Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden 36 gün geçti ancak barınma, hijyen ve ısınma sorunları sürüyor. Deprem bölgesinde geçirdiğim ilk gün Gaziantep Nurdağı’nda başladı, İslahiye’de ise sonlandı. Karaburçlu Köyü asbest tehlikesiyle karşı karşıya. Molozlar köye dökülüyor, vatandaşlar konteyner kentlere geçmek istiyor.
Depremden Gaziantep’in en fazla Nurdağı ve İslahiye ilçeleri etkilendi
Depremin 36. gününde bölgeye tekrar geldim. İzlenimlere Nurdağı’nın Karaburçlu Köyü ile başladım. Karaburçlu Köyü’nde yıkım fazla olmasına rağmen bir vatandaş depremden dolayı hayatını kaybetmiş. Ancak buranın şu anda öncelikli sorunu molozlar. Köye doğru girerken bir toz bulutu kapladı yolu.
Nurdağı’ndaki enkazdan getirilen molozlar hemen köy yerleşimin yanına dökülüyor. Hem de bu konuda sağlıkçılar çok fazla uyarı yapmasına rağmen. Türk Tabipleri Birliği İkinci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, enkazlardan çıkan asbest ve ortaya çıkan kimyasallar ilgili Medyascope’un sorularını yanıtlamış, bu tozların ileride solunum hastalıklarına, hatta akciğer kanserine yol açabileceğini söylemişti.
Konuştuğum köylüler de tam olarak bundan korkuyor. Molozlardan çıkan tozların rüzgarla köye geldiğini, çözüm bulmak için muhtarla konuştuklarını ancak muhtarın da çözüm bulamadığını söylediler. Köylülere verilen yanıt: “Bakanlık burayı belirlemiş.”
Vatandaş konteyner istiyor
Karaburçlu Köyü’nden çıkıp Nurdağı merkeze gittim. Merkezde bir çadır kentte depremden etkilenen bir vatandaş ile konuşurken jandarma engeline takıldım. Jandarma benim konuşmamı engellemekle kalmadı, konuşan vatandaşa da tepki gösterdi. Vatandaş tek başına ince bir çadırda kaldığını ve konteyner istediğini söylüyordu.
Nurdağı’ndaki çadır kentten sonra Gaziantep’te en fazla etkilenen diğer ilçeye geçtik, İslahiye. İslahiye’de, Nurdağı’na göre enkazlar toparlanmış. Sanayi Mahallesi’nde bulunan çadırlara uğradım. Ancak deprem bölgesinde sorunlar 36. günde bile değişmemiş. En son deprem bölgesine 14. günde gelmiştim. Aradan geçen sürede barınma ve hijyen sorunu baki.
Kadınlar, üzerlerine yüklenen görevlerden dolayı çadırlarda da çocuk bakımından, yemek yapmaktan, çamaşır yıkamaktan sorumlu. İslahiye’de de kadınlar bu konunun yanı sıra kendi öz bakımlarını yapamamaktan şikayet ediyor. Tek istedikleri ise bir konteyner. Konteyner almak için sıraya girdiklerini ancak bir aydır kendilerine dönüş yapılmadığını söyleyen vatandaşlar, “Gelsin devlet büyüklerimiz burada yatsınlar, o zaman bizi anlarlar” diyor. Çadırlar ince, içerisi ise su alıyor. Çadırda kalan vatandaşların en çok korktukları kışın yağmur, sıcaklarda ise çadırın içini böcek basması. Biz tam İslahiye’den ayrılırken de sağanak yağmur başladı.
Barınma sorunu hâlâ devam ederken, çadırların girişinde büyük bir AFAD çadırında 4-6 yaş çocuklar için Kur’an kursu açıldığı dikkatimi çekti. Vatandaşlar ise AFAD çadırında değil. Yardım konusunda bir sorun yaşamadıkları ancak organizasyon konusunda sorunlar olduğunu söyleyen vatandaşlar, ilk günden beri Batman Belediyesi’nin itfaiyesinin yanlarında olduğunu ve çadırlarda düzeni sağladıklarını söylüyor. Yaklaşık 100 çadırın bulunduğu bu alanda sadece iki tuvalet bulunuyor, duş ise yok. Tek istedikleri çadırdan kurtulmak.
Depremin 36. gününde hâlâ en elzem sorunlara çözüm bulunmuş değil. Deprem bölgesindeki ikinci günümde en fazla yıkımın yaşandığı Hatay’a gideceğim.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
