Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Deniz Poyraz davasında karar: Onur Gencer’e ağırlaştırılmış müebbet ve 9 yıl hapis cezası

HDP İzmir İl Başkanlığı’nda silahlı saldırı düzenleyerek parti çalışanı Deniz Poyraz’ı öldüren Onur Gencer’in yargılandığı davanın yedinci duruşmasında karar açıklandı. Gencer’e “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve çeşitli suçlardan 9 yıl hapis cezası verildi. Duruşma, avukatlara detaylı X-RAY araması yapılmak istenmesi nedeniyle avukatsız görüldü. Salona alınmayan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, baro başkanları ve avukatlar, mahkemenin kararını oturma eylemi yaparak protesto etti.

Deniz Poyraz davasında 7. duruşma

HDP İzmir İl Başkanlığı’na 17 Haziran 2021’de silahlı saldırı düzenleyerek parti çalışanı Deniz Poyraz’ı öldüren Onur Gencer hakkında açılan davanın yedinci duruşması bugün (27 Aralık) Aliağa Şakran Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde görüldü.

Avukatlar içeriye alınmayınca oturma eylemi başlattı

Duruşma öncesi avukatlar detaylı X-RAY aramasından geçirilmek istendi. Heyet ile müzakere yapmak üzere avukatlar ve TBB temsilcileri duruşma salonuna girdi. Girişte telefon ve bilgisayarların alınmasına müsaade edilmedi. Bir önceki duruşmada yetki belgesi olan avukatların duruşmaya alınmaması yönündeki karardan geri adım atılmaması üzerine ise avukatlar salonu terk etti. TBB Başkanı Erinç Sağkan, TBB temsilcileri, baro başkanları ve avukatlar içeri alınmamalarına dair mahkeme kararını protesto etmek için kampüs önünde oturma eylemi başlattı.

TBB Başkanı Sağkan: “İçerideki mahkeme salonu Türkiye’de iktidarın istediği salondur”

Burada bir açıklama yapan TBB Başkanı Erinç Sağkan, “Bir avukatın kemerine, ayakkabısına kadar aramak istiyorlar. Bunu kabul etmedik, edemeyiz. Bizler avukatlarız. Bizler yargılamanın üvey evlatları değil, asli kurucu unsuruyuz. Böyle bir itibarsızlaştırma çabasını kabul etmedik. Yargılama içerde devam ederken bunun mücadelesini verdik. Daha sonra mahkeme başkanının kendi talimatı olmadığı yönünde bir ifade ile karşılaştık. İçeriye girebildik ancak bir önceki celse verilen ve hukuki hiçbir geçerliliği olmayan yetki belgesiyle duruşmaya katılan avukatların kabul edilmeyeceği yönünde verilen karardan geri adım atılmayacağını öğrenince salonu terk ettik. Şu anda içerde bir yargılama yapılıyor ama avukatsız yargılama yapılıyor. Sadece bir tane sanık avukatı var. Bu şekilde yapılan bir yargılamanın sonucunda bunun adil bir karar olduğuna kamuoyunun inanması bekleniyor. Böyle bir yargılamayı kabul etmeyeceğiz. Bugün içerdeki mahkeme salonu maalesef Türkiye’de iktidarın istediği salondur” diye konuştu.

Sanık Gencer: “Asla pişman değilim”

Duruşmada ilk olarak iddia makamı mütalaasını tekrarladı. Esas hakkındaki mütalaanın ardından savunna yapan sanık Onur Gencer ise “Asla pişman değilim” dedi.

Mahkeme kararını açıkladı: Ağırlaştırılmış müebbet ve 9 yıl hapis

Davanın yedinci duruşmasında mahkeme kararını açıkladı. Sanık Onur Gencer, “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Gencer’e ayrıca “mala zarar verme” suçundan 4 yıl, “konut dokunulmazlığının ihlali” suçundan 2 yıl ve “ateşli silahlar kanununa muhalefet” suçundan da 3 yıl hapis cezası verildi.

“Deniz Poyraz için adalet”

Duruşma öncesi yapılan basın açıklamasına Poyraz’ın ailesi, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, HDP milletvekilleri Murat Çepni, Serpil Kemalbay, Züleyha Gülüm, Pero Dündar ile CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu katıldı. “Katillerden hesap soracağız, faşizm yenilecek biz kazanacağız” yazılı pankart önündeki açıklamada “Deniz Poyraz için adalet” ve “Deniz’in katillerini tanıyoruz” yazılı dövizler taşındı.

Sancar: “Sıradan bir cinayet değil”

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, gerçeğin ortaya çıkmasını engellemeye yönelik sistematik bir faaliyet yürütüldüğünü belirterek, “Bu cinayet sıradan bir cinayet değildir. Bir kişinin hiç tanımadığı bir insanı hunharca, canavarca katletmesi ancak siyasi nedenlerle açıklanabilir. Çünkü katlettiği kişi, Deniz Poyraz yoldaşımızın bulunduğu bina, Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin il binasıdır. Bu şehir Türkiye’nin üçüncü büyük şehridir. Bu şehrin göbeğinde Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin il binasına girip katliam amacıyla bir cinayet gerçekleştiren kişi tek başına olamaz” dedi.

