Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu: “Madendeki patlamayı şehit barutçunun üzerine yıkmaya çalışıyorlar, Bakan, o makamda oturmaya devam etmemeli”

CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, Amasra’da yaşanan maden faciasının ardından yaşanan süreci Medyascope’a anlattı. Bankoğlu, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürlüğü yetkililerinin Meclis Araştırma Komisyonu’na yaptığı sunumda, barutçu Öner Yıldız’ın iki kere ateşleme yapmış olabileceğini ve kazaya bu ateşlemelerin sebep olabileceğini iddia ettiğini hatırlatarak, “Suçu, şehit barutçunun üzerine yıkmaya çalıştılar. Bakan, babasız kalan çocuğun vebali üzerinde kalarak o makamda oturmaya devam etmemelidir” diye konuştu.

Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda (TTK) yaşanan ve 42 madencinin hayatını kaybettiği maden faciasının üzerinden 103 gün geçti. Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı konuya ilişkin Bartın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sekizi tutuklu, 23 şüpheli hakkındaki iddianamesini gönderdi. İddianamede Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural hakkında 42 kez “olası kastla öldürme” ve dört kez “olası kastla yaralama” suçundan toplam 844 yıl 16’şar aydan 1062’şer yıla kadar hapis cezası talep edildi.  

TBMM Amasra Maden Kazasını Araştırma Komisyonu da facianın ardından başlayan yangın nedeniyle madene inemediklerini,  soğutma sürecinin ardından madende incelemede bulunmak istediklerini belirterek Komisyon’un çalışma süresinin bir ay uzatılmasını istedi. İlk toplantısını 26 Ekim’de yapan Komisyon’a, 18 Ocak’ta bir aylık ek süre verildi. Komisyon, şubat ayının ortasında çalışmasını tamamlar ve AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın belirttiği gibi 10 Mart’ta seçim kararı alınırsa Komisyon raporunun Genel Kurul’a inmesi ve görüşülmesi mümkün görünmüyor. 

Bankoğlu, Meclis’te Komisyon’a yaptıkları sunumda “Hâlâ yangın devam ettiği için bu konuda bir açıklama yapamıyoruz” diyen TTK Genel Müdürlüğü yetkililerinin, Bartın’daki incelemelerinde ise kendilerine “Barutçu Öner Yıldız iki kere ateşleme yapmış olabilir” diyerek kazaya bu ateşlemelerin sebep olabileceği iddiasını gündeme getirmelerine tepki gösterdi. Bankoğlu, Amasra Taşkömürü İşletmeleri Müessesesi’nin (ATİM) TTK Genel Müdürlüğü’ne bağlı olduğunu ancak yetkililerin yargılamaya dahil edilmediğini vurguladı.

TBMM Amasra Maden Kazasını Araştırma Komisyonu üyesi, Cumhuriyet Halk Partisi Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, facianın ardından yaşananları, Komisyon çalışmalarını ve iddianameyi Medyascope’a değerlendirdi.

“Umarız ki Soma gibi tozlu raflarda kalmaz”

TBMM Amasra Maden Kazasını Araştırma Komisyonu bir aylık ek süre istedi. Komisyon, Bartın’ı da ziyaret etti ve “Olayın takipçisiyiz” dedi. Gözlemlerinize göre yakınlarını kaybeden aileler olayın takipçisi olunduğunu hissediyor mu?

“Aileler adalet istiyor ve sürekli bunu vurguluyorlar. Aslında Meclis Araştırma Komisyonu’ndan da beklentileri büyük. Umarız ki Komisyon’un tespitleri, Soma faciasının ardından kurulan komisyon gibi tozlu raflarda kalmaz. Soma faciasının ardından kurulan komisyonun raporunda 111 öneri vardı ama hiçbiri hayata geçmedi. Yine bu komisyon o dönemde raporunu yayımladıktan sonra seçime gidildi ve Soma raporu Genel Kurul’a bile inmedi.

OKUYUN: Bartın’daki maden faciası için araştırma komisyonu kuruldu

“Ailelerin ifadeleri Meclis tutanaklarına geçmedi”

Komisyon olarak Bartın’a gittiğimizde Amasra Müessesi alanında incelemeler yaptık. Ardından aileler ile görüştük. Bu, acılarını paylaşmak açısından güzel bir şey ancak ailelerin söyledikleri tutanaklara geçmedi. Görüşmelerde ailelerin ciddi ihmaller olduğuna dair ifadeleri oldu. Uzun süredir ciddi havalandırma ile ilgili sıkıntılar olduğunu, madenin yenilemeye gideceğini ancak gitmediğini belirten ifadeleri var ancak bunlar tutanaklara yansımadı.”

