Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Kapatılan Diyarbakır Cezaevi’nde işkence görenler anlatıyor: “Yaşananların unutulmaması için burasının müze olmasını istiyoruz”

12 Eylül 1980 darbesinden sonra yapılan ağır işkenceler sonucu meydana gelen ölümler ile The Times gazetesinin “dünyanın en kötü şöhrete sahip 10 cezaevi” listesine giren Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi iki gün önce kapatıldı. O dönem cezaevinde bulunanlar Medyascope’a konuştu.

“İnsanlığın bittiği nokta”

5 No’lu cezaevini “İnsanlığın bittiği nokta” olarak tanımlayan ve burada yıllarca kalan Hüseyin Barış ve Ferhan Türk, cezaevinin yıkılmamasını, müze yapılmasını istedi.

Bugün (14 Ekim) 5 No’lu Cezaevi önünde, 78’liler Derneği öncülüğünde basın açıklaması yapıldı.

78’ler Federasyonu Başkanı Celalettin Can, yarın (15 Ekim) Diyarbakır’a gelecek olan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek, “Bu cezaevi kararı (kültür merkezine dönüştürme kararı) Kürtler’in kapanmayan yaralarını kanatıyor ve o yaraları deşiyor. Biliniz ki Diyarbakır Cezaevi, Kürtler’in toplumsal hafızasında yoğun acı yüklü bir yere sahiptir” dedi.

“Kapatılmasını istemiyoruz, müzeye çevrilmesi konusunda ısrarımız var”

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır il eşbaşkanlarının da katıldığı toplantıdan önce bu cezaevinde yıllarca yatıp ağır işkenceler gören 78’liler Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Hüseyin Barış ve eski Kızıltepe Belediye Başkanı Ferhan Türk, yaşadıklarını ve kapatma kararı ile ilgili düşüncelerini Medyascope’a anlattı

78’liler Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Hüseyin Barış, cezaevinde 10 yıl kaldığını söyledi ve “‘Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’ dendiği zaman kuşkusuz bir tarafta ölüm, bir tarafta işkence, bir tarafta insanlığın bittiği nokta, diğer taraftan da ona karşı gerçekleştirilen bir direniş yaratılmıştır. Şu anda da Türkiye’deki tüm cezaevlerine bakıldığında hemen hemen burada yaşananları geçmektedir. Kapatılmasını istemiyoruz, müzeye çevrilmesi konusunda ısrarımız var. Büyük bedeller ödenen bir merkezdir burası. Kültür merkezi falan yapılması bizim için hikayedir. Bunu reddediyoruz. Burasının insanlık tarihinin iyi ve kötü durumlarını yaşatan bir merkez olarak kalmasını yani müze olmasını istiyoruz” dedi.

“‘Diyarbakır Zindanı’ denilince insanın aklı duruyordu”

Eski Kızıltepe Belediye Başkanı Ferhan Türk ise “Ben burada sekiz yıl yattım. Büyük vahşet yaşadık hepimiz. İnsana yapılmayacak hareketler gördük. Ben kendim de gördüm, arkadaşlarım da gördü. Akla gelmeyecek işkenceler gördük. ‘Diyarbakır Zindanı’ denilince insanın aklı duruyordu. Yaşananların hatırda kalması için bir müze olmasını istiyoruz. Biz de bunu istiyoruz. Kapatılacağını tahmin ediyorduk, başka şeye çevirecekler ama biz müze olmasını istiyoruz. Ahmet Türk de yattı burada, o girdi çıktı, bir daha girdi. Ben 1988’e kadar burada kaldım” diye konuştu.

Daha sonra söz alan 78’liler Federasyonu Başkanı Celalettin Can, açıklamayı cezaevinin kapatılması kararını veren Erdoğan’a açık mektup şeklinde yapacaklarını belirtti:

“Onu muhatap alacağız, ona sesleneceğiz. Çünkü bu kararı o verdi. Sayın Cumhurbaşkanı; 9 Temmuz 2021’de ve bu Diyarbakır ziyareti öncesinde yaptığınız açıklamada özetle ‘Diyarbakır Cezaevi’ni boşaltıyor, kültür merkezi yapıyor; böylece kötü bir anıyı ortadan kaldırıyoruz’ dediniz. Emin olunuz ki doğru yapmıyorsunuz Erdoğan. Türkiye Cumhuriyeti belki tarihinin en kritik döneminde seçime gidiyor. Bu cezaevi kararı Kürtler’in kapanmayan yaralarını kanatıyor ve o yaraları deşiyor. Biliniz ki Diyarbakır Cezaevi, Kürtler’in toplumsal hafızasında yoğun acı yüklü bir yere sahiptir. Kürtler’in uğradığı katmerli haksızlığın, adaletsizliğin, her şeye rağmen bir halkı halk yapan direniş ruhunun cisimleşmiş ifadesidir Diyarbakır Cezaevi.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.