Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin üzerinden 14 gün geçti. Senem Görür ve Gülçin Karabağ’ın sunduğu yayında, Medyascope muhabirleri Murat Türsan Şanlıurfa ve Adıyaman, Gökçe Çiçek Kösedağı ile Ufuk Çeri Gaziantep ve Hatay, Özgecan Özgenç Kahramanmaraş’taki son durumu canlı bağlantılarla anlatıyor.
Depremin ilk gününden itibaren bölgede bulunan gazeteci Engin Baş, canlı yayınımızın bir diğer konuğu. Baş, sahadaki gözlemlerini, deprem bölgesindeki ihtiyaçları ve yapılması gerekenleri anlatıyor.
Ayşe Çavdar ise Millet İttifakı’nın dün (18 Şubat) yaptığı toplantının ardından yayımladığı ortak metni değerlendirdi. Çavdar, metnin çok akıllıca ve ölçülü yazıldığını ancak bölge ve “millet” ile angajmanının eksik olduğunu vurguladı.
Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Güvenç de depremin ardından Türkiye’ye yapılan uluslararası yardımları ve Batı’nın bu depremin ardından nasıl bir politika izlediğini değerlendirdi. Güvenç “Depreme tepki verme konusunda, Türkiye’nin dostane olmadığı ülkeler iyi bir sınav verdi ama Türkiye’nin dış politikada önemli bir dönüşümün eşiğinde olduğunu söylemek mümkün değil” diye konuştu.
Medyascope muhabiri Murat Türsan, Adıyaman ve Şanlıurfa’daki son durumu şöyle anlattı: “Şanlıurfa’da da yıkım var fakat Adıyaman ile kıyaslandığında çok daha küçük bir yıkım. Adıyaman-Gölbaşı’na bağlı Harmanlı Köyü’ne gittiğimizde köyün neredeyse yok olduğunu gördük. Köylüler, bize ‘Burada devlet görmedik’ dediler.”
Hatay ve Gaziantep’ten son durumu aktaran Ufuk Çeri, “Gaziantep-Nurdağı valiliğin aktardığına göre, yeniden inşa edilecek. Baktığımızda sağlam bir yapıyla karşılaşmıyoruz. Tek katlı yapılarda bile yıkım var. Hatay’da ise arama kurtarma çalışmaları durdu. Pazartesi itibarıyla enkaz kaldırma çalışmaları başlayacak. Hatay’da elektrik ve su hâlâ kesik” dedi.
Gökçe Çiçek Kösedağı ise Gaziantep-Nurdağı’ndaki son durum hakkında şöyle konuştu:
“Gaziantep-Nurdağı’nda Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevlendirdiği psikolojik danışmanlar çocuklara bir rehabilitasyon çadırı kurmuşlar. Çadır kentlerde su ve tuvalet problemi devam ediyor ancak halinden memnun olan, yetkililere çok teşekkür eden yurttaşlarla da karşılaştık.”
Kahramanmaraş’taki izlenimlerini anlatan Özgecan Özgenç ise şehirdeki en dikkat çekici durumun Valilik, Büyükşehir Belediyesi, İl Emniyet Müdürlüğü gibi binalarda hasar olmaması ama aynı bölgede işyerleri ve konutların yıkılması olduğunu söyledi.
Özgecan Özgenç şöyle devam etti:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Kahramanmaraş-Dulkadiroğlu’na bağlı Söğütlü Köyü’nde yurttaşlar hasar tespit çalışması yapılmadan, haklarından mahrum kalmamak için, enkazlarını kaldırma girişiminde bile bulunmamışlar. Sadece cenazelerini ve yaralılarını çıkarabilmişler.”
Kahramanmaraş Kapıçam Mezarlığı’na gittiklerini de aktaran Özgenç, “Yurttaşlar mezarların başına, belki de ayırt edebilmek için, yazmalar, şapkalar bağlıyorlar” diye konuştu.