OKUYUN: Bartın maden faciası | Patlamanın yaşandığı kottan yaralı kurtulan işçi Sezgin Çelen Medyascope’a konuştu: “Yanımdaki iki arkadaşımla birbirimize tutunarak kurtulduk, bayılsaydık biz de ölmüştük”

“Facianın faturası madencilerden çıkartılmamalı”

Madende çalışan işçiler gelecekte hak edecekleri yıllık izinlerini kullanıyor. Bu sorun çözülecek mi?

“Madenciler idari izinli sayılmıyorlar, yıllık izinlerinden mahsup edilmek üzere mecburi izin kullanıyorlar. Gelecekteki elde edecekleri izinleri kullandırıyorlar. Dolayısıyla madenciler idari izinli değil. Bu yaşanan facianın faturası hayatını kaybetmekten kıl payı kurtulmuş, arkadaşlarını kaybetmiş, madendeki çalışma şartları ile ilgili ciddi endişe duyan madencilerimizden çıkartılmamalı.”

OKUYUN: Amasra maden faciası | Teknik ve hukuki açıdan cevap bekleyen sorular

OKUYUN: 42 işçinin yaşamını yitirdiği Amasra’daki grizu patlaması için iddianame tamamlandı: İhmaller tek tek sıralandı

Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesinde ATİM’deki sorumlular yer alırken TTK Genel Müdürlüğü’nün görevlileri bulunmuyor. Tüm sorumlular yargılanıyor mu, iddianamede madendeki eksiklikler yeterince açıklanıyor mu?

“Amasra Müessesesi TTK Genel Müdürlüğü’ne bağlı. Genel müdürlük koltuğunda ise Kozlu faciasının baş sorumlusu Kazım Eroğlu oturuyor. Hâlâ bu koltukta oturabiliyor, soruşturmada ifadesi dahi alınmıyor, şüpheli sıfatıyla yargılanmıyor. Kim atadı onu? Şu anki Enerji Bakanı. Bilirkişi ön inceleme raporu, emniyet fezlekesi, Sayıştay raporlarında madendeki eksikliklere vurgu yapılmış olmasına rağmen bu kişi, o koltukta oturmaya devam ediyor. Bunun arkasında nasıl bir siyaset, güç var bunu anlamamız mümkün değil.

Burada ana sorumlu kurum, TTK Genel Müdürlüğü’dür. ATİM hem planlama hem denetim bakımından Zonguldak ve TTK Genel Müdürlüğü’ne bağlı. Buna rağmen TTK Genel Müdürlüğü’nden kimsenin ifadesinin alınmaması kabul edilebilir değildir, ciddi bir hayal kırıklığıdır. Savcılık açısından soruşturmada ifadeleri alınmamış, idare açısından baktığımızda hiçkimse görevden el çektirilmemiş.TTK Genel Müdürlüğü dışında Amasya Müessesesi’nin denetiminden sorumlu iki kurum daha var: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın denetçileri. Denetimi yapan müfettişler bakanlık yetkilileri şüpheli sıfatıyla yargılanmıyor, yargılanmaları talep dahi edilmiyor.”

“Barutçunun üzerine suç kanaati yaratmak dikkatleri başka yere çekme çabasıdır”

Bartın’da TTK Genel Müdürlüğü yetkililerinin Komisyon üyelerine yaptığı sunumda, barutçu Öner Yıldız’ın ölçüm yapmadan ateşleme yaptığı iddiasını dile getirdi. Maden faciasının sorumlusu olarak barutçu mu gösterilmek isteniyor?

“TTK Genel Müdürlüğü yetkilileri, TBMM’de ‘Bu patlama neden oldu?’ diye sorduğumuzda ‘Hâlâ yangın devam ettiği için bu konuda bir açıklama yapamıyoruz’ demişlerdi. 3 Ocak’ta Amasra Müessesi’nde yaptıkları sunumda ne hikmetse patlamanın şehit barutçunun ateşlemesi sebebiyle meydana geldiğini belirterek, suçu şehit barutçunun üzerine yıkmaya çalıştılar.

