Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Mülteci festivalinde halay krizi: Sanatçılar sahneden kovuldu, salonun müdürü “Burası düğün salonu değil” dedi

İzmir’de düzenlenen Uluslararası Mülteci Film Festivali’nde halay krizi yaşandı. Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi (AASSM) Müdürü Emel Akçay Özer, Bajar grubu sahnedeyken salonda halay çekilmesine tepki gösterdi. Halkların Köprüsü Derneği, Bajar’ın sanatçılarının sahneden kovulduğunu duyurdu. Dernek başkanı Nuray Pehlivan ve Bajar’ın solisti Vedat Yıldırım yaşananlara tepki gösterdi. Emel Akçay Özer de “Burası bir sanat merkezi, düğün salonu değil” dedi.

Halkların Köprüsü Derneği tarafından ilki 2019’da düzenlenen Uluslararası Mülteci Film Festivali’nin bu yıl üçüncüsü yapıldı. Festivalin kapanış günü 8 Ekim’de Bajar ve Halkların Korosu, İzmir’deki AASSM’de sahneye çıktı. Gecede Halkların Korosu Türkçe, Rumca, Arapça, Farsça, Gürcüce, Ermenice, Makedonca ve Kürtçe halk şarkılarıyla, Bajar ise Kürtçe ve Türkçe şarkılarla sahne aldı. Coşkulu geçen konserde dinleyiciler halay çekti. 

Halkların Köprüsü Derneği, sosyal medyadan, AASSM Müdürü Emel Akçay Özer’in halay çekilmesine tepki gösterdiği ve Bajar sahnedeyken güvenlik görevlilerinin konseri durdurmaya çalıştığı bilgisini paylaştı. Açıklamaya göre Emel Akçay Özer, konser bitiminde salona gelerek müzisyenleri ve sanatçıları özel güvenlik görevlileri eşliğinde sahneden kovdu, müzisyen ve teknik personelin enstrümanlarını toplamasına izin vermeyerek ışıkları kapattırdı.

“Bu salonda halay çekilemez”

Medyascope’a konuşan Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Nuray Pehlivan, salonun tıklım tıklım dolu olduğunu ve konserin coşkulu geçtiğini, Bajar sahnedeyken de herhangi bir taşkınlık olmadan şarkılar ve türküler eşliğinde halay çekildiğini söyledi. Bu esnada Emel Akçay Özer’in kendisini telefonla arayarak emrivaki bir şekilde “Hemen halayı kesin” dediğini söyleyen Pehlivan, bunun nedenini sorduğunda, “Bu salonda halay çekilemez, kurallara aykırı davranıyorsunuz” yanıtını aldığını aktardı.

Halayı kesmeyeceklerini Özer’e belirten Pehlivan, telefon konuşmasını anlattı: 

“Halayın seyircinin coşkusunun bir sonucu olduğunu, halk müziği eşliğinde halay çekmenin de gayet doğal bir şey olduğunu söyledim ve telefonu kapattım.”

Daha sonra sahne arkasına geçen Pehlivan, güvenlik görevlisinin ışıkları kapatmaya ve konseri kesmeye kalkıştığını anlatarak, “Talimatı Emel Hanım vermiş. Güvenlik görevlisini, Bajar’ın menajeri Mesut Bey ile birlikte hiç kimseye belli etmeden ikna etmeye uğraştık. Eğer ışıkları kapatıp konsere zorla son verilirse büyük bir tepki oluşacağını söyleyerek yaşanan durumu kontrol altına aldık” dedi.

“Sanatçı Özge Sorgun sahneden kovuldu”

Konser tamamlandıktan sonra kulisteyken Bajar’ın menajerinin kendisine, Emel Akçay Özer’in gelerek sanatçıları sahneden kovduğunu söylediğini belirten Pehlivan, şöyle devam etti:

“Emel Hanım evinden çıkmış, belediyenin arabasıyla gecenin o saatinde halay kesilmediği için baskına gelir gibi salona gelmiş. Dernek gönüllümüzü ve sanatçı Özge Sorgun’u sahneden kovmuş. Ben kuliste olduğum için bundan haberdar olmadım. Emel Hanım ile karşılaşınca bana, ‘Kurallara, sözleşmeye uymadınız. Burada halay çekilemez’ dedi. Ben de ‘Sözleşmede salonda halay çekilemez diye bir madde vardı da bizim mi haberimiz yoktu?’ dedim. ‘Bu salonda halay çekilemez’ diye bağırdı. Burada böyle bir saygısızlık yapamayacağını, sanatçıları kovmaya hakkı olmadığını söyledim.”

