Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Bekaert işçileri yasak kararına rağmen greve devam ediyor: “Grev yapmak boynumuzun borcu oldu”

Belçika sermayeli Bekaert’in Kocaeli’deki fabrikasında, Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin toplu iş sözleşmesinde anlaşamadıkları için başlattıkları grev, cumhurbaşkanı kararıyla yasaklanmasına rağmen devam ediyor. Grevdeki işçilerden Özkan Cebbar, yasağa anlam veremediğini söyledi.

Belçika sermayeli Bekaert’in Kocaeli’deki fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi işçiler toplu iş sözleşmesinde anlaşamadıkları için 13 Aralık’ta uygulanmak üzere grev kararı aldı. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Birleşik Metal-İş sendikasının grev kararı “milli güvenliği bozucu nitelikte” olduğu gerekçesiyle 60 gün süreyle ertelendi. Birleşik Metal-İş üyesi işçiler ise yasak kararını tanımayacaklarını söyleyerek, 13 Aralık’ta grev başlattı. İşçiler fabrika önünde grev çadırı kurup, fabrikanın kapısına da “Bu işyerinde grev var” pankartı astı. İşçilerin grevi devam ediyor.

Medyascope olarak grevin sekizinci gününde fabrika önüne giderek işyeri sendika temsilcileri ve işçilerle konuştuk.

“Grev yapmak boynumuzun borcu oldu”

Bekaert işyeri sendika temsilcisi Erol Çeviker, temmuzda toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin başladığını söyledi.

Anlaşma sağlayamadıkları için grev yoluna gittiklerini söyleyen Çeviker, “Greve çıkacağımız günün gecesi saat 03.30’da polis tarafından bize, grevimizin milli güvenlik gerekçesiyle ertelendiği ve bu grevi yapamayacağımız tebliğ edildi. Bu, bizi daha çok kenetledi. Özellikle orada bir milli güvenlik tehdidi yazısı olması, bizi bununla itham etmesi… Bu grevi yapmak artık alnımızın yazısı, boynumuzun borcu oldu” dedi.

TİS görüşmelerinde sendika yüzde 130 zam isterken, Bekaert yönetimi ise yüzde 50 zam teklifi ile masaya oturdu.

Bekaert’te 1-2 yıllık işçinin aldığı maaş, asgari ücretin altında. İşçilerin aldığı maaş, sosyal haklarla 8 bin Türk Lirası (TL) seviyesine geliyor.

“Türkiye, Çin’e benzetilmek isteniyor”

Zam tekliflerini sundukları eylülden bugüne istedikleri oranda yüzde 30 erime olduğunu söyleyen Çeviker, “Çok makul bir zam istediğimizi, yine işverenimizi üzmek istemediğimizi söyledik. Makul bir zam istediğimizi söylememize rağmen bize ‘Hayır olmaz. Siz, bunu isteyemezsiniz. Benim nüfuzum kadar kuvvetli ki, ben sizi greve de çıkartmam’ diyerek bizi bu hale düşürdü” diye konuştu.

Türkiye’de çalışma ortamının Çin’e benzetilmek istendiğini belirten Çeviker, “Toplu sözleşme hakkımın kullandırılmasının engellenmesi, bunlar sanki bir piramidin parçaları gibi alttan üste doğru. Bunlar seni, beni, hepimizi köleleştirmek için yapılan topyekûn bir uygulama gibi geliyor. Kabullendirmek istiyorlar sanırım. ‘Siz, toplu sözleşme yapamazsınız. Sen işçisin, grev yapamazsın. Patronun ne isterse sen onu alırsın. Senin zam talebin olmamalı’. Sanırım bunu söylüyorlar. Ama biz de bu yasağa rağmen işçi sınıfı adına grevdeyiz. Ferman padişahınsa grev alanları bizimdir” dedi.

“Kazanmış olduğumuz bütün hakları kaybettik

13 yıldır fabrikada çalışan Özkan Cebbar grevdeki işçilerden bir tanesi. Evli ve iki çocuğu olan Özkan, sendikanın masada teklif ettiği yüzde 130 zammın çok olmadığını, çocuklarına bakabilmek için bu oranda zam alması gerektiğini düşünüyor.

Koronavirüs salgını nedeniyle son iki TİS’in işçiler açısından olumlu geçmediğini belirten Cebbar, “İyi niyetli davrandığımız sözleşmelerde, kazanmış olduğumuz bütün hakları kaybettik. Son iki sözleşme dönemine salgın denk geldiği için, iyi niyetli davrandık. ‘Piyasada ortam bozuk, sıkıntılar var’ dedik. Ondan dolayı sözleşmelerde fazla mücadele edemedik. Bundan kaynaklı iki sözleşmedir saat ücretlerimizde büyük bir erime oldu. Net ücretlerimiz, asgari ücret seviyesine düştü. Bu kayıplarımızı karşılamak için yüzde 130 maaş zammı talebimiz var. Bu talebimizi alabilirsek maaşlarımız eski seviyeye gelecek” diye konuştu.

“Milli güvenliği uzaktan yakından ilgilendiren bir sektör değil”

Resmi Gazete’de yayınlanan yasağa anlam veremediğini belirten Cebbar, “Sektörümüz milli güvenliği uzaktan yakından ilgilendiren bir sektör değil. Biz, lastiğin içindeki telleri yapıyoruz bir de beton takviye teli yapıyoruz. Bunlardan dolayı milli güvenlik bozulur mu? Diyecek de bir şey bulamıyorum” dedi.

“Bu grev Türkiye’nin grevidir

Bekaert işyeri sendika temsilcisi Hüseyin Bekar da şunları söyledi:

“Bekaert grevi bir onurdur, işçinin onurudur. Hayatta kalabilmek, geçinebilmek adına, ücretli çalışanlardan, bordrolu çalışanlardan, herkesin bu greve destek vermesini bekliyoruz. Bu grev Türkiye’nin grevidir. Sadece Bekaert işçisinin grevi değildir”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.