Patlama iddia edildiği gibi ateşleme sebebiyle olduysa şehit olan barutçunun otopsi raporlarına bakıldığında yanık olması gerekir. Otopsi raporlarına göre zehirlenme sebebiyle hayatını kaybediyor. Patlamanın olduğu gün ya da öncesinde metan gazı seviyesi defalarca alarm veriyor, buna rağmen gerekli önlemleri almayan idareciler TTK tarafından suçlu bulunmuyor. Barutçunun üzerine suç kanaati yaratmak dikkatleri başka yere çekme çabasıdır. ‘Bu iddiaları neye dayanarak söylüyorsunuz’ diye sorduğunuzda da kurum görevlileri bize ‘madencilerin idari soruşturma geçirdiğini, oradaki ifadeler üzerinden ateşlemeden kaynaklı patlama olabileceği kanısına vardıklarını’ söylüyorlar. ‘Kuralına aykırı şekilde iki kez ateşleme yapılmış mı, bunu kontrol ettiniz mi?’ diye sorduğumuzda ‘Hayır, tahmin ediyoruz’ diyorlar. Tahminler üzerinden şehidimizi zan altında bırakmak doğru olmaz. Amasra Müessesi’nde bu faciaya sebep olan ihmallerin denetlenmesinden sorumlu olan asıl TTK Genel Müdürlüğü’dür, kendileridir.

“Bu milletin vicdanında ayrı bir mahkemenin olduğunu unutmamak lazım”

Bu müesseseden sorumlu TTK Genel Müdürlüğü sorgulanmalıdır. Bu sorgulama hem kamu vicdanı hem Amasra halkı için, maden şehidi ailelerin içlerinin bir nebze soğuması, bu ülkede adalet inancının korunması için hayati önem taşıyor. Soruşturmaya acilen dahil edilmeleri lazım. 42 madencinin vebalini yine onlardan birine yıkıp kurtulma hesabı yapıyorlar. Bu milletin vicdanında da ayrı bir mahkemenin olduğunu unutmamak lazım.

“O makamda oturmaya devam etmemelidir”

Bu ihmalleri yapanların amiri olan Bakan tribünden maç izler gibi faciayı takip etmeye devam edemez, etmemeli, o koltukta da oturmamalı. 42 şehidimiz hayatını kaybetti, onlarca çocuk babasız kaldı ama bu sorumluların başındaki Bakan, o koltukta oturmaya devam edecek mi? Ediyor. O çocukların onlarca babasız kalan çocuğun vebali üzerinde kalarak o makamda oturmaya devam etmemelidir.”

OKUYUN: Amasra Komisyonu’nda “Hattat Holding” tartışması | CHP’li Bankoğlu: “Hattat Holding’e verilen maden sahalarının geri alınmasını istiyoruz”

“Kurum kendi kaderine terk edilmiş durumda”

Maden havzasının büyük bir bölümünde özel sektör faaliyet gösteriyor. Havzanın bölünmesi hangi riskleri içeriyor?

“TTK hem ulusal enerji üretimi bakımından hem de bölgenin istihdam sağlayıcısı olması bakımından aslında çok önemli bir devlet kurumu. Bu havzanın, kamu eliyle işletilmesi gerektiğini, liyakatle işletilmesi gerektiğini söylüyoruz. Bunu işçiler de, bölgenin insanları da söylüyor. Kurum, hem bu önemine hem de maden işçilerinin taleplerine rağmen yıllardır siyasi rantlara feda edilmiş durumda. Havzanın yüzde 97’si,ilk önce yapılmış rödovans anlaşmasıyla yıllardır bir avuç kömür çıkarmamış olan Hattat Holding’e verilmiş. Daha sonra da bölgede MAPEG tarafından ruhsat verilmiş. TTK, havzanın yüzde 3’üne sıkıştırılmış şekilde hayatına devam etmeye çalışıyor. Yıllardır bu kuruma işçi alınmaması taleplerinden dolayı bu kurum kapanma riski ile karşı karşıya ve işçiler bu durumdan ciddi endişe duyuyorlar. Aslında kurum kendi kaderine de terk edilmiş durumda. İhmal edilen bu önlemlerin arkasında bu terk edilmişlik ve liyakatsizlik de yatıyor. Biz bu alanın kamu eliyle işletilmesi gerektiğini, bölgede istihdam sağlanması açısından personel eksikliklerinin giderilmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu şirket yıllardır kömür çıkarmamasına rağmen Bartın’da termik santral kurmak için onlarca kez başvuru yaptı. Biz bu şirketin niyetinin ne olduğunu biliyoruz, iktidar da biliyor. İktidar bununla ilgili hiçbir şey yapmıyor, özel şirketin arkasını kolluyor.”

OKUYUN: Amasra maden faciasında ön inceleme raporu | “Kazanın nedeni: Metan drenajı uygulamasının olmaması ve havalandırma eksikliği” 

OKUYUN: Amasra maden faciası | Hava sensörleri değerlerinde manipülasyon iddiası

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.