FETÖ’den tutuklu Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi İbrahim Enes Gacar’ın annesi: “Sanıktan tanık olur mu?”

Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi İbrahim Enes Gacar, gözaltına alındığı 21 Kasım 2020’den beri “FETÖ üyesi olmak” suçlamasıyla hapiste. Tutuklu öğrencinin annesi Nurgül Gacar, oğlunun tahliye edilmesini istiyor.

İbrahim Enes Gacar (22), Açık Öğretim Lisesi’nden mezun olduğu 2019’a kadar ailesiyle birlikte İzmir-Ödemiş’te yaşıyordu, liseyi bitirince Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü kazandı, İstanbul’a geldiğinde ilkokul arkadaşı M.T.Ş.’nin “daha önceden kurulu olduğunu söylediği” bir eve yerleşti.

İbrahim Enes’in annesi Nurgül Gacar, daha sonra iddianameye “örgüt evi” diye geçecek yeri nasıl bulduklarını şöyle anlatıyor:

“İbrahim’in bir ilkokul arkadaşı var. Sürekli görüşüyordu, biz de görüşüyorduk. O dedi ki ‘Ben de İTÜ’yü kazandım.’ Sonrasında onun da bir lise arkadaşı varmış, aynı okulda değiller, farklı şehirdeler onlar. O da dedi ki ‘Lise arkadaşım da İstanbul Üniversitesi’ni kazandı.’ Onun da abisi İTÜ’yü kazanmıştı, o ondan önce gitmişti, orada bir yer tutmuşlar abisine. O dedi ki ‘Kirayı giderleri paylaşırız, orada istersen kalabiliriz. Yurt arama’ dedi. E zaten biz arkadaşını biliyoruz, onun da olmayacak birine yönlendirmeyeceğini biliyoruz. ‘Tamam’ dedik.”

İbrahim Enes Gacar, üniversitelerin koronavirüs salgını nedeniyle uzaktan eğitime geçmesiyle Mart 2020’de Ödemiş’e döndü ve gözaltına alındığı 21 Kasım 2020’ye kadar İstanbul’a gitmedi.

Anne Nurgül Gacar, oğlunun gözaltına alındığı gün için “Gece polis kapıya geldi. Evde arama yaptılar, ‘FETÖ üyeliği suçlaması var’ dediler. Sonrasında İbrahim’i alıp gittiler. ‘Hiç merak etmeyin, gelecek çabuk’ dediler ama gidiş o gidiş” diyor.

“Kod adı Ahmet’ti” iddiası

İbrahim Enes Gacar, etkin pişmanlıktan yararlanan FETÖ sanığı L.K.’nin “Şu an 20-25 yaşlarında olan, İzmirli olarak bildiğim, orta boylu, zayıf, beyaz tenli olan şahıs” tanımı nedeniyle tutuklu olduğunu anlatıyor.

Gacar, kod adının Ahmet olduğunu öne süren L.K.’nin ifadelerinin çelişkili olduğunu söylüyor: 

“Bu tek cümle haricinde L.K.’nin ifadesinde geçtiğim herhangi başka bir yer yok. Bu ifadenin aynısı evde birlikte kaldığım ilkokul arkadaşımda da yazılı.”

Anne Nurgül Gacar, oğlunun kod adı olduğu yönündeki iddiayı “Bu zaten akla mantığa uymuyor. Evde kaldığı arkadaşlarından biri ilkokul arkadaşı, diğeri onun arkadaşı. Hiç tanımayan biri değil ki, kendine başka bir ad taksın. Zaten seceresini biliyorlar, ilkokuldan, küçüklüğünden tanıyorlar” diyerek reddediyor.

İbrahim Enes Gacar da kaldıkları evin “örgüt evi” olmadığını ve ilkokul arkadaşıyla yaşarken bir kod ada da ihtiyacı olamayacağını savunuyor. Avukat Esad Keskin de savunmasında beş gün boyunca ailesinin de o evde kaldığını ve bu nedenle iddianın gerçeği yansıtmadığını söylüyor.

Anne Gacar ise “Okullar tatil olduğunda biz de ailece gittik, orada beş gün kaldık. Oranın ‘örgüt evi’ olduğu iddia edildi ama mümkün değil. Biz gittiğimizde de arkadaşları ‘İbrahim Enes’ diye seslendi. Gizlenen bir şey yok, kod ad yok. Kargo gönderdim kendi adına, eve internet bağlattı kendi adına” diyor.

Sanıktan tanık olur mu?”

İddianamede, İbrahim Enes Gacar ile ilgili kısım L.K.’nin teşhisinden oluşuyor. Anne Gacar, aynı dosyada L.K.’nin hem tanık hem de sanık olduğunu hatırlatıp “Sanıktan tanık olur mu?” diye soruyor. Nurgül Gacar, L.K.’nin 2017’den beri arandığını ve buna rağmen A-101’de sigortalı olarak çalıştığını da aktarıyor. Tutuklu öğrenci Gacar da L.K.’nin rastgele seçtiği kişiler hakkında ifade verdiğini ve kendini kurtarmak için bir kurguyu anlattığını savunuyor.

Savcı, 20 Nisan 2022’de açıkladığı mütalaasında İbrahim Enes Gacar’ın örgüt üyeliğinden cezalandırılmasını ve tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak hükümle birlikte tahliye edilmesini istedi.

28. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Eylül 2022’de yapılan karar duruşmasında İbrahim Enes Gacar’ın “FETÖ üyeliği” suçundan 6 yıl 3 ay hapsine oy çokluğuyla karar verdi.

Mahkeme, gerekçeli kararında “sanığın inkara dayalı savunmaları nazara alınarak etkin pişmanlık hükümlerinin sanık hakkında uygulanma imkanının bulunmadığı“nı belirtti.

Anne Gacar, oğlunun “sessiz çığlık attığını” söylüyor: “Destek gelmesi gerektiğini düşünüyorum ama maalesef göremedik. Meclis’e gittiğimizde birçok milletvekiliyle görüştük. Bizi kabul ettiler. Ama geri dönüş olmadı. İbrahim’in suçsuz olduğu çok açık. Tereddüte girecek tek bir nokta yok.

İbrahim Enes Gacar adına açılan sosyal medya hesabında iddianameden detaylar, öğrencinin savunması ve mektupları yer alıyor. Bu hesaptaki bilgilere göre Gacar, bugün (30 Ocak) itibarıyla 710 gündür cezaevinde tutuluyor.

“Yeni doğmuş bir bebeğe bile ceza verilebilir”

İbrahim Enes Gacar, Medyascope‘a da bir not gönderdi: “Yargılanmam boyunca sürekli duvara çarpıyor gibi hissettim. Sizin masum olup olmadığınızı anlamaya çalışan bir muhatabınız yok. Böyle bir zihniyetle yeni doğmuş bir bebeğe bile ceza verilebilir. Ben hem tarih önünde, hem yargı önünde eninde sonunda beraat edeceğime eminim.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.