Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Naci İnci, fakültelerin bölünmesini savundu: “Geleneğimizde yok diye değişimi reddedemeyiz”

Boğaziçi Üniversitesi Senatosu, Fen-Edebiyat Fakültesi’nin ikiye bölünmesi ve Yönetim Bilimleri Fakültesi’ndeki bölümlerin İİBF’ye bağlanmasına tepkiler çığ gibi büyüdü. Medyascope, alınan kararı ve tepkileri Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan rektör Prof. Dr. Naci İnci’ye sordu. Karar alınmadan önce akademisyenler ile görüştüklerini öne süren İnci, “Geleneğimizde yok diye değişimi reddedemeyiz” dedi.

Fotoğraf: AA

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2021’de Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanmasının ardından okulda sular durulmuyor. Atanan rektör Prof. Dr. Naci İnci’nin de aralarında bulunduğu Boğaziçi Üniversitesi Senatosu, 20 Aralık Çarşamba günü toplandı. Senato kararına göre Fen-Edebiyat Fakültesi, Fen Fakültesi ve İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi olarak iki farklı şekilde tekrar yapılandırıldı. Senato, Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu’nun (UBYO) üç bölümünün de İİBF’ye eklenmesine karar verdi.

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenleri, 160 yıllık üniversite yapısının değiştirildiğini söyleyerek karara tepki gösterdi. Medyascope‘un sorularını yanıtlayan Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci İnci ise eleştirilere, “Bunlar cehalet maalesef. Mirasımızı koruyacağız ama değişime de ayak uyduracağız. Geleneğimizde yok diye değişimi reddedemeyiz” cevabını verdi.

Fakülte ve bölümler nasıl şekillendi?

İnci’nin aktardıklarına göre Fen-Edebiyat Fakültesi, Fen Fakültesi ve İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi olarak iki farklı şekilde yeniden yapılandırıldı.

Fen Fakültesi Fizik, Kimya, Matematik ve Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümlerinden oluşacak. İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi ise fakültedeki diğer sözel bölümlerden meydana gelecek. Yönetim Bilimleri Fakültesi altında yer alan Yönetim Bilişim Sistemleri, Uluslararası Ticaret ve Turizm İşletmeciliği bölümleri, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ne bağlanacak.

“Birçok konuda garip mekanizma oluşuyordu”

Tepki çeken kararın gerekçesini anlatan Prof. Dr. İnci, fen ile insan ve toplum bilimlerinin aynı fakültede bulunmasının anlamlı olmadığını söyledi, “Bu birimler birbirinden farklı çalışma alanları ile metodolojilere sahip” dedi.

Genetik ile Türk Dili ve Edebiyatı bölümü örneğini veren Prof. Dr. İnci, “Bu bölümlerin ortak dersleri, çift ana dal programları veya interdisipliner çalışmaları çok azdır. Mesela fakülte kurullarında bir araya gelen akademisyenlerin birbirlerinin dilini anlamadıkları benim de eskiden beri gözlemlediğim bir husus. Dekan, bir alandan olduğu zaman diğer alana tamamen yabancı kalıyor. Akademik istihdam ve yükseltmeler, müfredatta değişiklikler, laboratuvarların yönetimi gibi birçok konuda siyam ikizi gibi garip bir mekanizma oluşuyordu” dedi.

Kararlar nasıl alınıyor?

İnci, üniversitede kararların tek elden alındığı, öğretim üyelerinin görüşlerine başvurulmadığı yönündeki eleştirilere ise şöyle yanıt verdi:

“Maalesef, Boğaziçi Üniversitesi’nin fakülte yapılanması da Türkiye’deki pek çok üniversite gibi, 1980’lerde bütün üniversitelere dayatılan bazı kalıplar içerisinde belirlenmiştir. Geçmişte de Boğaziçi Üniversitesi’nde bu konularda tartışmalar oldu. Hatta bazı değişiklikler de yapıldı fakat hiçbir zaman kapsamlı bir reform yapılamadı. Mesela geçmiş rektörler döneminde üniversite senatosunda bizim yaptığımız değişikliğe benzer bir model oylanmıştı. Çok az oy farkıyla reddedilmiş. Daha sonra başka bir rektör döneminde de konu gündeme gelmiş ancak çözümsüz kalmış. Eski senato raporlarını da dikkatle inceledik. Yeni yönetim olarak bizim görevimiz bizden önceki yönetimlerin geçmişte yapamadıklarını da yapmaktır.”

