Medyascope deprem bölgesinde: Gaziantep’in en pahalı evleri de en büyük enkazları da İbrahimli’de

Depremin vurduğu Gaziantep’in merkezinde yıkım, Nurdağı ve İslahiye ilçelerine kıyasla az. Şahinbey ilçesinde mültecilerin kendi imkanlarıyla kurduğu çadır kentin çeşitli ihtiyaçları var. Genellikle yeni ve yüksek binaların yer aldığı İbrahimli Mahallesi’nde az sayıda apartman yıkıldı ama enkazları büyük. Bunlardan biri, depremin altıncı gününde yaklaşık 40 yurttaşın çıkarılmasının beklendiği Emre Apartmanı’na ait. 

Fay hattı üzerindeki Nurdağı ve İslahiye ilçelerine kıyasla Gaziantep merkezde yıkım daha az. Gaziantep’in Şehitkamil ilçesindeki İbrahimli Mahallesi’nde pek çok bina ayakta ya da az hasarlı. Yıkılan az sayıda binadan biri olan 10 katlı Emre Apartmanı’nda yaklaşık 40 yurttaşın halen göçük altında olduğu belirtiliyor.

Enkazın önünde yakınlarını bugün de (11 Şubat) beklemeye devam eden yurttaşlar çalışmaların yavaş ilerlediğini söylüyor. Göçük altındaki yeğenine “Yalçın çık, ben geldim. Teyzen geldi Yalçın!” diye seslenen bir kadın çalışmaların ağır ilerlediğini söyleyerek ağıtlar yaktı. Güvenlik şeridini aşıp geçen kadın, kolluk güçlerine “Çıkarın verin benim oğlumu. Beceremiyorsanız madencileri çağırın. Onlar kazar kazar çıkarır. Yalçın yaşıyor, mesaj attı, ‘Bu taraftayım’ dedi. Bütün Antep’i çağırın, benim oğlumu çıkarın” sözleriyle tepki gösterdi. 

Dört yakınının göçükten çıkarılmasını bekleyen bir yurttaş da “Her gün gelip ağlayıp sızlayıp gidiyoruz. Altı gündür burası böyle. Daha bir moloz alındı mı? Alınmadı. Bir yetkili bile cevap vermedi bize” dedi. 

İbrahimli’de yıkım: “Kolonları kesmişler” iddiası

Yurttaşlar, ikiz binası ayakta kalan Emre Apartmanı’nın altındaki kuruyemişçiyle bankanın kolonları kestiği yönündeki iddiayı sıklıkla dile getiriyor. Ancak kuruyemişçi bugün sosyal medyadan yaptığı açıklamayla bu iddiayı yalanladı ve dükkânı kiraladıktan sonra yaptıkları tadilattan fotoğraflar paylaştı.

İbrahimli'de yıkım
İbrahimli’de yıkım: Emre Apartmanı

Gaziantep’te Dükkânlar açılıyor

Gaziantep’in tarihi merkezinde hayat yavaş yavaş normale dönüyor. Bakırcılar Çarşısı henüz açık değil ama temel ihtiyaçların karşılanabileceği dükkânlar artık faaliyette. Hem Türk hem de Suriyeli fırıncılar halka ücretsiz ekmek sağlıyor. Uzun Çarşı’daki İmam Çağdaş lokantası da yemek dağıtıyor. 

gaziantep deprem
Gaziantep deprem yaralarını sarmaya çalışıyor.

Halepli bir bakkal, hem Türklere hem de Suriyeliler ekmeği ücretsiz verdiğini anlattı: “Depremden sonra tüm dükkânlar kapandı. Suriye’de durum daha sıkıntılı. Burada çok şükür ilaç var, devlet var, hastane var ama orada hiçbir şey yok. Yazık.”

Mülteciler: “AFAD hiç gelmedi” 

Mülteciler ise Şahinbey ilçesindeki Suyabatmaz Mahallesi’nde kendi imkânlarıyla kurdukları çadır kentte barınıyor. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) yetkililerinin hiç gelmediğini söyleyen Suriyeli ailelerin özellikle süte, bebek bezine, bebek mamasına ve kadın pedine ihtiyaçları var. Hijyen malzemelerine ve ilaca erişim de diğer çadır kentlerde olduğu gibi kısıtlı. 

“Soğukta sokaklarda kaldık”

Gaziantep Kalesi’nin yakınında mikrofon uzattığımız yurttaşlardan biri, “Yiyecek içeceğimiz çok. Şimdilik sıkıntımız yok. Ama çadırda yaşayanlar ister istemez soğukta kalıyor” dedi. Bir diğer yurttaş da “Depremden sonraki iki gün çok zor geçti. Soğukta sokaklarda kaldık. Sonra okul olsun çadır olsun, oralara geçtik. Yavaş yavaş dükkanlarımız açılıyor. Deprem de çok olmuyor. Allah’a çok şükür” diye konuştu.

2 bin 200 yıllık geçmişe sahip olduğu düşünülen Gaziantep Kalesi de hasarlı. Kalenin etrafı güvenlik şeritleriyle çevrili ancak çocuklar kaleden kopup yola saçılan kayalarla oyun oynuyor. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.