi olacaktır. Kovid sonrası sinema mekânlarını nasıl düzenlediniz? Herhangi bir değişiklik söz konusu mu?

“Aslında sadece bu iki film değil, Filmekimi’nin doğası gereği neredeyse her filmimizin ya bir ödülü ya da ses getirmişliği var. Toplam elli film programladığımız ve İstanbul Film Festivali’ne göre az sayıda film olduğundan, filmlere ilginin eşit dağıldığını söyleyebiliriz. 

Kovid sonrasına dair özel bir düzenlemeden bahsedemeyiz. Kullandığımız mekânlar zaten gerekli hijyen ve güvenlik kurallarını uyguluyor, o yüzden ekstra bir önlem almadık. Bunun yanı sıra, bilet bilgilerinde ‘Maske takılması önerilir’ ibaresi yer alıyor.”

İstanbul Film Festivali denilince akla gelen ilk yerlerden biri olan Atlas Sineması, eski kimliğini kaybetmiş halde. Seyirciler, eski dokuyu yakalamak ve kurdukları bağları devam ettirmek istiyorlar mı? Atlas 1948’in mekânlardan biri seçilmesinin sebebi nedir?

“Festivalin eski salonlarından geriye sadece sayılı mekânlar kaldı maalesef. Dolayısıyla birtakım kriterler karşılandığında salonları festivale dahil etmeme gibi bir lüksümüz yok. Filmekimi salonlarına baktığımızda hem Cinewam gibi AVM içerisinde bulunan hem de Kadıköy gibi genç seyircinin oldukça yoğun olduğu bir semtteki tarihi bir salonu değerlendirdiğimizi görebilirsiniz. Atlas Sineması el değiştirdi değiştirmesine ancak son zamanlarında oldukça bakımsız kalmış olan salon hem aslına uygun restore edildi hem de en güncel teknoloji ile donatıldı. Semt olarak seyirci çok ilgi göstermese de izlemede sunduğu konfor ve teknik üstünlük ve seyircide yarattığı nostaljik bağ açısından festivalin önemli mekânlarından biri.”

Beyoğlu, Kadıköy ve Şişli olmak üzere İstanbulun üç farklı semtindeki sinemalarda gösterimler olacak. Seyirci kitleleri arasındaki değişkenlik nedir? Kıyaslanabilecek bir durum söz konusu mu?

“Beyoğlu daha önceleri Emek, Alkazar, Beyoğlu gibi salonlarla seyircinin en çok ilgi gösterdiği ve bütün salonların dolayısıyla seyircinin buluştuğu bir semtti. Şimdi Filmekimi’nde yalnızca Atlas Sineması ile temsil ediliyor. Beyoğlu yıllar içinde kültür-sanatın biricik ve en önemli adresiyken şimdi daha çok turistlerin akın ettiği bir yere dönüştü. Yine de birkaç performans mekânı, galeriler, kültür merkezleri ile varlığını devam ettiriyor ve eski etkisi olmasa da semtin eski mizacını devam ettirmesi açısından bu yerler gerçekten önemli. 

Kadıköy ise genç nüfusun her geçen gün arttığı bir semt haline geldi. Enerjisi oldukça yüksek olan bir semt ve çoğu müdavimin tek tercihi haline gelmiş durumda. Kültür tüketimi için neredeyse birinci adres haline geldi diyebiliriz. Biz de programlama yaparken insanları Avrupa-Asya arasında bölmeyi tercih etmiyoruz dolayısıyla Kadıköy sinemasına oldukça kompakt bir programlama yapmayı tercih ediyoruz. 

Şişli ve Nişantaşı izleyicisi bu iki bölgeden bazı açılardan ayrılıyor. Kadıköy genç ve meraklı bir seyirciyi barındırdığı için burada keşif yapmak isteyenlere yönelik filmler programlanabilirken Şişli-Nişantaşı hattında daha geniş kitlelere yönelik, türü net çizgilerle belli filmlerle, daha popüler içeriklere yer verilebiliyor.”

Festivalde çok iyi filmler var ama olmazsa olmazınız kesin vardır. Kaçırılmaması gerekli dediğiniz bir film var mı?

Son zamanlarda gördüğüm en yaratıcı konuyu işlediği için Sick of Myself / İlgi Manyağı’nı sayabilirim. Bana göre Altın Palmiyeli Triangle of Sadness’ın yönetmeninin yapmaya çalışıp başaramadığı bir alana el atıyor ve altından oldukça yaratıcı bir şekilde kalkıyor. Çılgın bir karakter tiplemesi ile ciddi bir toplum eleştirisi getiriyor; tonunu da çok net ve özgün bir şekilde belirliyor.”

Festivaldeki filmler nasıl seçildi? Film seçme kriterleriniz nelerdi?

“Filmekimi programı Cannes yoğunluklu olmak üzere Venedik, Toronto ve nisana yetişemeyen Sundance ve Berlin’in en iyilerinden meydana geliyor. Bu filmler sezonun en çok konuşulacak, en beklenen filmleri aynı zamanda. Söz konusu festivallerde öne çıkan filmler ödül sezonunun da bir nevi habercisi. Bunun yanı sıra yıllardır takibini yaptığımız yönetmenlerin son filmleri de tabii ki programa dahil ediyor ve seyirci açısından bir devamlılık sağlanmış oluyor. Nisana göre kişisel zevklerin ve keşif kriterlerinin çok da ön planda olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim.”

Filmekimi’nin biletleri 4 Ekim’de satışa çıkıyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.