30 Kasım-12 Aralık tarihleri arasında Dubai’de İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 28. Taraflar Konferansı yapılacak. Bu konferansta eğitim alanındaki gelişmeler de yer alacak. ERG Eğitim Gözlemevi Koordinatörü Burcu Meltem Arık moderatörlüğünde gerçekleşen programa Dr. Güliz Karaarslan Semiz, Dr. Özge Balkız ve Nuri Özbağdatlı katıldı.
Özbağdatlı, UNFCCC nedir ve Taraflar Konferansı’nda neler olduğunu yanıtladı ve eğitimcilerin bu sözleşmesi ve konferansı bilmelerinin önemine değindi. “İklim krizi öyle bir noktaya geldi ki, ilk başta insanların acaba iklim krizi var mı, yok mu, insan kaynaklı mı gibi sorularından sonra, artık bu insanın ve insanlığın, insanların önündeki, en büyük varoluş krizi olarak tanımlanıyor. Bu noktada da konunun sadece ülkeler arası, sınırlar arası değil, aynı zamanda nesiller arası bir adalet çerçevesinde tartışılması gündeme geldi. Eğitim de merkezi bir noktada yer alıyor. İklim eylemlerinin gerek azaltımda olsun, gerek finansta olsun, gerek uyum konusunda olsun,ne kadar adil olduğu önemli ve eğitim bu alanı destekleyebilir.” dedi.
Balkız, geçen yılki konferansta Türkiye’nin verdiği emisyon azaltım taahhüdünü değerlendirdi ve Türkiye’yi yakın ve orta gelecekte nasıl etkilerin beklediğini açıkladı. “Türkiye’de özellikle kış döneminde batı ve güney bölgelerimizdeki yağışın azalması söz konusu. Tam tersi bir aslında değişim paterninin de Kuzey Karadeniz bölgemizde görülmesini bekliyoruz. Bu, tam zıt etkilerle karşı karşıya bir ülke demek. Yani Karadeniz’de ani ve şiddetli yağışların daha sık yaşandığı kış ayları demek, sel ve taşkın felaketleri demek. Bunların emarelerini gittikçe artan bir sıklıkla ne yazık ki görüyoruz.” diye belirtti.
Karaarslan Semiz ise Türkiye’nin eğitim politikalarının ve uygulamalarının iklim değişikliğinin etkilerine ne ölçüde hazır olduğunu değerlendirdi. Hazır olması için yapılması gerekenlere değindi. Ayrıca 28. Taraflar Konferansı’nda eğitime ilişkin ne tür gelişmeler olacağını paylaştı. “Öğretim programlarını artık yeniden tasarlamamız gerekiyor. Bu konuların çevre, sürdürülebilirlik, iklim değişikliği…gibi disiplinler arası konuların tüm disiplinlerde yer alması gerekiyor. Ayrı bir ders olarak verilmemeli. Öğretmenlerin okul öncesinden liseye kadar her seviyede iklim değişikliği konularını nasıl ele alacağı…
yani çocuklarda, gençlerde kaygı yaratmadan ve onları umutsuzluğa düşürmeden, gelişimlerine uygun pedagojik yaklaşımlarla ele alması gerekiyor.” dedi.
Konuklar, eğitim sistemi içindeki gençlere ve öğretmenlere yönelik mesajlarını paylaşarak programı kapattılar.