“Kolluk bu katliamı münferit bir olay gibi göstermek için elinden geleni yaptı”

Bu tür siyasi cinayetlerin bütün bağlantıları ile araştırılması gerektiğini vurgulayan Sancar, “Ama soruşturma aşamasında kolluk bütün bağlantıları gizlemek ve bu katliamı münferit bir olay gibi göstermek için elinden geleni yapmıştır. Oysa bu ülkede barışın, adaletin sağlanması için bu tür siyasi cinayetlerin bütün bağlantıları ile araştırılması ve hakikatin tam olarak ortaya çıkarılması gerekiyordu. Düşünün ki bir kişi Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin il binasına giriyor, sonraki açıklamalarında da belirttiği gibi orada kimi bulsa öldürmeyi amaçlıyor, ama gözaltına alındıktan sonra 18 saat geçmeden savcılığa sevk ediliyor. Hiçbir bağlantı araştırılmıyor. Daha sonra ortaya çıkan bilgiler, tutanaklara baktığımızda kolluktaki ifadede sorulan sorular, hep bu olayı münferit ve meczup bir şahsın fevri bir eylemi olarak göstermektir” diye konuştu.

“Soruşturma hakikati örtmek için yürütüldü”

“Türkiye tarihi siyasi cinayetlerle doludur, hepsinde de izlenen yöntem aynıdır” diyen Sancar, şöyle devam etti:

“Bu cinayetlerin arkasındaki bağlantılar, özellikle devlet içindeki ilişkiler araştırılmak bir yana, sürekli örtülmüştür. O nedenle ülke sürekli yeniden siyasi katliam ve cinayetlere tanıklık etmek zorunda kalmıştır. Bir kanlı girdap yaratılmıştır, bu kanlı girdap bu ülkeyi bugün huzurdan, barıştan, demokrasiden, adaletten bütünüyle uzaklaştırmıştır. Eğer daha önce işlenen siyasi cinayetlerin gerçek bağlantıları ve planlayıcıları, koruyucuları ortaya çıkarılsaydı, ülke şimdi bu utançlar içinde kalmayacaktı. Deniz Poyraz yoldaşımız katledildikten sonra soruşturma araştırması gerçeği ortaya çıkarmak için değil, hakikati örtmek için yürütülmüştür. Kovuşturma aşaması, yani yargılama aşaması da soruşturma ve kovuşturmanın derinleştirilmesini hedeflememiş, tam tersine kollukta izlenen yol burada da tekrarlanmıştır. Mahkeme de gerçeği ortaya çıkaracak araştırmalardan kaçınmış, olayı tek kişinin münferit cinayeti olarak göstermeye ve görmeye çalışmıştır. Avukatların soruşturmanın eksikliğine dikkat çeken bütün itirazları gözardı edilmiş, kovuşturmanın derinleştirilmesi ve genişletilmesi talepleri de görmezden gelinmiştir.”

“Tetikçinin SADAT gibi karanlık bir yapıyla kurduğu bağlantılar yeterince fikir veriyor”

İktidarın HDP’yi sürekli hedef haline getirdiğini, düşmanlaştırdığını ve nefret söylemlerini yaydığını belirten Sancar, sanık Onur Gencer’in bağlantılarına şöyle dikkat çekti:

“Bunların başında da içişleri bakanı demeye dilim varmıyor, suç işleri bakanı gelir. Kolluk da bu bakanlığa bağlıdır. Bir bakan, kolluğun bağlı olduğu bakan, bir siyasi partiyi sürekli olarak hedef gösteriyorsa, bir siyasi partiye karşı düşmanlık ve nefret yayıyorsa, onun emri altındakilerin de böyle cinayetlerde gerçeği ortaya çıkarmak değil, tam tersine karartmak için her yolu deneyecekleri ortadadır. Cinayetin siyasi olması bir yandan Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin il binasına yapılan saldırıyla zaten ortadadır. Ama aynı zamanda siyasi iktidarın bizi, partimizi sürekli hedef göstermesi de yine cinayetin siyasi niteliğini ortaya koymaktadır. Katil diye şimdi yargılanan tetikçinin ilişkileri, mesela SADAT gibi karanlık bir yapıyla kurduğu bağlantılar, daha önce sosyal medya hesaplarından paylaştığı açık bilgiler, zaten yeterince fikir veriyor. Yaşam tarzı, cinayet zamanına kadar yaptıkları ortada. Buna rağmen bunların hiçbirine ilişkin bir soruşturma yürütülmediği gibi, ilişki içinde olduğu şahıslar da bu davada yargılama kapsamına sanık olarak dahil edilmemiştir.”

“Adaleti, hakikat üzerine kurmak için mücadelemize kesintisiz devam edeceğiz”

Deniz Poyraz cinayetinin meczup bir kişinin eylemi gibi gösterilmeye çalışıldığını vurgulayan Sancar, sözlerini şöyle tamamladı: “Tek kişi cezalandırıldığında arkasındaki bütün bağlantılar, devlet içindeki ilişkiler örtülmüş olacaktır. Örtülünce yeni cinayetler için de zemin daha da olgunlaştırılacak. Buna izin vermeyeceğiz, mahkemeden hangi karar çıkarsa çıksın, beklentimiz hâkimlerin vicdanlarına uygun davranarak, vicdanlarına göre karar vererek, bu bağlantıları, devlet içi ilişkileri, bunun dışındaki çete bağlantılarını ortaya çıkarmaya yönelik bir karar vermesidir. Kovuşturmayı derinleştirmesi ve genişletmesidir. Bunu yapmazlarsa, bunun takibi bizlere düşecektir. Bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da hakikati ortaya çıkarmak, adaleti, hakikat üzerine kurmak için mücadelemize kesintisiz devam edeceğiz. Çünkü biz bu ülkeye barışı demokrasiyi, adaleti getirmek için yola çıktık ve bundan da zerre taviz vermeye asla niyetimiz yok. Deniz Poyraz’ı katledenler, katledilmesine giden yolu döşeyenler, bu katliamın planlayıcıları ve işbirlikçileri ortaya çıkana kadar mücadelemiz her alanda devam edecektir. Hiçbir cinayet bu mücadeleleri engellememiştir, engellemeyecektir.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.