Trabzon’da aynı gün miting yapan Meral Akşener ve Devlet Bahçeli’nin mitinglerini izledim. Seçim sonuçları ne olursa olsun muhalefet kazanmaya çok hazır, Cumhur İttifakı ise kaybetmeye hazırlanıyor gibi gözüküyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Gülbahar Hatun Mahallesi’ndeki Atapark Alanı’nda miting yaptı. MHP de İYİ Parti de bugün Trabzon Atatürk Alanı’nda miting yapmak istemiş, iki partinin de aynı alanı istemesi sebebiyle çekilen kura sonucu Atatürk Alanı İYİ Parti’ye çıkmıştı.
Devlet Bahçeli, saat 13.00’te başlayacağı açıklanan MHP mitingine yaklaşık bir saat geç katıldı fakat onu bekleyen kitle yağmura rağmen dağılmadı. MHP, Trabzon’da üçüncü sıradaki parti. 2018 seçimlerinde aldığı yaklaşık 67 bin oyuyla, 74 bin 209 oy alarak ikinci parti olan CHP’yi iddialı biçimde takip ediyor. Bugünkü mitinge katılım Trabzon’un nüfusuna oranla düşük olsa da öğle saatinde ve hafta içi yapılıyor olmasını, yağmurlu havayı da hesaba katarsak rahatlıkla yoğun ilgi olduğunu söyleyebiliriz.
Atapark Alanı miting yapmaya uygun bir alan değil. Dar ve uzun olmasının yanında gazeteciler için çıkabilecekleri yüksek bir alan da yok. Saat 13.00 olmadan miting alanı doldu ve kıpırdayacak yer bile kalmadı. İnsanları yararak, alanı dışarıdan gören bir nokta bulabildim fakat orası da barikatlarla çevriliydi. Polis memuru yardımcı oldu, üzerim arandı, basın kimliğim ve nüfus cüzdanım kıyaslandı. Her yeri rahatlıkla gören bir yere doğru geçmiştim ki sivil bir polis kontrollerim az önce yapılmamış ve o alana polis izni olmadan girmem mümkünmüş gibi yanıma gelip “Seni buraya kim soktu” dedi. Kurum kartımı tekrar istedi ve kimliğimi de alıp “Buuu Medyascope, olmaz, miting başlayınca gelirsin, burayı boşaltıyoruz” diyerek alandan çıkardı.
Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’nu hedef gösterdi
Bahçeli’nin gündeminde, saatler sonra İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile miting yapmak üzere Trabzon’a gelecek olan Trabzonlu Ekrem İmamoğlu vardı. Bahçeli, Erzurum’daki provokasyon girişimini kınadı. Bu saldırının Erzurum’a hiç yakışmadığını söyleyen Bahçeli, “Erzurum’da yaşanan ve Trabzon kültüründen, Trabzon’un mayasından, nasibini almamış bir şahsın yol açtığı” diyerek İmamoğlu’nu hedef gösterdi.
Kılıçdaroğlu’nun mutfağı
İmamoğlu’nun siyasi hareketliliğinin hatalı olduğunu dile getiren Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul mitinginde bir milyon yedi yüz bin kişinin toplandığını iddia etti. İBB Başkanı İmamoğlu’nu ise bunun üzerine provokasyon organize etmekle itham etti. Bahçeli, Kılıçdaroğlu’nun ise “teröristleri” serbest bırakacağını dile getirdiğini ileri sürdü. Kılıçdaroğlu’nun sokağa çıkmamasını, mutfaktan da çıkmamasını isteyen Bahçeli, Kılıçdaroğlu için “Çaresiz” dedi.