“Hiçbir makam sahibinin bunu yapmaya hakkı yok”

Yaşanan olaydan sonra seslerini duyurmaya kararlı olduklarını dile getiren Pehlivan, “Bir sanatçıyı hiç kimse bir sahneden kovamaz. Misafirlerimize, Bajar’a yapılan bu hareketi hâlâ hazmedemiyorum. Biz sesimizi en güçlü şekilde duyurmaya ve halay çekmeye devam edeceğiz. Biz çok dilli, çok kültürlü bir derneğiz. Hiçbir makam sahibinin bir kurumu temsil ederek, üstelik belediyeyi temsil eden bir makam sahibinin bunu yapmaya hakkı yok” dedi.

Bütün bu olaylar yaşanırken Bajar grubunun solisti Vedat Yıldırım sahnedeydi. Medyascope‘a konuşan Yıldırım, sahne arkasında bulunanların kendisine yaşananları anlattığını söyledi, “Bizim sahne arkasındaki arkadaşlar daha çok muhatap olmuşlar. Konser bittikten sonra anlattılar. ‘Burda halay çekemezsiniz, koltuklara zarar verirsiniz’ denilmiş. Şimdi şöyle bir durum var, ister istemez niyet okumak durumundayız, niye böyle bir şey yapmış olabilir? Vandalizm suçlaması yapmış olabilir. Oradakiler aklı başında olan insanlar, niye koltukları kırsınlar? Yani  halayların çektiler çok barışçıl bir ortam vardı” diye konuştu.

“Türkiye’de bazı kesimlerin diğerleriyle barışmayıp, onlara üstten bakan anlayışı”

İkinci ihtimalin Kürtçe şarkı söylenmesinden rahatsızlık duyulması olabileceğini söyleyen Yıldırım, şöyle devam etti:

“Bajar Kürtçe ve Türkçe şarkılar söylüyor. O gece mülteci festivali olduğundan sembolik olarak Arapça bir parça okuduk. Üçüncü ihtimal olarak belki de mülteci festivalinden rahatsız oldular. Benim anladığım kadarıyla biraz elitist bir tavır gösterdi. ‘Burası Ahmet Saygın salonu klasik müzik’ falan, Türkiye’de bazı kesimlerin diğerleriyle barışmayıp, onlara üstten bakan anlayışı.”

Konser sonrası ışıkların hemen kapatılmasını nezaketsizce bulan Yıldırım, “Korkunç, zaten sanatçılar bir ton sıkıntı yaşıyor. Özellikle Türkçe dışında müzik yapan sanatçılar çok büyük sıkıntılar çekiyor. İyice sıkıştık. Bir de böyle şeylerle uğraşmak çok tatsız” diye konuştu.

“Burası bir sanat merkezi, düğün salonu değil”

Medyascope’a konuşan AASSM Müdürü Emel Akçay Özer ise bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Halayın program dahilinde olduğunu bilmediklerini, görevini yaptığını belirten Özer, “Gösterdiğimiz tepki de halaya değil. Bunu politik bir hale getirmeye çalışıyorlar. Müziğin türlerine, insanların bağlı oldukları etnik gruplara karşı hiçbir tavrım yok. Burası bir sanat merkezi, düğün salonu değil. Burada seyirci koltukta oturur. Sanatçı sahnede icra eder. Biz burada Ege müzikleri yaptığımız zaman da kimse kalkıp zeybek oynamıyor” dedi. 

Görevlilerin arayıp, “Başa çıkmıyoruz” demesi üzerine binaya geldiğini, o esnada da etkinliğin bitmiş olduğunu söyleyen Özer, “Ben görevli olmayan insanların sahneden ve salondan çıkarılması konusunda grupla tartıştım. Çünkü burada görevi olmayanların dışında sahnede kalması, etkinlik bittikten sonra seyircinin kulis tarafına geçmesi, sahnede gezmek istemesi, bunlar mümkün olmayan şeyler takdir edersiniz. Bugün olsa yine aynı şeyi yaparım” diye konuştu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.