Çok sayıda öğretim üyesiyle karar alınmadan önce görüştüğünü ileri süren İnci, “Bazı hocalarımızla saatler süren tartışmalarımız oldu. Yerli ve yabancı modellerin tamamını inceledik. Geçmiş senatolarda yapılan tartışmaları, önerileri gözden geçirdik. Kendi üniversitemizin koşullarını inceleyip, çok sayıda uzmana danıştık. Birkaç tane rapor oluştu, bir buçuk yıllık bir istişare sürecinin sonunda bu noktaya geldik” diye konuştu.

Olumsuz eleştiriler için ne dedi?

Akademisyen ve öğrenciler, okula rektör atanmasına en başından beri karşı çıkıyor. İnci de akademisyen ve öğrencilerin kendisine tepki göstermesini anlamadığını söyledi.

Son iki gündür “kıyametin koparıldığını” ve bunların kasten yapıldığını iddia eden İnci, daha radikal kararların geçmişte alındığının altını çizdi:

“Bunlar cehalet maalesef. Çünkü bizim üniversitemizde geçmişte çok farklı bir fakülte yapısı var. Fen Edebiyat Fakültesi’ne bağlanan Sosyoloji ve Psikoloji bölümleri mesela daha önce İdari Bilimler Fakültesi’nin altındaydı. 1958’de işletme eğitimi vermesi için kurulan İş İdaresi ve İktisat programı, daha sonra İdari Bilimler Fakültesi’ne, daha sonra İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ne dönüşmüş. Boğaziçi’ni diri tutan bu değişimdir. Yoksa geçmişin yapılarında takılı kalırız. Mirasımızı koruyacağız ama değişime de ayak uyduracağız. Bilgisayar icat edildiyse, Bilgisayar Mühendisliği bölümü kurmak zorundasınız. Geleneğimizde yok diye, değişimi reddedemeyiz.”

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Hisar Kampüs’e taşınmayacak

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin Hisar Kampüsü’ne taşınmak istenmesi nedeniyle bu kararın alındığı yönündeki iddialarıyla ilgili konuşan Prof. Dr. İnci, hiçbir mekânsal değişikliğin yapılmadığını söyledi, “Bu söylemlerde bulunanlar provokasyon yapıyor, İİBF’nin ya da herhangi bir başka fakülte ya da bölümün Hisar Kampüs’e taşınması gündemimizde değil” dedi.

İşletme Fakültesi kurulabilir

İşletme Fakültesi‘nin kurulması planının uzun süredir gündemde olduğunu söyleyen İnci, “Üniversite bünyesinde mutlaka İşletme Fakültesi bulunmalı” dedi. Yaşanan gelişmelerin akademisyen ve öğrencilerin günlük hayatını etkilemeyeceğini iddia eden İnci, şöyle devam etti:

“Bu gelişmeler, idari yapılanmada ve akademik kararların alınmasında önemli iyileşme sağlayacak. Üniversitede akademik hayat, büyük oranda bölümlerin etrafında şekillenir. Hiçbir fakülte olmasa ve sadece bölümlerden oluşan bir üniversite olsa, yine öğrenciler ve öğretim elemanları açısından aslında hiçbir şey değişmez ama daha kaliteli bir idari yapının olmaması, istenen verimliliğin elde edilmesine engel olur. Öğrenciler kendi bölümlerini tanır ve bilirler fakat çoğu zaman dekanı tanımaz, fakülte kurullarından haberdar olmazlar. Fakat idari yapıda alınan kararlar inanıyorum ki, bölümlerin işleyişini de destekleyecek.”

Prof. Dr. Ünal Zenginobuz: “Yıkma operasyonunun bir parçası olarak görüyoruz”

Medyascope yayınında konuşan Prof. Dr. Ünal Zenginobuz ise tepeden inmeci şekilde bir üniversite anlayışı oturtulmak istendiğini söyledi, “Boğaziçi Üniversitesi’ni daha önce var olduğu biçimden, geriye dönülmez şekilde değiştirme gayreti olarak görmekteyiz. Spesifik amaçlarını anlamak mümkün değil. Bir geniş düşünme, istişare sonucu olup olmadığı da anlaşılmış değil” dedi.

