Sudan’da iç savaşın ortasında mahsur kalan Türkler anlatıyor: “Bomba ve silah sesleri durmuyor, bizi bir an önce tahliye edin”

Sudan’da Devlet Başkanı General Abdel Fattah al-Burhan komutasındaki ordu ile paramiliter Hızlı Destek Güçleri’nin (RSF) karşı karşıya geldiği çatışma iç savaşa döndü. Beş gündür devam eden çatışmalarda en az 185 kişi öldü, bin 800’den fazla kişi yaralandı. 

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken dün (18 Nisan) çatışmanın taraflarına ayrı ayrı telefon etti, sivillerin ölümlerine dair ciddi endişelerini dile getirdi ve 24 saatlik bir ateşkes sağladı. Fakat taraflar birbirlerini ateşkesi ihlal etmekle suçladı ve çatışmalar hâlâ devam ediyor. 

Çok sayıda Türk vatandaşı da iç savaşın ortasında kaldı. Sayıları tam net olmamakla birlikte çoğunluğu başkent Hartum’da yaşayan 2 bin Türk var. Çatışmanın ortasında mahsur kalan iki Türk vatandaşıyla konuştum. Yurttaşlar, “Güvenliğimiz yok, yiyeceğimiz bitmek üzere” diyor, bir an önce kendilerinin oradan tahliye edilmelerini ümit ediyor.

Depremden kurtuldular, savaşın ortasında kaldılar

Dilan Bilgin (20), savaşın ortasında ailesiyle mahsur kalanlardan. Bilgin ailesinin Hatay’daki evi, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerin ardından ağır hasar gördü. Depremden etkilenen Bilgin ailesi, 13 yıldır Sudan’da çalışan ve mobilya işi yapan babalarının yanına gitti. 

26 Şubat’ta Sudan’a giden Dilan Bilgin, yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Biz buraya 26 Şubat’ta geldik. Burası çok kötü durumda, çatışma hâlâ devam ediyor. Bu sabah 05:40 gibi tekrar başladı çatışmalar. Bomba ve silah sesleri zaten hiç durmuyor. Kurşunlar ve bombalar bazı evlere isabet ediyor.”

Çatışmaların başlamasıyla Sudan’da yaşadıkları evlerinden ayrıldıklarını ve başka bir ailenin yanına yerleştiklerini söyleyen Dilan, “Şu an bu evde dokuz kişiyiz. Beraber yaşadığımız aile de Hataylı ve depremzede” diyor.

“Elektrik yok, su sıkıntısı yaşanıyor, gıdamız tükenmek üzere”

Güvenlik gerekçesiyle ismini vermek istemeyen ve Hartum’da yaşayan bir başka yurttaşla da konuştum. Eşinin bir yardım kuruluşunda çalıştığını söyleyen bu kişi, altı-yedi ay önce Sudan’a taşınmış. Sudan’a gelmeden önce ülkenin durumunu ve tarihini de araştırdığını söylüyor, “Sudan dünyanın en karışık ülkelerinden biri fakat ilk kez burada böyle bir şey yaşanıyor” diye ekliyor.

Yurttaş, çatışmanın başladığı 15 Nisan gününü de şöyle anlatıyor:

“Silah ve bomba sesleriyle uyandık. Çocuklarımızı okula göndermiştik, biz yeniden uyumuştuk. Çocuklarımız köprünün diğer tarafında okula gidiyorlardı. Çatışma başlayınca köprü kapandı, çocuklarım orada mahsur kaldı. Eşim çocuklarımın yanına gitti, o da orada dört gün mahsur kaldı. Ateşkes ilan edilince eşim ve çocuklar buraya gelme kararı aldılar fakat ateşkese uyulmadı. Eşim ve çocuklarımı taşıyan arabaya da ateş açıldı.”

24 saatlik ateşkes kararına rağmen tarafların buna uymadığını ve savaşın devam ettiğini belirten yurttaş, elektrik, su ve gıda konusunda büyük sorunlar yaşadıklarını söylüyor:

“Türk vatandaşları da zarar görmeye başladı. Güvenliğimiz kalmadı. Elektrik ve su yok, yiyeceğimiz bitmek üzere, bebek bezi bile alamıyoruz.” 

Hartum Uluslararası Havalimanı’nın son durumu.

Hayatını kaybeden Türkler var

Medyascope’a konuşan Türkler, Sudan’da çıkan çatışmadan Türk vatandaşlarının da etkilendiğini hatta bir ailenin evine havan topu isabet etmesi sonucu ufak bir çocuğun hayatını kaybettiğini söyledi. Dışişleri Bakanlığı, Sudan’daki Türkler’in bu iddiasına ilişkin bir açıklama yapmadı.

Neden tahliye edilemiyorlar?

Sudan’da çatışmaların başlamasının ardından Türkiye’nin Hartum Büyükelçisi İsmail Çobanoğlu Twitter hesabından açıklama yaptı. Önce bölgede yaşayan Türk vatandaşlarından kapalı alanlarda kalmalarını isteyen Çobanoğlu, daha sonra da Hartum Havalimanı çevresinde çatışmaların devam etmesi nedeniyle tahliyelerin mümkün olmadığını söyledi.

Zor durumda kalan Türk vatandaşlarına büyükelçiliğin acil çağrı numarasını paylaşan Çobanoğlu’nun tweetlerinin altına çok sayıda yorum ve eleştiri geldi:

Büyükelçi Çobanoğlu’nun paylaşımlarının yanı sıra pek çok Türk vatandaşı Twitter’dan seslerini duyurmaya çalışıyor, tahliye çağrısı yapıyor. “Büyükelçilik size tahliye konusunda ne diyor?” diye sorduğum Dilan şöyle cevap veriyor:

“Tahliyeyi şu anda planlayamıyorlar. Çünkü pistler çok kötü durumda. Uçakları da yakıyorlar, zarar veriyorlar. Biz zaten evlerimizden hiçbir şekilde çıkamıyoruz.”

“Siz tahliye edilmek istiyor musunuz?” diye sorduğum diğer yurttaşın yanıtı ise şöyle oluyor: “Şu an havadan bir tahliye zaten söz konusu değil. Biz evlerimizden bile çıkamıyoruz. Ama buradaki büyükelçilik, bizi her daim arıyor, nerede ve nasıl olduğumuzu soruyor.”

Dışişleri Bakanlığı son yaptığı paylaşımda, ülkedeki yurttaşların durumunu yakından takip ettiklerini söyledi, bir kez daha kapalı alanda kalma çağrısı yaptı: “Uygun güvenlik ve lojistik koşullar oluştuğu takdirde, arzu eden vatandaşlarımızın Sudan’dan ayrılmalarını teminen, gerekli yönlendirme yapılacaktır.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.