Terörist ve kadın olmak
Mitingin genelinde nefret dili, dayanağı belli olmayan iddialarla kamuya mal olmuş kişileri hedef gösterme, aşağılama hakimdi. Negatif yargı içermeyen ve toplumun geleceğine dair olumlu bir hedefi işaret eden tek cümle kurulmadı. Yabancı basınının “14 Mayıs seçimlerinde Erdoğan’ın zorlanacağı” yönündeki haberleri, “Erdoğan’ın galip geleceği seçimlere” yönelik provokasyon olarak değerlendirildi. Kitlenin en çok ilgi gösterdiği konular ise Kılıçdaroğlu’nun mutfak teması üzerinden kadın cinsini aşağılama, değersizleştirme ve utanılması gereken bir var olma biçimi olarak gösterme eğilimi ile muhalefete yönelik “terörist” suçlaması oldu.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Teyzeler…
Yurttaşlar, Meral Akşener, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun miting yapacağı Atatürk Alanı’nı saatler öncesinde doldurmaya başlamıştı. Kalabalıkta hareket etmeye çalışırken çarpıştığımız bir teyze sırtımı sıvazladığında, Bahçeli mitinginde bana elindeki çubukla bastıran teyze geldi aklıma: “Kadınlara doğru yanaş, gazeteci olabilirsin yol ver, kadınlara doğru dur.”
Sevgisiz miting
Bir miting değerlendirmesi yapılırken “Bu miting neden kalabalık değildi? Bu miting neden sessizdi?” gibi sorular sorup yanıtlarını ararız. Bahçeli’nin mitingi, bir mitingi değerlendirirken akla gelmeyecek bir sıfatı dayattı bana. Bu miting sevgisizdi. Atatürk Alanı’nda elleriyle kalp yapmaya çalışan insanları görünce, havayı şiddetli biçimde döven ellerin mitingi, MHP mitingi geldi aklıma.
Bütün müziklerle dans edebilen insanlar
Bahçeli’nin mitinginde iletişim tek yönlü. Tek adam konuşuyor, kitle izliyor. Millet İttifakı’nın miting yaptığı Atatürk Alanı’na geldiğimde izlenecek şeyleri yapan seçmen kitlesiydi. Bütün müziklerle dans edebilen insanlar eğleniyor ve tebessüm ediyordu. Bahçeli’nin mitinginde “çok önemli görevler ve teröristler yüzünden” tebessüme yer yoktu. Akşener, İmamoğlu ve Yavaş da mitinge geç geldi fakat seçmen kitlesinin mitinge başlaması için lidere ihtiyacı yoktu.
Bahçeli mitinginde sahneye dümdüz bakarak geçen bekleme süresinde, Millet İttifakı seçmeni “Bu kalp seni unutur mu” diye sordu, “Ya ben anlatamıyorum ya sen anlamıyorsun” diye sitem etti, “İzmir’in dağlarında çiçekler açar” diye duyurdu, yaşlı bir amca bir gençle kas yarışı yaptı, emekliler arkadaşlarıyla maytap geçti.
İyi olanı kolektif biçimde istemek: “İzmir’in dağlarında çiçekler açsın, bu kalp seni unutmasın”
MHP mitinginde Bahçeli’ye yakın yerde durabilmek önemliydi, İYİ Parti’nin miting yaptığı Atatürk Alanı’nda alanın dışında olmasına rağmen sahne önündeymiş gibi coşkuyla bayrak sallayan yurttaşların duygusu önemliydi. Alana henüz giren genç bir çocuk kulağına çalınan marşı kuvvetlice yakaladı: “Sert adımlarla her yer inlesin, inlesin” Eylem alanında olmayan fakat eyleme yakın duran çok fazla yurttaş vardı: “İzmir’in dağlarında çiçekler açsın”, “Bu kalp seni unutmasın.”
Mitinglerin, iyi olanı kolektif biçimde istemekle bir bağı olmalı bence. Bahçeli’nin yaptığı miting değil toplaşma. Seçim sonuçları ne olursa olsun muhalefet kazanmaya çok hazır, Cumhur İttifakı ise kaybetmeye hazır gözüküyor.