Kararları “yıkma operasyonu” olarak gördüklerini dile getiren Zenginobuz, “İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin bir marka olmasının yanı sıra, binasıyla da temayüz etmiş bir yerdi. Çok güzel tarihi bir binada yer alıyordu. Başka bir binaya gönderilerek yerine Hukuk Fakültesi’nin koyulacağı gibi söylentiler var. Öğrenciler de şimdi bunun peşindeler. Bundan çok büyük rahatsızlık duyuyorlar. Çok iyi çalışan bir kurumu, Türkiye’nin güzide bir eğitim kurumunu yok etmeye yönelik, ne yaptıklarını da bilmedikleri bir operasyonun parçası maalesef olanlar” diye konuştu.

Ne oldu?

Haliç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Boğaziçi Üniversitesi rektörü oldu. Karar, 2 Ocak 2021’de Resmi Gazete’de yayımlandı. 4 Ocak’ta başlayan eylemlerle öğretim görevlileri ve öğrenciler “Kayyum rektör istemiyoruz” dedi. Eylemler, Türkiye’nin gündemine oturdu, uluslararası basının da dikkatini çekti. 

Direniş, okulun akademisyenlerini ve öğrencilerini aştı, siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri ve pek çok kişi düzenlenen eylemlere destek verdi. Bu süreçte bazı akademisyenlerin işine hukuksuz bir şekilde son verildi, bazılarının öğrenim yılı içerisinde ders açmasına izin verilmedi.

Öğrencilerin birçoğu eylemler esnasından polis şiddetine maruz bırakıldı, darp edildi ve okullarına alınmadı. Baskılar bunlarla da sınırlı kalmadı: Öğrencilerin evine uzun namlulu silahlarla gece baskınları düzenlendi, bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından “terörist” ilan edildi. 

Kararname ile göreve gelen Prof. Dr. Melih Bulu, yine bir kararname ile görevden alındı. Yerine, 21 Ağustos’ta yayımlanan Resmî Gazete kararıyla Naci İnci atandı. Boğaziçi Üniversitesi direnişi yaklaşık üç yılı geride bırakırken akademisyenler sayıları azalsa da eylemlerine devam ediyor. Bu süreçte yüzlerce öğrenci gözaltına alındı. Bazılarının yargılama süreci devam ederken tutuklu öğrencilerin de hepsi serbest bırakıldı. 

Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci Temsilciliği Kurulu, 19 Aralık’ta Boğaziçi Üniversitesi Senatosu’nun toplantısında bazı fakültelerin bölünmesinin ve dağıtılmasının gündeme geleceğini duyurdu.

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi bünyesinde bulunan İşletme bölümünün Yönetim Bilimleri Fakültesi’ne, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler ile Ekonomi bölümünün ise ikiye bölünmesi planlanan Fen Edebiyat Fakültesi’nin “İnsani ve Toplumsal Bilimler” ayağına dahil edilmesi oylanacağı açıklandı.

Kurulun yayımladığı açıklamada, “Kayyum yönetimin üniversite işleyişini ve bileşenlerini hiçe sayarak oylamaya sunacağı bu karara karşı çıktığımızı, öğrenciler olarak üniversiteyi ve fakültelerimizi savunmaya devam edeceğimizi kamuoyuna bildiririz” denildi.

Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği’nden konuya ilişkin bir açıklama yayımlandı. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin (İİBF) kapatılma tehdidiyle karşı karşıya olduğu belirtilen açıklamada, “Boğaziçi ruhuna aykırı olan bu keyfi ve temelsiz planın derhal geri çekilmesi çağrısında bulunuyoruz” denildi.

Açıklamada Boğaziçi Üniversitesi Senatosu’ndaki öğretim üyeleri de sorumlulukla hareket etmeye davet edildi.

Akademisyenler ve öğrencilerin protestoları eşliğinde toplanan senatodan Fen-Edebiyat Fakültesi’nin ikiye bölünmesi ve Yönetim Bilimleri Fakültesi’ndeki bölümlerin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ne bağlanması kararı çıktı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.