Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

EŞİK’ten anayasa çalışmalarına tepki | Özgül Kaptan: “Medeni Kanun’un sonunu getirecek adımın önü açılıyor”

Başörtüsü ve aile yapısının düzenlenmesine yönelik anayasa değişikliği çalışmalarına tepki gösteren Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) gönüllüsü Özgül Kaplan, siyasi iktidarın, istediği kadın modelini anayasayla yaratmaya çalıştığını ve Medeni Kanun’un sonunu getirecek adımın önünün açıldığını belirtti. 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Kemal Kılıçdaroğlu başörtüsüne ilişkin kanun teklifinde bulunmuş, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise teklife “başörtüsüne anayasal güvence” ile cevap vermişti. Anayasa çalışmalarına tepkiler gelmeye devam ediyor. Tepki gösteren platformlardan biri de Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK).

Konuyla ilgili açıklama yapan platform, bu anayasa değişikliği ile nelerin amaçlandığını da yazdı:

“CHP başörtüsü ile ilgili üç maddeden oluşan bir kanun teklifini Meclis Başkanlığı’na sundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan önce yasal değişikliğe ihtiyaç olmadığını söyleyip ardından ‘Gelin çözümü anayasa düzeyinde sağlayalım’ dedi. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, başörtüsü konusunu görüşmek üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu talep etti. Tüm bu yaşananların sonunda kendimizi, uzun süredir iktidarın hedefinde olan, anayasanın kadın-erkek eşitliğini güvence altına alan ve cinsiyete dayalı ayrımcılığı yasaklayan 10. maddesi ile eşit bir aile yapısını öngören ve ailede reisliğe son veren 41. maddesinin ve bunlarla birlikte din ve vicdan hürriyetini düzenleyen 24. maddesinin değiştirilmesi konuşulurken bulduk.”

“CHP bu konuda yanlış yaptı”

EŞİK gönüllüsü Özgül Kaplan ile bu tartışmalarının amacını ve kadın haklarını konuştuk. Siyasi iktidarın istediği kadın modelini anayasayla yaratmak istediğini söyleyen Kaplan, CHP’nin başörtüsü konusunu gündeme getirmesini de yanlış buluyor. Kaplan’a göre, bir yasa veya anayasa ile kadınların kıyafetine karışmak hak ve özgürlükler açısından tehlikeli:

“Kendi istedikleri kadın modelini anayasayla yaratmak istiyorlar. Kişisel olarak şunu düşünüyorum; CHP bu konuda yanlış yaptı. Başörtülü kadınlarla helalleşme konusu çok farklı bir konu ama kadınların hak ve özgürlüklerini ilgilendiren konuda bir yasa yapmayı ve böyle bir konunun yanına koymalarını çok yanlış buluyorum. İkisi aynı şey değil. Hak ve özgürlüklerle ilgili meseleyi bu şekilde gündeme koymak yanlış.”

“Medeni Kanun’un sonunu getirecek adım”

Anayasa çalışmaları yapılırken hiçbir kadın örgütüyle konuşulmadığını söyleyen Kaplan, özellikle 10. ve 41. madde üzerinde durdu. Anayasa tartışmalarının kapsamında başörtüsü tartışmalarının gündeme gelmesini “fırsat” olarak değerlendiren Kaplan, “Kadınların ne giyeceğine siyaset karar vermemeli” diye konuştu. Kaplan şöyle devam etti:

“Cumhurbaşkanı da ifade etmişti, ‘Pas atıldı, gole çevirelim’ diye. Anayasanın bu konu üzerinde gündeme getirilmesi tam da fırsata çevrilmeye çalışılan bir konu. Hiçbir kadın örgütüyle bu konuyu değerlendirmeden böyle bir girişimi çok yanlış buluyorum. Konuşulan maddeler içerisindeki 10. ve 41. maddeye uzun süredir dokunuyorlar. Şimdi bunu anayasaya koyarak Medeni Kanun’un sonunu getirecek adımın önü açılıyor. Mesele bütüncül bir şekilde kadınların eşitliği ve özgürlüğü meselesidir. Başörtüsü yasasına da zorunlu başörtüsüne karşı tüm kadınların birlikte mücadele etmesi gerekiyor. Yani kısa kadınların ne giyeceğine siyaset karar vermemeli ve kadınlar birlikte mücadele etmeli.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.