Ruşen Çakır: “İstifaya çağıran gazeteciler aslında Kılıçdaroğlu’na iyilik yapıyor”

Medyascope Yayın Yönetmeni Ruşen Çakır, seçim yenilgisinin ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik gazetecilerden gelen “İstifa et” çağrılarını değerlendirdi. Gazetecilerin kime oy kullandığını açıkça beyan etmesi ve aktivizm yapmasının gazetecilik sınırlarını aştığını belirten Çakır, bu tartışmaların Kılıçdaroğlu’na yaradığı görüşünde.

Gökçe Çiçek Kösedağı’nın sunduğu Siyaset Özel yayınına katılan Ruşen Çakır, Kösedağı’nın sorduğu “Kamuoyunda bazı yorumlar var. Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vermek, aday olsun demek ve kazanmasını arzu etmek neyse, bugün istifa et demek de aynı şey. Bunları nasıl değerlendirmek gerekir?” sorusuna şöyle yanıt verdi.

“Bu tartışma gazetecilik ve etikle alakalı değil, Kılıçdaroğlu’nun istifa edip etmemesine verdikleri tavır ile ilgili. Benim meselem Kılıçdaroğlu’nun istifa edip etmemesi değil, gazetecilerin bu konuda sergilediği tavır.”

“Gazeteci oyunu söylemez, pozisyon almaz”

Daha önce birçok kez takipçilerine “Kılıçdaroğlu ne yapmalı?” sorusunu sorduğunu belirten Çakır, “İnsanların istifa meselesini dile getirmesi çok anlaşılır bir şey. Partili, partisiz, CHP’li ya da CHP’siz yurttaşlar bunu dile getirebilirler. Gazeteciler istifa meselesini ele alabilirler ama gazetecilerin kendilerine nasıl bir rol biçtiği asıl mesele” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun seçimlerden sonra çıktığı ilk canlı yayında Uğur Dündar’ın “Ben size oy verdim” diyerek söze başlamasını eleştiren Çakır, “Bu beni rahatsız etti. Gazeteci oyunu söylemez. Ben onlarla aynı perspektifte değil. Haydi oylar Kılıçdaroğlu’na demek gazetecilik değil. Kılıçdaroğlu’nun kazanabileceğini söylemek, Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı için en ideal olduğunu söylemek normal. Burada sorun pozisyon almak” diye konuştu.

Gazetecilerin meslek gereği yurttaşlardan farklı imtiyazları olduğunu ve bu imtiyazların bazı konularda kötüye kullanılabileceğini belirten Çakır, sözlerine şöyle devam etti:

“İmtiyazların üzerinden gazeteciliği kullanarak siyaseti şekillendirmeye çalışıyorlar. Bu, bence yanlış. Gazetecilikten gelenler ve siyaset üzerine yorum yapan kişiler daha dikkatli olmalı. ‘Her vatandaş gibi gazeteci de istifa etsin’ diyebilir yorumları doğru değil. Hiçbir gazetecinin siyasi parti liderine yukarıdan seslenmeye hakkı yok. Gazeteciler bunu yaptığı zaman misyoner olurlar.”

Gazetecilerin pozisyon alması fikrinin doğru olmadığını savunan Çakır, “Ben gazeteci olarak pozisyon almayı sadece basın özgürlüğü konu olunca düşünürüm. Siyasi konularda benim işim aktivist olmak değil, aktivist olanların aldığı pozisyonları haber yapmak ya da yorumlamak. Aktivist olduğun zaman neyi tartışacak?” diye konuştu.

“Kılıçdaroğlu’nun basın özgürlüğünden anladığı yok”

Kılıçdaroğlu’nun daha önce kendi adaylığına destek vermeyenler gazetecilerden rahatsız olduğunu hatırlatan Çakır, gazetecileri hedef göstermesinin yanlış olduğu görüşünde. “İki yanlış birbiriyle kapışıyor” diyen Çakır, sözlerine şöyle devam etti:

“Biz tartışmamız gerekenleri tartışamıyoruz. Bir aday var, öyle ya da böyle kaybetti. Bazı gazeteciler var, kendisini istifaya davet ediyorlar. Mağdur durumdaki lider de kendisini kötü gazetecilerden kurtarmaya çalışıyorlar. Ortada böyle bir durum yok. Seçim kaybının birinci derece sorumlusu Kılıçdaroğlu. Bu olayı tartışmak ve ders almak yerine olayı bir ego savaşına dönüştürürseniz ortada uyduruk bir kavga kalır.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.